Mabel bahçede oturmuş elindeki paytagı seviyordu. Bir yandan da kazak örüyordu. Ten renginde, üstünde 'I love you' yazan bir kazaktı. Kazağı ördükten sonra domuz'a giydirdi. Paytak ona bakarken mabel kocaman gülümsedi.
Sonra pembe renkte üstünde 'ioay'yazan küçük bir kazak ördü. Biraz uzağında kalan tilkiyi kucağına çekerek kazağı giydirdi.
"Çok yakıştı!"dedi mabel.
"SEN NASIL BANA KARIŞIRSIN! " diye bir bağırtı geldi. Mabel o tarafa bakarken ormana doğru giden bir adet dipper gördü. Az zorlasa kafasındaki dumanları bile görebilecekti. Dipper'ın ardından bakan Bill de vardı tabii.
Aslında Bill her zaman insanlara karışırdı. Onları sinir eder, elinde oynatırdı. Fakat nedense dipper ne kadar ondan uzak durmasını acı yollarla söylese de, Bill aynı şeyi bıkmadan tekrar tekrar yapıyordu.
Mabel iç çekti ve elindeki tilkiyi paytağın yanına koydu.
"Görüyorsunuz değil mi? Bu benim hiç hoşuma gitmiyor. Hergün, her saat kavga!" Sonra eliyle saçını sevdi.
"Sorunları neyse halletseler iyi olur."tilkiye baktı.
"Bir planın var mı? "Tilki başını salladı. Mabel ona kulak kesildi. Tilki patisini kaldırıp ilerdeki bir şeyi gösterdi. Mabel gülümsedi.
"Sen çok akıllısın!"
****
"Mabel beni niye buraya getirdin? Hayır, getirmeyi geçtim. NİYE BU ŞEYTAN DA BURADA!" Mabel iç çekerek. Kırılmış tabelada duran yırtık pembe kazağı gösterdi.
"Tilkiye yapmıştım. Şu an yok ve onun içeriye düştüğünü tahmin ediyorum. Lütfen dipper! ve Bill! Onu kurtarın!" Ağlamaklı bakışı ile ikisine de baktı. Bill çukura yaklaşıp içine baktı.
"Içinde."dedi sakince. Dipper da yaklaştı ve o da baktı.
"Geri çıkar o. Merak Etme."dedi. Fakat mabel fırsat bu diyerek ilk Bill'i itti. Bill beklemediği hareket ile, düşerken dipper gözleri kocaman bir şekilde ona gelen mabel'a baktı.
"Mabel sen-ne-?"fakat mabel kararlıydı.
"Üzgünüm kardeş."ve dipper'ı da içine itti.
"Bu sizin iyiliğiniz için."
'^'
Dipper bir süre düştükten sonra durdu ve boşlukta süzülmeye başladı. Bill az ilerisinde duruyordu.
"Kayan yıldız ne yaptı öyle?"dedi dipper'a bakarken. Dipper omuz silkti. Bill gülümsedi.
"Bak en azından tilkiyi buldum!" Dipper ona bakınca kucağında duran tilkiyi fark etti. Yavaşça bill'e yaklaşarak tilkiyi sevdi.
"Seni yaramaz, sen nasıl oldu da buraya düştün? Ya başına birşey gelseydi?" Tilki gözlerini dipper'a dikti ve eline sürtündü. Dipper kıkırdadı.
"Seni gidi, tatlı, yaramaz ve yalancı şey." Bill, dipper ve tilkiye bakıyordu. Sonra tilkiyi birden yukarı doğru kaldırdı ve dipperdan uzaklaştırdı.
"Sen bunu dinleme tilkicik. Bu tam bir şeytan! Yani benden bile kötü biri!" Dipper sinirle ona baktı.
"Ben mi kötüyüm!? Sana kaç defa dedim ben? Yaklaşma diye!"Bill de ona baktı.
"UMRUMDA FALAN DEĞİL! BEN YAKLAŞMAK ISTİYORUM! HEM SEN NİYE DURMADAN BENDEN KAÇIYORSUN Kİ!!??!¿" Bill bağrınca dipper irkildi.
"NEDEN Mİ?! BELLİ DEĞİL Mİ?! SANA GÜVENMİYOR VE SENİ SEVMİYORUM!!!" Dipper da bağrınca Bill duraksadı.
