YALANLARIN İÇİNDE

Bölüm 12- Zalim ve Mert

Merhamet, intikamdan daha yüce bir duygudur.

- Cassandra Clare

Güç.

Her insanı yoldan çıkarabilecek duyguların başında gelir, aslında her insan güce tapar ve güçlü olmak için yaşar.

Güçlü.

Herkesin güçlü insan tanımı bir başkadır ama benim için bir tane doğru tanımı var.

Seninle savaşmayan birini yenmek güçlü olduğun anlamına gelmez.
Masum birini alt etmek güçlü olduğunu göstermez.
Sana hiçbir zararı dokunmayan birinin hayatını mahvedebilmek güçlü olduğunun kanıtı değildir.

Bunlar senin zayıf olduğun anlamına gelir, korkak olduğunu gösterir, kötü kalpli olduğunu kanıtlar.

Gerçek güç; seninle baş edebilecek birisiyle mücadele edip, onu yenmektir. Senden güçlü ve zeki birini alt etmek güçlü olduğunu gösterir.

Benim için; bana zarar vermiş birisinin kuyusunu kazmak kötülük değildir. Eşitliktir, ödeşmektir, karşılık vermektir... Esas kötülük: masum birine hırslarından dolayı zarar vermektir.

Çağrı'ya yaptıklarımın vicdan azabını çekmiyordum çünkü Çağrı gerçekten bir kadının boğazını sıkmıştı. Masum birisi değildi ve hak ettiği cezayı almıştı.

Ben sadece bir oyun kurarak onun içindeki karanlığı herkese göstermiştim, tıpkı günler öncesinde onun partide ortaya attığı yalan iddialar gibi.

Babanın odasından çıktıktan sonra kendi odama gidip üstümü başımı toparladım. Tam odadan çıkmak üzereydim ki telefonuma bildirim geldi. Yarım saat sonra otoparkta buluşmak üzere Berker'le sözleşmiştik bu yüzden onun yazdığını düşündüm ama gelen mesaj bambaşka birindendi.

'Yaptıklarının yanına kar kalacağını düşünmüyorsundur, diye umuyorum.' Hala diretmesine karşı gözlerimi devirdim, birkaç gün sonra aynı ülkede dahi olmayacağı birine karşı savaşması mümkün değildi.

'Tam olarak öyle düşünüyorum :) Ha bu arada merak etme kız kardeşine hiçbir şey olmayacak.' Yazdığım mesaja birkaç dakika boyunca yanıt gelmedi, kız kardeşinden bahsetmeme şaşırmıştı çünkü bu konuyu birkaç gün önce 'aynadaki yansımamla' konuşmuştu.

Kız ona 'Kız kardeşini öldüreceğim, onu mahvedeceğim!' Tarzında tehditler savurmuştu ve en sonunda 'Al bak!' diyerek ona kız kardeşinde de aynısı bulunan ruju uzatmıştı, bunların üstüne Çağrı kızın boğazına yapışmış ve videoda söylediği lafları söylemişti.

Evet; Çağrı bana şiddet uygulamamıştı, ama bir başka kadına sebebi ne olursa olsun saldırmıştı.

Ve vurduğu kadın kim olursa olsun, kadına el kalkmaz! Bir kadın olarak üstüme düşeni yapmıştım ve başka kadınları korumuştum. Bundan dolayı zerre kadar vicdan azabı duymuyordum.

Çağrı merhamet görmeyi veya acınmayı hak eden bir adam değildi.

'Yaptığın hiçbir şey yanına kalmayacak biliyorsun değil mi? Bir gün hak ettiğini bulacaksın, sen ömür boyu acı çekmeye mahkumsun Işık.'

Kaybetmiş ve bunu hazmedememiş bir adamın dediklerini umursayacak ve buna üzülecek birisi değildim, Çağrı da onun dedikleri de umurumda olmadı.

'Kaybettiklerimize odaklandığımız sürece kazandıklarımıza odaklanamayız Çağrı, o yüzden üzülme. Bana karşı yenilmiş olsan da aslında hayatta birçok şey kazandın. İyi yolculuklar :)'