Ertesi gün... Okulda...
Kızlar kantinde idi. Konuşuyorlardı. Eylül biraz hastaydı. Midesi bulanıyor başı dönüyordu. Birazda boğazı ağrıyordu. Kader gidip sıcak çikolata aldı.
Kader: Al canım.
Eylül: Sağol.
Cemre: Hala kötü müsün?
Eylül: Off başım çok dönyüyor.
Cemre: Keşke hiç gelmeseydin okula.
Meral: Vallahi bunlar hamilelik belirtisi Eylül.
Eylül Meral'e pis pis baktı.
Kader: Meral saçma saçma konuşmasana.
Meral: Üf tamam sustum.
Ceyhun kantine geldi. Cemre'yi yanağından öptü.
Ceyhun: Aşkım.
Kızlar şok olmuştu. ''Aşkım'' dediğine göre aralarında bir şey vardı.
Kader: A-aşkım derken?
Cemre: Kızlar size söylemeyi unuttum. Ceyhun artık benim sevgilim.
Meral: Oha.
Eylül çok mutluydu artık Serkan Cemre'den vazgeçecek, Eylül ile mutlu olacaklardı.
Eylül: Mutluluklar.
Cemre: Teşekkürler.
Ceyhun: Okul çıkışı bir şeyler mi yapsak. İlk buluşma niyetine.
Cemre: Eylül çok hasta aslında. Yarın olsa.
Ceyhun: Tamam sen nasıl istersen.
Meral: Ay canısılar olan var olmayan var dimi?
Kızlar gülüştü. Eylül elini yüzünü yıkamak için tuvalete gitmek istedi.
Eylül: Kızlar ben bi tuvalete gideyim.
Cemre: Ben de geleyim.
Eylül: Gerek yok Cemre. Giderim.
Cemre: Tamam.
Eylül tuvalete gidiyordu başı çok döndü bir anda. Serkan'da o sırada oradaydı. Eylül düştü bayıldı.
Serkan: Eylül.
Serkan hemen Eylül'ün yanına koştu. O sırada orada olan öğrenciler Eylül'ün başına toplanmıştı. Serkan hemen Eylül'ün yanına çöktü.
Serkan: Eylül iyi misin? Aç gözünü Eylül.
Eylül'den yanıt gelmeyince hemen kucağına alıp revire götürdü. Kızlarında haberi oldu. Revire gittiler. Serkan ve kızlar revirde idi. Eylül ayılmaya başlıyordu.
Serkan: Eylül iyi misin?
Cemre: Bir şeyin yok değil mi Eylül?
Eylül: Başım ağrıyor.
Kader: İzin kağıdını aldım. Yurda gidiyorsun. Feride Hanım seni almaya geliyor.
Hemşire odaya girdi.
Hemşire: Eylül'cüğüm, sen evine git. Doktora görünmeyi de ihmal etme. İlaç kullanman lazım. Boğazın çok şişmiş.
Eylül: Peki teşekkür ederim. Şimdi gidebilir miyim?
Hemşire: Kendini iyi hissediyorsan git.
Eylül: Tamam.
Eylül yataktan kalkıp ayakkabılarını giydi. Kızlar'da yardım etti.
Eylül: Hadi gidelim.
Serkan: Ben seni bırakayım.
Eylül: Gerek yok.
Serkan: Olur mu Eylül? Başın dönüyor. Ya bir şey olursa.
Cemre: Serkan haklı Eylül.
Eylül: Tamam. Hadi gidelim artık.
Herkes revirden çıktı. Serkan ve Eylül'de yurda doğru gitti.
Eylül: Görüşürüz Serkan.
Serkan: Görüşürüz. Bir şey olursa arasın.
Eylül yurda girdi. Yatağına uzandı. Bir kız odaya girdi.
Kız: Eylül, telefonun var.
Eylül: Telefon mu?
Yatağından kalkarak hemen telefona koştu. Telefonu eline aldı.
Eylül: Alo.
Kemal: Kız Eylül, özledin mi beni.
Eylül: Kemal.
Kemal: Kemal ya. Seni çok özledim gülüm. Geleceğim oraya. Ama eğer haber verirsen birine, sonrasını sen düşün...
Eylül direk telefonu kapattı. Şok olmuştu. Kemal hapisten kaçmıştı. Durduğu yerde çöküp ağlamaya başladı.
Okul çıkışı idi. Ceyhun ve Cemre okuldan birlikte çıktılar.
Ceyhun: Ee ne zaman bulaşacağız.
Meral: Cemre, siz isterseniz gezin. Bir şey olursa haber veririz.
Kader: Aynen.
Cemre: E tamam o zaman.
Ceyhun: Kafeye gidelim.
Cemre: Olur.
Cemre ve Ceyhun el ele tutuşarak okuldan çıktılar. Songül ev de ders çalışıyordu. Akşam kızlar gelecekti. Güney'de çalışmaya çıkmıştı. Songül dersi bırakıp hazırlık yapmaya başladı. Kızlar yurda gitmişti. Eylül yatağına uzanmış ağlıyordu.
Meral: Nasıl oldun canısı? İyi misin?
Eylül: Değilim.
Kader: Niye ağlıyorsun Eylül?
Eylül: Hiç, hiçbir şey yok.
Meral: Emin misin?
Eylül: Evet.
Eylül kalktı tuvalete gitti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIRGIN ÇİÇEKLER 🌸
FanfictionKırık dökük hayatlarında birbirine tutunup destek alan 5 kızın hikayesi. -HİKAYE KURGUDUR! DİZİ İLE BİRE BİR AYNI DEĞİLDİR!- Diğer hikaye: SOLGUN; Yeni Hayat KIRGIN ÇİÇEKLER BLOG KALBİNE TUTSAK