14.Yüzleşme

455 27 5
                                    

Medya:

Cihan Mürtezoğlu -Sen Banasın (klip çok mütüşlü ;* )

Hazar

***

Arya'nın Ağzından

-Baba anneme aşık olduğunda nasıl hissettin?

Babam gözlerini ilk önce suratımda gezdirdi.Sonra o güven veren sıcak elini yanağıma koyup usulca okşamaya başladı.

Bunu yapmasını seviyordum.Çünkü kendimi hep güvende hissetmeme neden oluyordu.

İlk aşkım her kız çocuğunda olduğu gibi babamdı.Hayallerini kurduğum beyaz atlı prens babamın özelliklerine sahip bir adamın tam kendisiydi

Babam yüzündeki tebessümle beni yanıtladı.

-Nerden çıktı bu soru kızım?

Biliyordum anlatacaktı.Hep anlatırdı.Bana değil belki ama bakışlarıyla , konuşmalarıyla,elleriyle anneme hep söylerdi sevdiğini.

Bakışlar konuşur muydu hiç?

"Asıl konuşan bakışlar değil aslında kalptir.Gözler kalbe aracılık yapar sadece."

Annem böyle söylemişti.Kalp her şekilde ifade edermiş kendini.Yeter ki karşıdaki anlasın onun anlattıklarını.

Küçük bir çocuk gibi omuz silktim.

-Ama baba merak ettim.

Derin bir nefes alıp saçlarımı koklayarak icine çekti.

-Tamam bakalım.Dinle o zaman.

Bir şeyler dinleyecek olmanın verdiği hisle yerimden doğruldum.Yere babamın dizinin yanına çöküp babamın dizinin üstüne başımı koydum .

Babam da sanki bunu bekliyormuş gibi sıcak parmaklarını saçımda gezdirmeye başladı.

-Şimdi bunu sana anlatamam.Çünkü herkesin hissettiği ayrıdır.Kimi yanmaktır der kimi yakmaktır der sevdiğini.Şimdi bir kavanozun içinde bir ateş düşün.

Onu başımla onayladım.

-O ateş aniden büyürse ne olur?Kavanoz patlar.İşte annen bana her gülümsediğinde o ateş içime sığmaz oluyor.İçimi parçalıyor.Bütün vücuduma dağılıyor.Birgün birine aşık olduğunda bunu daha iyi anlarsın.

Bunu o zamanlar dinlediğimde 14-15 yaşlarındaydım.O zamanlar gerçek aşkı arayan bir kızdan farksızdım.

Her ergen gibi Tripkolik dinleyen aşk acısı çeken bir kızdım.

Emre...

Emre benim ilk aşkımdı.Onunla kolidorda çarpışmış ve ondan sonra arkadaş olmuştuk.Zaten tam bir Yeşilcam havasında başlayan tanışma hikayemiz zamanla bir ilişkiye vesile olmuştu.

İnsan ömründe bir ilkleri birde sonları unutamazmış.Sanırım bende bu yüzden Emre'yi hiçbir zaman unutamamıştım.

İnsan ilk kez baş rolde başkasının olduğu hayaller kuruyorsa bunu unutması o kadar kolay olmuyordu maalesef.

Emre o gün kafede konuştuğumuz gün benim için bitmişti.Ve ben sildiğimi yeniden yazabilecek bir insan değildim.

Benim kalemim tükenmezdi çünkü.Kurşun kalem silinir ancak tükenmez kalem silinmezdi.

Bende hayatıma giren kimseyi silmez üzerini karalardım.İzi kalıyordu ama artık fazla gözüme batmıyordu.

Karşımda hala uyuyan Pamir'in üzerinde bakışlarımı gezdirdim.Hafifçe yükselen göğsü üzerindeki battaniyede hareketliliğe sebep olurken yüzünde bir mimik bile oluşmuyordu.

GELİNCİK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin