Aradan bir gün geçmişti. Pazar günü idi. Serkan ve Güney ise gitmişti. Diğerleri tatildi. Bugün Serkan'ın doğum günü idi. Eylül, Cemre, Songül ve Ceyhun kafede hazırlık yapıyorlardı. Meral, Mert ve Kader evde idi.Cemre: Eylül, bunu nereye asayım?
Eylül: Girişin karşısına as. Girince hemen görsün.
Cemre: Tamam.
Cemre süsü asmaya gitti.
Eylül: Songül, pasta geldi mi?
Songül: Daha gelmedi canım. Yarım saate gelir herhalde.
Eylül: Ya yetişmezse.
Songül: Daha üç saat var Eylül.
Cemre: Eylül, bak bu kartonlardan çok güzel fiyonk olur.
Eylül: Yapsana.
Cemre fiyonkları yapmaya başladı.
Meral, Mert ve Kader evden çıkıyordu.
Kader: Hadi be Meral.
Meral yukarıdan seslendi.
Meral: Geliyorum işte.
Mert: Çilem var benim.
Meral: Patlamayın.
Meral aşağı indi.
Meral: Hadi gidelim.
Meral, Mert ve Kader dışarı çıktı. Songül Meral'i aradı. Meral tam telefonu çantadan aldı ki motorlu iki kişi çantayı Meral'in elinden alıp kaçtı.
Meral: Aa.
Kader: Noluyor?
Mert peşlerinden koşmaya başladı.
Mert: Kaçmayın lan gelin!
Meral: Çantam..
Meral ağlamaya başladı.
Mert: Kaçmayın hayvanlar!
Kader: Mert, Mert! Motorla kaçmışlardır bile. Gel koşma. Polise haber ver.
Meral yaşadığı olayın şokundan ağlıyordu. Kader Meral'e sarıldı.
Kader: Tamam geçti.
Mert Meral'in yanına geldi.
Mert: Sana bir şey oldu mu?
Meral kafasını salladı.
Mert: Allah'tan sana bir şey olmamış.
Mert Meral'e sarıldı.
Serkan işyerinde idi. Patronu Aygül hanım odaya girdi.
Serkan: Buyrun Aygül hanım?
Aygül: Asistanın Ceren, doğum iznine ayrıldı.
Serkan: Haberim var.
Aygül: Yeni asistan temin ettik. Gelebilirsin canım.
Yeni asistan içeriye girdi. Serkan şok oldu.
Serkan: Aa, Elçin.
Elçin: Serkan.
Serkan ve Elçin sarıldı.
Aygül: Tanışıyor musunuz?
Serkan: Evet. Çocukluk arkadaşım.
Aygül: Anladım. Size iyi çalışmalar.
Aygül odadan çıktı.
Serkan: Eh, artık asistanımsın Elçin Hanım.
Elçin: Bunu kutlayalım mı? Ne dersin?
Serkan: Olur derim.
Elçin: Bildiğim çok güzel bir kafe var. Öğle arası gideriz.
Serkan: Bana uyar.
Meral, Mert ve Kader kafeye ulaşmıştı. Meral hala ağlıyordu.
Songül: Meral, tamam canısı. Sana bir şey olmamış ya.
Eylül: Çok mu para vardı?
Meral: Yüz lira vardı birde bir kaç bozukluk işte.
Cemre: E telefonunda yanında. Yüz lira için mı ağlıyorsun?
Meral: Hayır.
Songül: E ne o zaman?
Meral: İçinde annemin bana verdiği kolye vardı.
Cemre: Annenin mi?
Meral: Evet.
Mert: Ağlarsan ne değişecek? Hadi eğlen biraz.
Eylül: Aynen. Senin fikirlerine ihtiyacımız var.
Meral: Bensiz de bir iş beceremiyorsunuz ki.
Kader: Oo Meral Hanım hemen mod değiştirdi. Hadi kalk kalk.
Kızlar kafeyi süslemeye başladı. Songül merdivene tırmandı. Balonları asıyordu.
Cemre: Songül!
Kader: Songül, in çabuk aşağı.
Songül: Ne oluyor be?
Eylül: Hamile, hamile oraya çıkılır mı? İn çabuk.
Songül indi.
Songül: Ne var ki?
Cemre: Ya düşsen? Allah korusun.
Kaan: Eylül, hazırlıklar bitti. Ufak şeyler var. Sen Serkan'ı çağırsana.
Eylül: Aynen. Ben gidiyorum o zaman.
Meral: Bizde masaların altından mı çıkacağız?
Songül: Maymunluk yapmayacağız Meral.
Eylül: Neyse, neyse gittim ben.
Eylül tam kafeden çıkacağı sırada Elçin ve Serkan güle güle kafeye girdi. Eylül şok olmuştu. Serkan karşısında Eylül'ü görünce panikledi. Kafede ki süsleri gördü. Doğum günü kutlaması olduğunu anladı.
Eylül: Serkan..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIRGIN ÇİÇEKLER 🌸
FanfictionKırık dökük hayatlarında birbirine tutunup destek alan 5 kızın hikayesi. -HİKAYE KURGUDUR! DİZİ İLE BİRE BİR AYNI DEĞİLDİR!- Diğer hikaye: SOLGUN; Yeni Hayat KIRGIN ÇİÇEKLER BLOG KALBİNE TUTSAK