Eylül tuvalette hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. Aynı şeyleri yaşama düşüncesi aklına gelince daha da kötü oluyordu. Ağlama sesini duyanlar, kızlara haber götürdü.
Kız: Kızlar, Eylül tuvalette çok kötü ağlıyor.
Meral: Ne?
Kader: Hadi bakalım.
Kızlar koşarak Eylül'ün yanına gitti. Kapıya vurdular.
Cemre: Eylül iyi misin? EYLÜL?
Eylül ne yapacağını bilemedi. Kemal olayını kızlara söylemeli miydi?
Eylül: Gidin buradan.
Kader: Eylül aç bi kapıyı.
Eylül kapıyı açtı.
Cemre: Eylül iyi misin?
Eylül: Size bi-bişey söylemem lazım.
Kızlar önemli bir şey olduğunu anlamıştı. Başka kızlarda oradaydı.
Meral: Gelin odaya geçelim.
Songül tüm hazırlıkları yapmıştı. Güney'i bekliyordu. Güney'i aradı.
Güney: Alo.
Songül: Alo sevgili neredesin?
Güney: Geliyorum Songül çıkacağım birazdan kafeden.
Songül: Tamam. Gecikme he.
Güney: Tamam Songül, tamam. hadi görüşürüz.
Songül: Görüşürüz.
Kızlar odadaydı. Eylül'ün olayı anlatmasını bekliyorlardı.
Meral: E hadi anlat canısı çatlatma.
Eylül: Bugün Kemal aradı hapishaneden kaçmış.
Kader: Ne? Nasıl?
Eylül: Bilmiyorum.
Eylül ağlamaya başladı.
Cemre: Nasıl ya? O adam katil, yalancı, tacizci. Nasıl kaçar?
Meral: Kızlar tamam bir sakin olun. Feride Hanım'a haber verelim.
Eylül: Polise haber verirsek beni öldürür.
Cemre: Hiçbir şey yapamaz Eylül. Biz yanındayız. Koruyoruz seni.
Eylül: Annem iyi ki gitti.
Meral: Aynen, aynen. Neyse düşünme sen bunları yat uyu. Biz Feride Hanım'a haber veririz.
Eylül: Tamam.
Kader: E kızlar, Songül'e gidecektik bugün.
Cemre: Ay biz onu unuttuk.
O sırada Songül Meral'i aradı.
Meral: Efendim?
Songül: Meral neredesiniz? Güney'de geldi. Sizi bekliyoruz.
Meral: Geldik canısı geldik.
Meral telefonu kapattı.
Meral: Eylül. Sen de geliyorsun bizimle. Hadi çabuk giyinin. Ben de süsleneyim.
Kader: Meral ya...
Kızlar hemen hazırlanmaya koyuldu. Serkan Güney'lere gitmişti. Defne çöp atmak için evden çıktığı zaman arkadan birisi ağzını kapadı. Güçlü ellerin ardından çırpınıyordu.
Kemal: Dur kız dur. Sen bana lazımsın.
Defne Kemal'den kaçmak istedi ama yapamadı. Güçlü ellerinin arkasında çırpınıyordu. Kemal Defne'yi zorla arabaya bindirdi ve kaçırdı. Defne'nin gelmediğini gören Nazan dışarıya çıktı ancak Defne hiçbir yerde yoktu. Kızlar ve Serkan Songül'lerin evinde idi.
Cemre ve Songül mutfakta konuşuyorlardı.
Songül: Hala aklım almıyor. Nasıl kaçıyor abi.
Cemre: Biz şimdi Eylül korkmasın diye bir şey yapamaz diyoruz ama ya yaparsa.
Songül: Elimizden bir şey gelmez.
Meral içeriden seslendi.
Meral: Hadi Songül.
Songül: Tamam geldim.
Songül eline tencereyi aldı.
Songül: E hadi gidelim.
Yemeğe başlayacakları sırada Nazan Serkan'ı aradı.
Serkan: Efendim anne?
Nazan ağlıyordu.
Nazan: Oğlum Defne senin yanında mı?
Serkan: Hayır, evdeydi. Neden ağlıyorsun?
Nazan: Çöp atmaya çıkmıştı. Yok.
Serkan: Ne demek yok? Kayıp mı?
Nazan: Yok işte her yere baktım.
Serkan: Hemen geliyorum.
Serkan telefonu kapattı olduğu yerden kalktı.
Güney: Serkan ne olmuş?
Serkan: Defne kayıpmış.
Cemre: Ne??
Serkan: Ben gidiyorum.
Cemre: Dur bende geliyorum.
Serkan ve Cemre Nazan'ların evine doğru gitti.
Lütfen yorumlar ve vote ler çok olsun. Verdiğim emeğin karşılığını almak istiyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIRGIN ÇİÇEKLER 🌸
FanfictionKırık dökük hayatlarında birbirine tutunup destek alan 5 kızın hikayesi. -HİKAYE KURGUDUR! DİZİ İLE BİRE BİR AYNI DEĞİLDİR!- Diğer hikaye: SOLGUN; Yeni Hayat KIRGIN ÇİÇEKLER BLOG KALBİNE TUTSAK