Eylül başından geçen her şeyi anlatmıştı. Herkes yine bir aradaydı.
Songül, mutfaktan Eylül için portakal suyu getirdi.
Songül: Al canım.
Eylül: Sağ ol Songül.
Kader: Ay Eylül, orada seni aç bıraktı mı pislik?
Eylül başını salladı.
Songül: Ben hemen bir şeyler hazırlayayım!
Eylül: Songül dur! Birlikte yaparız. Biraz oturalım.
Songül: İyi tamam.
O sırada Feride Hanım Cemre'yi aradı.
Cemre: Efendim Feride Hanım?
Feride: Cemreciğim, nasılsın?
Cemre: İyiyim, siz nasılsınız?
Feride: Çok iyiyim bende. Bir şey söylemek için aramıştım.
Cemre: Buyurun?
Feride: 3 gün sonra Ada'nın doğum günü. Parti yapacağız da sizi de bekliyoruz. Arkadaşlarına söyle canım.
Cemre: Nasıl geleceğiz ki İzmir'e?
Feride: Uçakla. Toprak abinle ben aldım biletlerinizi.
Cemre: Tamam teşekkürler Feride Hanım. Detayları sonra konuşuruz.
Feride: Tamam canım. Görüşürüz.
Cemre: Görüşürüz.
Cemre telefonu kapattı.
Kader: Ne oldu Cemre?
Cemre: Ada'nın doğum günü varmış. Feride Hanım'da bizi partiye çağırıyor.
Güney: E, İzmir de onlar.
Cemre: Uçak biletlerini almışlar.
Meral: Kesin gidiyoruz yani.
Cemre: Evet.
Meral: Ay! Mert, kalk! Alışverişe çıkalım.
Mert: Meral onlarca kıyafetin var zaten.
Meral: Olabilir! Yenisini almak istiyor canım.
Kızlar güldü.
Eylül: E canısı senin zaten çok güzel kıyafetlerin var.
Meral: Ya olmaz dedim. Hadi Mert!
Mert koltuktan kalktı.
Mert: Off tamam.
Songül: Yemek yeseydiniz bari.
Meral: Alışveriş beni bekliyor canısı. Yemek falan yiyemem şimdi.
Meral ve Mert evden çıktı.
Songül: Bu kız gerçekten deli!
Herkes güldü. Feride Cemre'ye biletlerle ilgili ayrıntıları göndermişti.
Cemre: Aa, kızlar. Uçağımız yarın kalkıyor.
Ceyhun: Yarın mı?
Cemre: Evet. Sabah saat 6 gibi falan havaalanında olmamız lazım.
Güney: E ben uyurum o saatte.
Songül: Bir günde erken kalkarsın Güney.
Kader: Siz onu boşverinde, hediyeyi nasıl alacağız?
Serkan: Şimdi gider alırız.
Eylül: Aynen, eve gelince de hazırlık yaparız.
Serkan: Evet. Ama önce ben nişanlı mı yemeğe götüreyim.
Eylül gülümsedi.
Eylül: Biz çıkıyoruz o zaman.
Cemre: Biz de çıkalım. Hadi Ceyhun.
Eylül Serkan ve Cemre Ceyhun evden çıktı.
1 saat sonra...
Meral ve Mert alışverişte idi.
Meral: Ayy Mert! Bak buda güzelmiş. Bunu mu alsam?
Mert: Ne alırsan al Meral ama çabuk al.
Meral: Mert canısı sen başımda dır dır mı edeceksin sürekli?
Mert: Ne yapayım Meral? Bana taşıttığın poşetler zaten ağır. Bir de üstüne üstlük ayakta duruyorum.
Meral: Tamam. Çokta güzel bir şey yokmuş burada. Çıkalım.
Mert: Eve mi gidiyoruz?
Meral: Yoo.
Mert: Off Meral.
Meral: Hadi kocacığım biraz daha dayan.
Mert gülümsedi.
Mert: Ama sihirli kelimeyi söyledin sen!
Meral: Eh işimi bilirim!
Songül, Güney ve Kader ile Kaan hediye bakıyordu.
Kader: Aslında kıyafet falan da alabiliriz.
Songül: Kıyafeti Cemre'ler alacakmış.
Kaan: Oyuncak falan alalım. Ne bileyim bebekleri sevmez mi?
Songül: Onu da Eylül'ler alacak.
Kader: E bize bir şey kalmadı!
Güney: Defter kalem falan alalım.
Songül: Aynen sevgili. Süslü püslü falan defteri sever.
Güney: Songül ama sen hala bana sevgili diyorsun.
Songül: Ay pardon! Kocacığım!
Herkes güldü.
Eylül ve Serkan yemek yiyorlardı.
Serkan: Beni, bizi çok korkuttun Eylül.
Eylül: Ben de çok korktum Serkan.
Serkan: Neyse boş verelim bunları. Anın tadını çıkaralım.
Eylül: Çıkarıyoruz zaten.
Serkan güldü.
Cemre ve Ceyhun kıyafet bakıyordu.
Cemre: Ceyhun, bu nasıl?
Ceyhun: Güzel.
Cemre: Bunu mu alalım bunu mu?
Ceyhun: Etek daha güzel gibi sanki.
Cemre: Tamam o zaman bunu alalım.
Ceyhun: Tamam.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIRGIN ÇİÇEKLER 🌸
FanfictionKırık dökük hayatlarında birbirine tutunup destek alan 5 kızın hikayesi. -HİKAYE KURGUDUR! DİZİ İLE BİRE BİR AYNI DEĞİLDİR!- Diğer hikaye: SOLGUN; Yeni Hayat KIRGIN ÇİÇEKLER BLOG KALBİNE TUTSAK