Kızlar ve Güney ile Mert Songül'lerin evinde idi.
Meral: Suçlu Güney! Kolyem onda çıktı.
Cemre: Meral, canısı bi sakin olsana. Anlatalım ne olduğunu.
Güney: Songül, ben bir şey yapmadım gerçekten.
Mert: Kolyenin burda ne işi var.
Songül: Bak Güney, sen yapmazsın biliyorum ama..
Güney: Ama ne?
Songül: Off. Kafam karıştı. Durun ya.
Kapı çaldı. Kader açtı. Ceyhun gelmişti.
Ceyhun: Selam Kader.
Kader: Selam, geç içeri.
Ceyhun içeriye girdi.
Ceyhun: Ne oluyor?
Cemre: Hoşgeldin aşkım.
Ceyhun: Hoşbulduk.
Güney: Son kez söylüyorum. Ben Meral'in çantasını çalmadım. İster inanın ister inanmayın. Ben böyle bir insan değilim.
Güney salondan çıktı. Songül'de peşinden gitti.
Songül: Güney!
Defne annesinin ona adresini verdiği kafede bekliyordu. Birden kafeye havalı, zengin bir kadın girdi. Defne'nin yanına geldi.
Kadın: Defne!
Defne: Siz..
Kadın: Kızım.
Kadın hemen Defne'ye sarıldı.
Kadın: Canım benim.
Defne: Bir dakika. Lütfen.
Kadın masaya geçti.
Kadın: Adım Nursel.
Defne: Ben de Defne.
Kadın: Bir şey içer misin?
Defne: Olur.
Nursel: Ne isteyelim?
Defne: Farketmez.
Nursel, garsonu çağırdı. İki kahve istedi.
Nursel: Annenin haberi var mı geldiğinden?
Defne: Yok.
Nursel: Güzel. O zaman başbaşayız.
Defne: Anlamadım.
Nursel: Anlarsın.
Eylül Bora'nın kafesine gitmişti.
Bora: Eylül, hoşgeldin.
Eylül: Hoşbulduk.
Bora: Otursana.
Eylül bir masaya geçip oturdu. Bora'da karşına.
Bora: Ee, nasılsın?
Eylül: İyiyim.
Bora: Ne alırsın?
Eylül: Hiç, hiç bir şey.
Bora: Peki.
Eylül: Ben senin teklifin hakkında konuşmaya geldim.
Bora: Dinliyorum.
Eylül: Düşündüm, taşındım ve birlikte olabileceğimize karar verdim.
Bora: Yani?
Eylül: Evet diyorum.
Bora: Yani sevgili miyiz?
Eylül: Evet.
Bora Eylül'ün elini tuttu. O sırada Eylül, Serkan ile geçirdikleri tüm anılarını hatırladı.
Bora: İyi misin?
Eylül: İyiyim.
Güney, yatak odasına girmişti. Songül de peşinden girdi.
Songül: Güney!
Güney: Ne var Songül?
Songül: Yapma böyle.
Güney: Ben bir şey yapmıyorum.
Güney ağlıyordu.
Güney: Bana hırsız dediniz.
Songül: Güney, bak sevgili tüm her şey o çantayı..
Güney: Anlaşılan sen de inanmıyorsun bana. Git o zaman. Hatta dur. Sen niye gidiyorsun? Ben giderim.
Songül: Ya Güney!
Güney kapıyı çekip çıktı.
Songül: Off ya.
Songül içeri girdi.
Cemre: Ne oldu?
Songül: Gitti.
Kader: E onu duyduk da. Niye?
Meral: Ya savunmayın onu yeter.
Songül: Meral, bi dur. Allah'ım ya.
Cemre: Nereye gitti peki?
Songül: Bilmiyorum.
Akşam olmuştu. Güney, Nazan'ların evinde idi. Defne odasında oturuyordu. Annesi ile telefonda konuşuyordu.
Nursel: Nazan, bir sen fark etmedi değil mi?
Defne: Hayır.
Nursel: Yarın buluşalım mı? Alışverişe çıkarız. Anne, kız.
Defne: Olur. Çok güzel olur.
Nursel: Tamam. Ben sana yarın mesaj atarım. Oraya gelirsin.
Defne: Tamam.
Nazan odaya girdi.
Defne: Kapatıyorum.
Nazan: Kızım, gelsene içeri.
Defne: Başım ağrıyor.
Nazan: Aa, neyin var?
Defne: Önemli değil ya. Geçer.
Nazan: İyi. Güney ve Serkan aşağıda. Gelmek istersen gel.
Defne: Tamam.
Nazan aşağı indi. Serkan ve Güney konuşuyordu.
Güney: Songül bile tereddüte kaldı.
Serkan: Çözülür. Merak etme.
Güney: Neyse. Sen ne yaptın bu gün?
Serkan: Elçin ile, balık ekmek yemeye gittik. Öyle lezzetli idi ki. Sonrası normal klasik gün işte.
Güney: Siz Elçin ile sevgili misiniz?
Serkan: Hayır.
Güney: Çok samimisiniz de.
Serkan: Sevgili değiliz ama, ben galiba Elçin'den hoşlanıyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIRGIN ÇİÇEKLER 🌸
FanfictionKırık dökük hayatlarında birbirine tutunup destek alan 5 kızın hikayesi. -HİKAYE KURGUDUR! DİZİ İLE BİRE BİR AYNI DEĞİLDİR!- Diğer hikaye: SOLGUN; Yeni Hayat KIRGIN ÇİÇEKLER BLOG KALBİNE TUTSAK