32. BÖLÜM-BELALI ORMAN

712 35 3
                                    


Eylül: Artık kalkalım mı?

Cemre: Aynen.

Serkan: Hadi o zaman.

Herkes toplandı. Tek tek odalara çıktılar.

Eylül: Serkan.

Serkan: Efendim?

Eylül: Biz aynı yatakta mı yatacağız?

Serkan: Evet.

Eylül: Olmaz ben diğer küçük odada yatarım.

Serkan: Neden?

Eylül: Utanırım.

Serkan: Tamam, tamam. Ben yatarım küçük oda da.

Eylül: Bugün Meral ve Mert ne kadar tatlıydı değil mi?

Serkan küçük odaya gitti.

Serkan: Evet. Neyse yaa, ben yatıyorum. İyi geceler.

Eylül: İyi geceler.

Songül ve Güney uyuyordu. Feride ve Toprak yemekten daha gelmemişti. Cemre ve Ceyhun Ada'ya bakıyordu.

Ada: Cemre abla ben acıktım.

Cemre: Acıktın mı?

Ceyhun: Yuh.

Cemre Ceyhun'a ters ters baktı.

Cemre: Düzgün konuş küçücük çocuğun yanında.

Ceyhun: Tamam aşkım kızma.

Cemre: Ne yemek istersin?

Ada: Cips.

Cemre: Cips mi? Cipsi nereden bulalım bu saatte. Hem cips yenilir mi şimdi?

Ada: Ama benim canım istedi.

Ceyhun: Feride Hanım'ı arasan.

Cemre: Olmaz, onları rahatsız etmeyelim. Ada'cığım, hadi sen yat uyu. Sabah yersin cipsini.

Ada: Ama ben şimdi yemek istiyorum.

Ada ağlamaya başladı.

Cemre: Bu saatte cips yenilir mi? Hey Allah'ım ya.

Cemre Ada'yı kucağına aldı. Susturmaya çalıştı.

Cemre: Sabah alacağım sana söz.

Uzun bir süre sonra Ada Cemre'nin omzunda uyudu. Ada'yı yatağa yatırdılar. Bir süre sonra Feride Hanım'larda geldi. Ada'yı alıp odalarına gittiler. Sabah olmuştu. Kahvaltıdan sonra otelin havuzunda toplanmıştı herkes.

Güney: Hava çok güzel bugün.

Kaan: Aynen bir şeyler mi yapsak?

O sırada Kader Banu'yu havuza girerken gördü.

Kader: Off, bir an önce gitsek şuradan.

Songül: Ne oldu Kader?

Kader: Annem. Tam karşımda.

Songül: Boşver. Bakma oraya.

Meral: Ya burada gezilecek çok güzel yerler var. Bugün otelden çıkıp gezelim.

Cemre: Aynen. Feride Hanım'lar da gelir. Zaten yarın gidiyorlar.

Eylül: Tamam. O zaman bir saat ayarlayın ona göre bir yerde toplaşalım.

Cemre: Saat 2 uygun mu?

Herkes onay verdi.

Cemre: Tamam, saat 2'de lobi de buluşalım.

Herkes yine onay verdi. Biraz daha oturup kalktılar. Saat 2 olmuştu. Ada çok hastalandığı için Feride ve Toprak gelemiyordu. Herkes toplandı, EySer ve EyMer Eylül'lerin arabasına, CemCey, SonGün ve KadKaan Cemre'lerin arabasına bindi. Gezilebilecek bir ormanlık alana geldiler.

Meral: Ay baya büyükmüş burası.

Mert: Aşkım yanımdan ayrılma, koybalma.

Meral: Tamam müstakbel kocacığım.

Songül: Te Allah'ım ya.

Serkan: O zaman gurup olarak dolaşalım.

Ceyhun: Kabul. Ben Cemre ile dolaşırım o zaman.

Cemre: Ceyhun bi dur ya.

Serkan: Tama kardeşim o zaman Eylül'le ben ve Siz gezelim. Geri kalanlar birlikte gezsinler.

Herkes onay verdi. Ayrılıp gurup halinde gezmeye başladılar. Eylül yolda gördüğü kozalakları topluyordu. Çimenlik alanda bir çok güzel çiçek vardı. Serkan ve Ceyhun çiçeklere daldı. Eylül'de gördüğü bir kozalağı almak için gittiği sırada ayağını burktu. O sırada bir adam Eylül'ün ağzını kapatıp kaçırdı. Cemre Eylül'e bakmak için Eylül'ün gittiği yoldan gitti.

Cemre: Eylül. Neredesin?

Aynı adam Cemre'yi de kaçırmıştı. Eylül'ü ve Cemre'yi bir eve kapattı. Eylül baygın yatıyordu. Bir süre sonra ayıldı.

Eylül: Cemre neredeyiz?

Cemre: Niye kaçırdın bizi ya?

Adam: Sus.

Serkan ve Ceyhun çimenlik alandan çiçek koparmıştı.

Ceyhun: Cemre bak sana çiçek topladım.

Ceyhun arkasına döndüğü sırada Cemre'yi bulamadı.

Ceyhun: Cemre neredesin?

Serkan: Eylül'de yok.

Serkan ve Ceyhun hemen kızları aramaya başladı. O sırada ormanlık alanda bir silah sesi duyuldu. Kızları kaçıran adam Serkan'ı vurmuştu.

Ceyhun: Serkan, iyi misin? Abi aç gözünü.

Ceyhun endişe ile etrafına bakındı. Hemen ambulansı aramaya koyuldu. O sırada adam elinde av tüfeği ile çıkıp geldi.

Ceyhun: Kimsiniz?

Adam: Kimseyi arama.

Ceyhun: Neden? Kimsiniz siz?

Adam: Tehlikeli biriyim. Eğer birini ararsan sen de ölürsün bu arkadaş gibi.

Ceyhun: Aramayacağım gerçekten.

Adam: Ellerini kaldır.

Ceyhun ellerini kaldırdı. Adam Ceyhun'un ağzını bağladı ve kızları sandalyeye bağlı bir şekilde getirdi. Serkan'ın yerde kanlar içinde yattığını gören Eylül çırpınmaya başladı.

Adam: Boşuna çırpınma.

Herkes çaresiz bir biçimde olduğu yerde beklemeye başladı.






KIRGIN ÇİÇEKLER 🌸Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin