çok değişik bir bölüm.

1.4K 71 100
                                    


Gece zamanı çatıda uzanmayı ve bu şehirden uzak, ışıksız ve zifiri karanlık gökyüzünde yıldızları izlemeyi çok severdim. Elimde bir yastık ve battaniye ile yukarı çıktım yine. Battaniye almak zorundayım çünkü, ormanlık alanın içinde ve yerden yukarıdayım. Soğuk anam!

Neyse, ben buraya iki yıl sonra ikizim ile birlikte gelmiştim. Gizemler için değil de, yardım almak için.

Son bir yıldır rüyama giren Doritos yüzünden. Beni türlü işkenceye maruz bırakan şeytan. Rüyamda gördüğüm Bill üçgen haliyle ile beni durmadan deşiyor, her uyandığımda çığlık atmama neden oluyordu. Ailem bu durumdan şikayetçi olduğu için mabel en doğru sözü söyledi.

"Stan amcalar bunu çözer. Özellikle ford amca!" Tabi bu cevapla ailem düşünüp taşınmış sonunda izin vermişlerdi. Veee işte buradayız.

Battaniyeyi ikiye katladım. Yastığı içine koydum ve bedenimi de. Hem kıçıma kiremit batmıyordu hem de Üstüm üşümüyordu. Gözlerim uzaktaki Yıldızlarda dolanırken, aklım rüyalara gidip geliyordu.

Eh, unutmadan... Ford amcaya konuyu açıkladık. Ne dedi dersiniz?

"O üçgen şu an hiçbir şey yapamaz. O yüzden rüyaları bilinç altın oynuyordur. "Boyun eğdim bende. Ford amcam ve Stan amcam bazı şeylerde çok haklıydı. Ama beni geren bir nokta var.

"Kanka, ben anlamam ama bu rüyaları küçümseme. Çünkü ben rüyamda sandivinç ile güzel yolculuklara çıkıyorum! Sandivinç çok güzeldi, sen de gör isterim." Tabi çok saçma birşey ama California'ya döndüğüm zaman olayları tekrar tekrar düşündüm. O zaman birşey fark ettim. Soos konuştuğu şey saçma olsa da, sanki oluyor gibiydi.

Yukarıda gözüme tanıdık gelen yıldızlar ile duraksadım. Ah, harika big dipper. Çoksel! Evren bana sövüyor gibi hissediyorum. Gözlerimi kapattım. Gizemler çözmek artık pek ilgimi çekmiyordu. Çünkü ne zaman gizem yapmak istesem.. bir ses kulaklarıma yankı yapıyordu. Bilin bakalım kim?

"Şimdi seni de yolumdan kaldıracağım. Bazı cevaplara o kadar yaklaştın ki, seni izliyorum." Bill'in sesi ve karışık sesler. Kukla zamanında konuştuğu o her bir cümle ile başka karşılaştığımızda kullandığı cümleler. Birbirine karışan bu cümleler, ya eksik oluyor yada fazla oluyordu. Bu da sinir bozucuydu.

"Herşey sinir bozucu.."diye mırıldandım. Öyleydi çünkü.

***

Etrafımda çevrili zinciri görmem ile acıyla, ağlayan bir ses çıkardım. Mavi zincirler.

"Selam, çam ağacı! " ve ikinci aşama Bill.

"Uyanmak istiyorum!"diye bağırdım. Hep aynı şeyler oluyordu. Hep aynı sözler..

"Asla uyanamayacaksın!"

"Asla uyanamayacaksın.."onunla aynı anda mırıldandım. Ama bu gün farklı bir rüya görecek gibiyim. Etraf taş duvarlardan arınıp, orman'a dönüştü. Bende insan halimden kahverengi köpek oldum. Oh, çok güzel oldum! Neyse odaklan dipper...

"Bugün benim güzel bir fantazim var~! Hazırlan çam ağacı." Üçgen formu birden sarı bir ulu kurt olunca tırsmadım değil. Kulaklarım düştü ve arkama döndüm. Sesi duydum.

"Kaç, köpek. Ama yakaladığım an, cezan kötü olacak. Kaç! "Kaçtım. Bütün gücümle hemde. Korkuyordum! Köklere takılıyor, ağaçlara çarpıyor, dört ayağımı karıştırıyordum ama yinede kaçıyordum. Taaaaaakiiii.. düşene kadar!

"Harika! "Diye bağırıp kalkacakken, üstümdeki varlığı hissettim. Çok geçmeden düşen kulaklarımı yaladı ve fısıldadı.

"Yakaladım."şu an acayip korkuyorum. Help më!!!!

Billdip Oneshot? Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin