KIRGIN ÇİÇEKLER 🌸

41. BÖLÜM-FACİA

Nişan pastası kesildi. Dağıtıldı. Yenildi. Sıra eğlenmeye dans etmeye gelmişti. Kızların ve erkeklerin hepsi pistte idi.

Songül: Meral geç kız karşıma.

Songül ve Meral karşılıklı dans etmeye başladı. 

Songül: En kötü günümüz böyle olsun be!

Meral: Keşke Feride Hanım'lar da olsaydı.

Herkes çok mutlu idi. Tam o sırada çok şiddetli bir ses duyuldu. Nişan yapılan mekan yerle bir oldu. Camlar kırıldı. Ortalık toz bulutu oldu. Mekana bomba atılmıştı. Herkes bir anda kaçışmaya başladı. 

Güney: Ne oluyor?

Kaan: Kader! Neredesin?

Kader: Buradayım Kaan.

Güney: Songül!

Kader: Kızlar nerede?

Ceyhun: İyi misiniz?

Kader: Diğerleri nerede? Hiç bir şey görünmüyor.

Ceyhun: Kim yok?

Güney: Songül yok!

Kader: Cemre, Eylül, Meral, Mert, Serkan... Onlar da yoklar.

Ceyhun: Ce..Cemre..  Cemre! Neredesin?

Toz bulutu biraz inmişti. Kader sağında baygın yatan Eylül'ü gördü. Hemen yanına koştu.

Kader: Eylül! Eylül iyi misin? Yardım edin.

Kaan: Ne oldu? Allah'ım ne olmuş? Herkes baygın yatıyor neredeyse.

Güney: Songül!

Güney koşarak yerde kanlar için de baygın yatan Songül'ü ve Mert'i gördü.

Güney: Songül uyan! Mert..

Ceyhun: Mert, uyan abi. Songül, Eylül... Ne oldu size? Cemre!

Kader koşarak Songül'ün yanına gitti. Mekanda bulunan misafirlerin bacıları kanlar için de bazıları da baygın yatıyordu.

Kader: Songül! Uyan!

Güney: Bir şey yapın, ambulans çağırın.

Kaan hemen ambulansı aradı. Kader, Kaan, Ceyhun ve Güney'e bir şey olmamıştı. Songül kanlar içerisinde, Mert ve Eylül'de baygın şekilde yatıyordu. Cemre, Meral ve Serkan yoktu. Eylül ayılmaya başladı.

Eylül: Se...Serkan.

Kader: Eylül! Uyandın mı?

Kader Eylül'ün yanına gitti.

Eylül: Ne oldu burada?

Kader: Bilmiyorum. 

Eylül: İnsanlar neden öyle yatıyor? 

Eylül Songül'ü gördü.

Eylül: Songül!

Kader: Dur Eylül. Ambulans çağırdık.

Eylül: Serkan nerede? Diğerleri nerede?

Kader: Bilmiyorum. Her yer çok bulanık gözükmüyor.

Kader başını çevirdiği sırada Meral'i gördü. Başından, elbisesine kadar kan olmuştu. Kader bağırdı.

Kader: MERAL!

Koşarak yanına gitti. Eylül'de peşinden.

Eylül: Meral, uyan Meral!

Kader: Kalk kardeşim. Ne olur yardım edin! Meral çok kötü. 

Eylül: Meral, Songül uyanın. Mert bayılmış sadece. Meral ve Songül yaralanmış.

Kader: Cemre ve Serkan yok!

Eylül kalktı. Masaların olduğu yere gitti. O sırada Cemre'nin kopan elbise parçasını gördü. Bağırmaya başladı.

Eylül: CEMRE! 

Kader: Ne oldu? Cemre'ye.

Ceyhun ve Kader koşarak Eylül'ün yanına gitti. Güney Songül'ün başında duruyordu. Kaan'da Meral'e yardım etmeye, yarasını kapatmaya çalışıyordu.

Eylül elbiseden kopan parçayı gösterdi.

Eylül: Bu.. Bu Cemre 'nin elbisesi...

Ceyhun: Cemre..

Kader: Neredesin kardeşim?

Ceyhun deliye dönmüştü. Her tarafı aramaya başladı. Tam o sırada Eylül'ün çığlığı duyuldu.

Eylül: SERKAN! 

Kaan ve Kader koşarak Eylül'ün yanına gitti.

Eylül: Serkan! Ne oldu sana? Allah'ım yardım et.

Ambulansın sesi duyuldu. İçeriye sağlık ekipleri girdi. Diğer misafirleri tek tek ambulansa taşıdılar. Ambulanslardan biri geliyor diğeri gidiyordu. Poliste bu faciayı çıkaranları bulmak için devreye geçmişti. Sağlık ekipleri Songül'ü sedyeye aldı. Mert'te o sırada ayılmıştı.

Güney: Songül. Dayan lütfen. 

Güney Songül ile birlikte ambulansa bindi.

Güney: Ben yanındayım, dayan.

Sağlık Görevlisi: Lütfen sakin olun.

Güney: Songül hamile, bebeğimize bir şey olmaz değil mi?

Sağlık Görevlisi: Elimizden geleni yapacağız.

Mekana başka ambulanslarda gelmişti. Sağlık ekipleri Serkan'ı ambulansa götürdü. Eylül'de Serkan ile geldi.

Eylül: Serkan, aşkım buradayım ben. Yanındayım.

Meral'de ambulansa alındı. Mert'te yanında gitti. Sağlık ekipleri Cemre'yi bulmuştu. Cemre'nin kolu yarılmıştı. Başından da darbe almıştı.

Ceyhun: CEMRE! Uyan, yatma böyle.

Sağlık Görevlisi: Lütfen geçin.

Ceyhun: Lütfen bir şey olmasın ona.

Sağlık Görevlisi: Tamam, ama işimizi aksatıyorsunuz.

Cemre ambulansa alındı. Ceyhun'da Cemre ile geldi. Kader ve Kaan taksiye atlayıp, hastaneye doğru gitti.