Gözlerini açtı, kahverengi saçlı genç oğlan.
"Günaydın çam ağacı~" dedi Bill, süzülerek.
"Uyanmak istemiyorum, Bill."dipper doğrulurken, mırıldandı.
"Hadi ama~ ölmek çok sıkıcı~" Bill kıkırdadı. Dipper hafifçe gülümsedi.
"Ölmek sıkıcı olur." Dipper yatağın ayak kısmına oturan üçgene baktı.
"Bu günlerde çok sessizsin." Bill kahkaha attı.
"Aman da aman! Sen şeytancığın için endişelendin mi~?" Dipper gözlerini devirip ayağına dolanan beyaz yorganı düzeltti.
"Dışarıda kar yağıyor."dedi dipper.
"Çok güzel. Beyaz ve narin. Fakat çok kötü bir soğukluğu var. Öyle ki kemiklerini bile kasların koruyamıyor." Bill gözünü pencereye dikti.
"Aslında haklısın, çok güzel. Ama senin kadar degil~" Bill kıstığı gözüyle dipper'a baktı. Dipper buna göz devirmekle yetindi.
"Bana asılma, dorito. Unutma ki sen şeytansın. "Bill omuz silkti.
"Seni acayip beğeniyorum! Napayım yani?" Dipper ayağa kalkıp, beyaz uzun Kollu kazağını düzeltti.
"Sarı ve ya kırmızı rengini istesem verirler mi acaba?"diye mırıldandı. Bill tekrar uçarak küçük çocuğun dibine girdi.
"Mabel gibi öremem ama! Sana istediğin kadar verebilirim. Sonuçta şeytanım ve çok güçlüyüm! "Dipper kıkırdadı. Ve pencereye ilerleyip, beyaz tüllerin arasından dışarıya baktı.
"Onu denedik, Bill. Herşeyi denedik. Senin gerçek olmadığını biliyorum. O kasaba... orada esrarengiz kasaba olmadığını biliyorum. Sence haritada olmayan bir yer olabilir mi? Ya da o ormanda onca yaratık varken kimsenin fark etmemesi?" Gözleri beyaz karlarda gezindi.
"Aslında olay söyle oldu... biz oraya vardığımızda, bizi sadece orada amcama bakıcılık yapan soos karşıladı. Soos fazla saf ve aptaldı. O kulübe hiçbir zaman hediyelik için açılmadı. Amcam ise, gerçek amcam Ford'du. Stanleyi ise sadece ben gördüm. Wendy, temizlikçiydi. Robby onun kardeşiydi. Oradaki hiçbir şey gerçek değildi. Mabel hiperaktif biriydi. O da bana uydu, benim üzülmemi istemedi. Tek gerçek olan doğum lekemdi." Dipper derin bir nefes aldı.
"Resmen şizofreniydim. Gördüğüm hanilasyonlar..." Bill Üzgün olan gözünü ona çevirdi.
"Bizim gerçek olmadığımızı bildiğin halde, niye bana hiç 'gerçek değilsin!' demedin? "
"Çünkü mutluydum."
"Yapmamalı ve bu Akıl hastanesine düşmemeliydin. Seni tek bilen benim." Dipper iç çekti.
"Sen olmazsan inan yaşayamam. Sen mutlu ve olumlu taraflar ile buradasın, ben ise deli." Bill iç çekti.
"Seni seviyorum, çam ağacı." Bill dipper'a sarıldı.
..
Bembeyaz odada iki renk vardı. Biri ten rengi, diğeri kahverengi...
..
.
"Beyaz olan herşey üstüme geliyor, Bill."dedi dipper, yatakta otururken. Elinde iğrenç yemeği vardı ve haplar.
"Hapları iç, lütfen."dedi Bill. İkisi de biliyordu ki, dipper onu yemeğin son lokmasının içine saklayıp, yuttum numarası yapacaktı.
