20.Gök,yüzünde...

359 19 5
                                    

Medya:

Uğur Akyürek-Aşk İzi

****

Arya'nın Ağzından

Pamir'in yüzüne merakla bakıyordum.Sırada gelecek olan cümleyi beklerken istemsizce ellerimin titremesine engel olamıyordum.

-Söyle.

Dudaklarımın arasında yalvarırcasına çıkan kelimeye engel olamamıştım.

Pamir ağzını araladığı sırada iki adım gerimizden gelen adım sesleri ile olayın büyüsü dağıldı.

-Gençler!Bu saatte ne yapıyorsunuz burda siz?Hadi bakalım evinize.

Elindeki süpürgesinden anlaşılacağı üzere çöpçü olan adama soran gözlerle bakıyordum.

-Parkta oturmakta mı yasak?

Pamir'in sorusu ile kaşlarını çatan yaşlı adam süpürgeyi Pamir'e doğru doğrulttu.

Koca göbeği konuşurken hopluyordu.Bu ona pek sevimlilik katmıyordu ama kahkaha atarken görsem belki fikrim değişirdi.

-Delikanlı, polisi aramamı istemiyorsan kızı al ve burayı terk et!

Pamir diklenmeye devam ediyordu.

-Amca burda oturmamakla ilgili bir kural mı var?Yere çöp bile atmadık.

Adam biraz yana kayıp 'çimlere basmak yasaktır' yazan tabelayı bize gösterdiģinde istemsizce boynumuz bükülmüştü.

Bir saattir burada uzanıyorduk ve çimlere basmanın yasak olduğunu bile farketmiyorduk.

Aman ne güzel!

Pamir elimi tutup beni ilerletmeye başlarken adama bir baş selamı verdi.
Benim elim elinin sıcaklığı ile erimek üzereydi.

Bu hissin tarifi olamazdı kesinlikle.

Kendimi bile bile ateşe atıyordum.

Bir süre sonra Pamir'in tanıdık arabasının yanına geldiğimizde ne kadar istemesem de elinden elimi çektim.

Bir anda sükunet her tarafımızı sarmış olsa da ikimizde konuşmak istiyorduk.

Ya da en azından konuşmak için can atan taraf bendim.

Arabaya yerleştikten sonra ikimizde sessizce kemerlerimizi taktık. O arabayı çalıştırırken ben onun sert yüz hatlarını izliyordum.

Sarı saçları özenle yapılmış olsa da şimdi çoktan dağılmıştı.Ve bu hali bile ona ayrı bir güzellik katıyordu.

Sakalları belli belirsizdi.Yutkunduğunda aşağıya inip çıkan adem elması benim yüzümde  bir tebessüm oluşturuyordu.

Başımı koltuğa koyup sessizce trafik ışıklarıyla birlikte bir görünüp bir kaybolan suratını izlemeye başladım.

Kirpiklerini tek tek ezberleme çabasına girmem ne kadar normaldi?

Bir ara bakışlara bana dönse de sonrasında arabayı sürmeye devam ediyordu.

Aklıma gelen şeyle ağzımdan belki de arabaya bindiğimizden beri ilk kelimeler çıktı.

-Bana ne söyleyecektin?

Dediğim şeyle birlikte gözleri bir an bana takılsa da hemen kendini toparlayıp yola döndü.

Merakla bakışlarımı onun yüzünde dolandırıyordum.Endişeliydi.

Ya da suratındaki ifadeden bunu öyle anlamıştım.

Pamir'in ağzından merakla beklediğim kelimeler dökülecekken telefonumun sesi arabanın içinde dolanmaya başladı.

GELİNCİK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin