Medya-Pamir Sarrafoğlu***
Güneş sanki etrafı aydınlatmayı her zamankinden daha fazla istiyormuşçasına ışıldıyordu.
Kuşlar bile sanki mart ayı gelmiş gibi cıvıldıyordu.
Acaba ayılar mıydı?
Kafamdaki saçma soruyu es geçip bu güzel günde beni otobüse bindiren işime sövdüm.
Lan bana sordunuz mu hiç bu kız çalışmak istiyor mu diye?
Hayır.İstemiyorum tabiki de.
Ne güzel yan gel yat işte.Babanın parasını ye.
Allah Allah!
Oturduğum koltukta biraz daha doğruldum.İneceğim durağa gelmiştim.
Ayağa kalktıktan sonra bir saattir tepemde bana o iğrenç koltuk altını koklatan adama kötü bir bakış attım.O ise bana benim aksime 'gel daha koklamak istiyirmisen' dercesine bakınca otobüsten koşar adım indim.
Adeta yeni doğmuş bir bebek gibi ciğerlerim yanmıştı.E haklı tabi neredeyse bir saattir oksijenden mahrumdu.
Aklıma 114'ü aramayı not ettim.Çünkü bir nükleer savaştan çıkmışçasına oksijensiz kalmıştım.
Neyse,omzumdaki Hello Kitty'li çantamdan telefonumu çıkarıp ilerlemeye başladım.
Neden çıkardın diye sormayın.Ben onu elimdeyken daha güvenli tutuyorum çünkü.
Birkaç dakika o şekilde yürüdükten sonra arkamda bir ses duydum.Aslında bu sesten daha çok anırma gibi bir şeydi.Çünkü adamın biri arabadan başını uzatmış deliler gibi bağırıyordu.
Tabiki arabada da keko şarkıları dediğimiz bir takım şarkılar çalmaya devam ediyordu.
Yaşlı teyzeler misali "tövbe estağfurullah" diyerekten ilerlemeye devam ettim.
-Pişt yavrum bu ne güzellik?Hey maşallah!?
Adama aldırmadan ilerlemeye devam ettim.Söylemesine gerek yoktu.Ben zaten çok güzeldim.Bunu biliyorduk herhalde.
Hey maşallah bana!!
Adamlara aldırmayıp ilerlemeye devam ediyordum ki adam bir anda sinirleri hoplatan o lafları söyledi.
-Bacakları çarpık onun boşver.
Arabanın içindeki diğer adam resmen benim seksi bacaklarıma laf etmişti.
Başımı sinir olmuş bir şekilde tam çevirmiştim ki yanımdan geçen bir kalasa çarpan burnumu hissetmemeye başladım.Artık adam nasıl çarptıysa yere 1.90 serilmiştim.Tamam boyum 1.65 ama ben 1.90 serilmek istedim.
Düştüğüm yerden burnumu tutarak doğruldum.
-Dikkat etsene be öküz!
Adam acelesi olduğu bariz bir şekilde bana ters ters baktı.
Ve yoluna devam etti.
Daha doğrusu etmeye çalıştı.Çünkü ben elime aldığım ayakkabıyı onun kafasına çoktan fırlatmıştım bile.
Hemde topuklu ayakkabıyı...-Ahhh!!
Hayvan gibi böğürmesiyle yeterince sert attığımı anladım.Kendimi tebrik ettim.
Tebrik ederim kendim.
Teşekkürler kendim.
Ben öküze "gördün mü ebenin yolunu?" bakışımı attım.
O ise benim aksime 'öptüm belanı' bakışını atınca tedirgin bir şekilde yutkundum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GELİNCİK
ChickLitHayatta her şey bir tesadüften ibarettir.Ve bir tesadüf koca iki yaşamı alır, değiştirir...Onu süsler, renklendirir ve hayatınızın merkezine koyar. İnsanı insan yapan şeydir tesadüfler. Ve tüm tesadüfler aşka çıkar.Bu bazen aynı trende yolculuk yap...