98.BÖLÜM-DOĞUM GÜNÜ PARTİSİ

457 23 5
                                    


Eylül başından geçen her şeyi anlatmıştı. Herkes yine bir aradaydı. 

Songül, mutfaktan Eylül için portakal suyu getirdi.

Songül: Al canım. 

Eylül: Sağ ol Songül.

Kader: Ay Eylül, orada seni aç bıraktı mı pislik?

Eylül başını salladı.

Songül: Ben hemen bir şeyler hazırlayayım!

Eylül: Songül dur! Birlikte yaparız. Biraz oturalım.

Songül: İyi tamam.

O sırada Feride Hanım Cemre'yi aradı. 

Cemre: Efendim Feride Hanım?

Feride: Cemreciğim, nasılsın?

Cemre: İyiyim, siz nasılsınız?

Feride: Çok iyiyim bende. Bir şey söylemek için aramıştım.

Cemre: Buyurun?

Feride: 3 gün sonra Ada'nın doğum günü. Parti yapacağız da sizi de bekliyoruz. Arkadaşlarına söyle canım.

Cemre: Nasıl geleceğiz ki İzmir'e?

Feride: Uçakla. Toprak abinle ben aldım biletlerinizi. 

Cemre: Tamam teşekkürler Feride Hanım. Detayları sonra konuşuruz. 

Feride: Tamam canım. Görüşürüz.

Cemre: Görüşürüz.

Cemre telefonu kapattı.

Kader: Ne oldu Cemre?

Cemre: Ada'nın doğum günü varmış. Feride Hanım'da bizi partiye çağırıyor.

Güney: E, İzmir de onlar.

Cemre: Uçak biletlerini almışlar.

Meral: Kesin gidiyoruz yani.

Cemre: Evet.

Meral: Ay! Mert, kalk! Alışverişe çıkalım.

Mert: Meral onlarca kıyafetin var zaten.

Meral: Olabilir! Yenisini almak istiyor canım.

Kızlar güldü.

Eylül: E canısı senin zaten çok güzel kıyafetlerin var.

Meral: Ya olmaz dedim. Hadi Mert!

Mert koltuktan kalktı.

Mert: Off tamam.

Songül: Yemek yeseydiniz bari.

Meral: Alışveriş beni bekliyor canısı. Yemek falan yiyemem şimdi.

Meral ve Mert evden çıktı.

Songül: Bu kız gerçekten deli! 

Herkes güldü. Feride Cemre'ye biletlerle ilgili ayrıntıları göndermişti.

Cemre: Aa, kızlar. Uçağımız yarın kalkıyor.

Ceyhun: Yarın mı?

Cemre: Evet. Sabah saat 6 gibi falan havaalanında olmamız lazım.

Güney: E ben uyurum o saatte.

Songül: Bir günde erken kalkarsın Güney.

Kader: Siz onu boşverinde, hediyeyi nasıl alacağız?

Serkan: Şimdi gider alırız.

Eylül: Aynen, eve gelince de hazırlık yaparız.

Serkan: Evet. Ama önce ben nişanlı mı yemeğe götüreyim.

Eylül gülümsedi.

Eylül: Biz çıkıyoruz o zaman.

Cemre: Biz de çıkalım. Hadi Ceyhun.

Eylül Serkan ve Cemre Ceyhun evden çıktı.

1 saat sonra...

Meral ve Mert alışverişte  idi.

Meral: Ayy Mert! Bak buda güzelmiş. Bunu mu alsam?

Mert: Ne alırsan al Meral ama çabuk al.

Meral: Mert canısı sen başımda dır dır mı edeceksin sürekli?

Mert: Ne yapayım Meral? Bana taşıttığın poşetler zaten ağır. Bir de üstüne üstlük ayakta duruyorum.

Meral: Tamam. Çokta güzel bir şey yokmuş burada. Çıkalım.

Mert: Eve mi gidiyoruz?

Meral: Yoo.

Mert: Off Meral.

Meral: Hadi kocacığım biraz daha dayan.

Mert gülümsedi.

Mert: Ama sihirli kelimeyi söyledin sen!

Meral: Eh işimi bilirim!

Songül, Güney ve Kader ile Kaan hediye bakıyordu.

Kader: Aslında kıyafet falan da alabiliriz.

Songül: Kıyafeti Cemre'ler alacakmış.

Kaan: Oyuncak falan alalım. Ne bileyim bebekleri sevmez mi?

Songül: Onu da Eylül'ler  alacak.

Kader: E bize bir şey kalmadı!

Güney: Defter kalem falan alalım.

Songül: Aynen sevgili. Süslü püslü falan defteri sever.

Güney: Songül ama sen hala bana sevgili diyorsun.

Songül: Ay pardon! Kocacığım!

Herkes güldü.

Eylül ve Serkan yemek yiyorlardı.

Serkan: Beni, bizi çok korkuttun Eylül.

Eylül: Ben de çok korktum Serkan.

Serkan: Neyse boş verelim bunları. Anın tadını çıkaralım.

Eylül: Çıkarıyoruz zaten.

Serkan güldü.

Cemre ve Ceyhun kıyafet bakıyordu.

Cemre: Ceyhun, bu nasıl?

Ceyhun: Güzel.

Cemre: Bunu mu alalım bunu mu?

Ceyhun: Etek daha güzel gibi sanki.

Cemre: Tamam o zaman bunu alalım.

Ceyhun: Tamam.






KIRGIN ÇİÇEKLER 🌸Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin