Dipper pencereden dışarı bakarken, mabel elindeki telefon ile oynuyordu.
"Şuna bak Dipper! Jack, Emmy ile çıkmaya başlamış!" Dipper mabel'a baktı.
"Şu Kıvırcık saçlı siyahi ile kırmızı saçlı rus mu?" Mabel heyecanla başıyla onayladı. Dipper göz devirdi ve pencereye geri döndü. Bill onu öptüğünden beri 3 ay geçmişti. Hangi insan nisan ayında hasta olurdu ki!? Dipper olurdu..
"Bak, su kulesini buradan görebiliyorum."mabel sakince konuşunca Dipper hafif şaşkın bir şekilde baktı. Sonra mabel'in telefonla uğraştığını fark etti. Otobüsten inmeden bir şeyleri söylemek istiyordu.
"Mabel.."dedi kısık sesle. Mabel döndü ve merakla Dipper'a baktı.
"Evet?"Dipper sustu. Mabel birşey olduğunu fark etmişti.
"Dipper bana herşeyi anlatabilirsin, biliyorsun."Dipper gözünü mabel'a dikti. Sanki gözleri konuşuyor gibiydi. Ağzını açmadı, mabelda yüklenmedi.
"Tamam tamam, istediğin zaman söyle.." mabel telefona dönerken, Dipper yere baktı. Söyleyememişti.
****
"Burayı özlemişim!"diye neşeyle bağırdı mabel. Etrafa bakarken. Dipper ise ifadesiz bir yüzle bakıyordu. Sonra onu gördüler. Sakin ama heyecanlı bir Bill. Yavaş adımlar eşliğinde yanlarına geldi.
"Sizi görmek ne güzel!"dedi gözleri kapalı gülümserken. Birden gözünü açtı.
"Ah,hayır. Dipper'ı görmek güzel."diye düzeltme yaptı. Mabel sinirle baktı.
"Seni lanet olası şeytan! Sen ne yapıyorsun kardeşime!"diye bağırdı. Bill gülümsemeyi bıraktı ve ellerini arkasında birleştirdi.
"Anlayamadım? "Dedi ürkütücü bir sesle. Mabel ve Bill didişirken Dipper ses etmeden ikisine baktı. Mabel birden döndü ve Dipper'ı tuttuğu gibi götürmeye yeltendi ama Bill de diğer kolu tuttu. Dipper iki kolu havadayken ortada kaldı. Mabel onları durduran şeytana sinirle baktı. Ama Bill o kadar tehlikeli görünüyordu ki, mabel az tereddüt etti.
"Bana bak, kayan yıldız. Seni şu an içini dışına getirir ve denize atardım ama çam ağacının kardeşi olduğun için kendimi tutuyorum. Zorluk çıkarma. Şimdi, uslu bir insan ol ve buradan uzaklaş."ses de oldukça tehlikeli bir şekildeydi. Mabel, Dipper olmasa öleceğini bile düşünmüştü. Hayır, Dipper olmasa cidden ölmüştü. Yavaşça Dipper'ı bıraktı. Bill bunu fırsat bilip Dipper'ı kendine doğru çekti ve mabel'a 'git buradan' bakışı attı.
"Gidiyorum, ama katiyen korktuğumdan değil! Ayrıca kardeşim akşam olmadan eve geri dönecek. Yoksa Ford amcama söylerim bilmiş ol!"mabel sözlerini bitirince Bill kahkaha attı.
"Hahahahaha! Sen ciddi misin? Beni, bir bebeğe mi şikayet edeceksin! Yazık sana!"Bill gülerken Dipper kısık sesle konuştu.
"Git mabel, hadi."Dipperın sesini duyan Bill susmuştu. Birden alaycı ve ürkütücü halini bırakan Bill sevimli bir şekilde Dipperın önüne geçti.
"Sesin! Sesini çok özlemişim. Oww~ tatlılığa bak! Yerim seni~♥" mabel bu gördüğü ile şok olurken, Dipper hafifçe gülümsedi.
"Ben de seni özledim ama şu kaçık halini değil. Ayrıca bana hesap vereceksin!"Dipper son kelimede birden bağırınca karşısındaki ikili korkmuşlardı. Mabel ses etmeyen kardeşinden böyle bir bağırış beklemezken, Bill Üzgün gözlerini yere eğdi.
"Açıklayacağım. Ama şu gerizekalı- yani tatlı kardeşini gönder ilk önce."Dipper mabel'a baktı. Mabel de boyun eğmek zorunda kalmıştı. Döndü ve gitti. Mabel'in gittiğini gören Bill Dipper'a baktı.
![](https://img.wattpad.com/cover/104012529-288-k494447.jpg)