O Benim Erkeğim

26 5 0
                                    

Gözleri maviydi. Çok şaşırmıştım.
-Bu...bu nasıl oldu? Bir daha asla mavi olmayacağını düşünmüştüm.
-Sana söylemiştim. Ben ve benim gibiler uyandıklarında ilk gördükleri kişiye bağlanırlar ve o kişiyle birlikteyken asla güçlerini kaybetmezler. Gözlerimin sarı olmasının nedeni senden uzak olmamdı, dedi. Sonra da ekledi.
-Benimle ilgilenmiyor olman benden uzak olduğun anlamına gelir.
Geçmişte yaptıklarım yüzünden hala pişmandım. Ama şuanda onunla tekrar birlikte olmak beni mutlu ediyordu.
-Harry. Ben... Gerçekten çok özür dilerim. Seni asla o adama vermemeliydim. Sen benim sahip olduğum tek ailemsin. Bir daha seni asla bırakmayacağıma dair söz veriyorum. Ama lütfen sen de hasta olma. Hep gülümse. Bana yorgun gözlerle değil ışıltılı gözlerle bak. Bir daha asla senden bıktığımı söylemeyeceğim. Ben gerçekten çok üzgünüm. Beni affedebilir misin?
Sonunda ondan özür dilemeyi başarmıştım. Bana karşı kızgın olmasını istemiyordum. Bir müddet gözlerimin içine baktı ve iki elini de yanaklarıma koyarak
-Sadece benimle ilgilenmeni istiyorum, dedi. Elleri kocamandı ve bir erkek eli olduğunu hissettiriyordu. Bana herhangi bir şekilde dokunduğunda tuhaf hissediyordum. Büyümüş olmasına hala alışamamıştım sanırım. Birden heyecanla konuyu değiştirmeye çalıştım ve
-Ah...Şey...Omletler soğuyacak!, dedim. Gülümseyerek ellerini yanaklarımdan çekti ve hazırladığım sofraya oturdu.
-Harika kokular geliyor. Hey bir dakika! Bu... bu Harry Potter değil mi?, dedi onun için hazırladığım omleti göstererek. Bende hemen masaya oturdum.
-Evet. En sevdiğin şeyin o olduğunu biliyorum, dedim. Birden aklıma gelmişti.
-Bu arada Harry. Bugün sana giyecek birşeyler almalıyız. Gerçekten çok hızlı büyüyorsun, dedim. Onaylarcasına başını salladı.
O gün kahvaltımızı yaptıktan sonra birlikte alışverişe çıktık. Gördüğümüz bütün mağazalara girip beğendiğimiz her kıyafeti deniyorduk. Hatta bazen sırf eğlence olsun diye o kadın reyonundan ben erkek reyonundan giyinip birlikte komik fotoğraflar çekiniyorduk. İlk juriliği ben yapıyordum ve giydiği her kıyafeti beğenmiştim. Model gibi, giydiği herşey çok güzel oluyordu. Jürilik sırası ona geçince giydiklerimin hiçbiri olmuyordu. Bu haksızlıktı. Bende onun gibi iyi bir vücuda sahip olmak istiyordum. Ama yine de bana hayranlıkla bakıyor ve güzel göründüğümü söylüyordu.
-Yalancı! Kötü olduğunu biliyorum, dedim sitemli bir şekilde. Oturduğu koltuktan ayağa kalkıp yanıma geldi. Sonra omuzlarımdan tutup beni giyindiğim kabinin üzerindeki boy aynasının karşısına getirdi. Aynadan doğru bana bakarak gülümsedi.
-Bence sen benim gördüğüm güzelliği göremiyorsun, dedi açık saçlarımı kulağımın arkasına atarak. Sonrada acıtmadan yanaklarımı sıkıp beni güldürmeye çalıştı.
-Güldüğün zaman en güzel kadın sen oluyorsun, dedi benimle birlikte gülerek.
-Hala yalan söylüyorsun, dedim ifadesizce ona bakarak.
-Bana inanmıyor musun?, dedi masumca.
-Evet inanmıyorum.
-O zaman takip et beni, dedi bileğimden tutarak.
-Nereye gidiyoruz?, diye sormama gerek kalmadan kendimi bulunduğumuz mağazanın makyaj bölümünde buldum. Her raftan sırayla birer makyaj malzemesi alıyordu ve yanına yaklaşıp ona yardımcı olabilceğini söyleyen mağaza görevlilerini hiç takmadan ilerliyordu. Eli hala bileğimdeydi ve bu hoşuma gitmişti. Sanki sevgiliymişiz gibiydi.
Öhöm öhöm...Herneyse. Ne diyorum ben! Kendime gelmeliyim!
Beni büyük bir deneme aynasının karşısına getirip elindeki malzemeleri yüzüme sürmeye başladı. Endişeli bir şekilde sordum.
-Harry. Bunları kullanmayı bildiğine emin misin? Herkesin önünde maymun gibi görünmek istemiyorum.
-Az kaldı. Birazcık daha sabret, diyerek beni susturuyordu. Fakat yüzüme bu kadar yakın bir şekilde konsantrasyonunu bana verdiğinde kalbimin kuvvetli bir şekilde attığını hissedebiliyordum. Hızlandıkça hızlanıyordu...
Küt küt...Küt küt...
İsteksiz olarak nefesimi tutuyordum. Biraz heyecanlıydım. Hatta baya heyecanlıydım!
Bana yavaş çekimde gibi gelen bu an aslında sadece 30 saniye sürmüştü. Harry kendinden emin ve gururlu bir şekilde
-Şimdi aynaya bak, dedi. Gözlerimi kapattım ve yavaşça aynaya döndüm. Göz kapaklarımı yavaşça aralarken birden karşımda çok güzel bir kız gördüm. Bu ben olamazdım! Ben...ben her zaman soluk tenli ve cansız bir yüze sahip bir insandım. Bu kadar şirin ve güzel görünmeyi beklemiyordum. Ve...Harry'nin makyaj yapma yeteneği mükemmeldi.
-Bu kadar kısa bir sürede bunu nasıl başardın?, diye sordum şaşkınlık içerisinde.
-Ben sadece güzelliğini ortaya çıkardım. O hep burda bir yerdeydi zaten, dedi gülümseyerek.
-Gizli bir hazine gibi mi yani?, diye sordum alay edercesine.
-Evet. Gizli bir hazine gibi. Sadece benim olan bir hazine.
Beni güzel buluyor olması hoşuma gidiyordu. Üstelik uyandığında gördüğü ilk kişi ben olduğum için sadece benim yanımdayken iyi olabiliyordu. Bu harika bir histi. Sadece bana ait olması...
###
Bugün bana ve ona bir sürü giyecek ve ayakkabı aldığımız için uzun bir süre alışverişteydik. Eve dönerken hava kararmıştı ve Harry tüm poşetleri tek başına rahatlıkla taşıyabiliyordu. Bu onun için hiç zor olmamalıydı. Bu harika!^.^
Birlikte otobüs durağında beklerken aniden yağmur yağmaya başladı. Çok şiddetli yağıyordu ve bu şekilde eve gidebileceğimizi hiç sanmıyordum. Birden çaresizce birbirimize baktık.
Tam o sırada önümüze mavi bir araba geldi. Camını açtığında şöför koltuğunda oturan genç bir çocuk gördüm. Kim olduğunu bilmiyordum. Fakat o bizi tanıyor gibiydi. Daha doğrusu Harry'yi.
-Hey Harry! Burda napıyorsun?

My İnnocent Boy ♥️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin