1 ✠

6.2K 493 78
                                    

Multimedia Goo Hara.

Hara;

Odama eşyalarımı yerleştirmem biraz uzun sürmüştü. Odam bir otel odası gibiydi. Aslında tüm bu hastane bir otel gibiydi. Yeni bir hastane olduğu her halinden belliydi.

Arabadan inerken annemle çok ağlamıştık, bu yüzden hala gözlerim biraz ağrıyordu.

Odanın tam ortasında büyük mavi-beyaz bir yatak vardı. Hemen yanında beyaz komodinler ve bir lamba vardı. Büyük bir makyaj masası ve biraz daha küçük bir çalışma masası vardı. Sanırım ben orayı yemek masası olarak kullanacaktım. Odada bir de büyük banyo vardı.

"Merhaba Go Hara," arkamdan gelen sesle birden yerimden sıçradım "Çok özür dilerim,daldığını fark edememişim." kibar ve ince sese döndüm. Bir görevliydi. Burada doktorlar,hemşireler ve hizmetliler dışında bir de hastalara yardımcı olacak bazı görevliler vardı. Bu görevliler pembe önlük giyiyorlardı.

"Ben DoHee, senin görevlinim." dedi gülümseyerek. Çok hoş bir pozitif enerjisi vardı.

"Merhaba, tanıştığıma memnun oldum." bende aynı şekilde karşılık vermiştim.

"Burayı beğendin mi?" dedi merakla.

"Güzel bir yer gibi."

"Öyledir. Bir hastane olarak değil, daha çok konforlu bir otel olarak tasarlandı." DoHee sanki kendi tasarlamış gibi gururla odaya baktı. İnce ve orta boylarda bir kadındı. Saçları siyah, omuzlarında ve düz bir şekilde parlıyordu.

"Hadi gel, bir kişi daha var. O da bugün geldi. İkinize de ben rehberlik edeceğim." dedi gülümseyerek ve odanın çıkışını gösterdi. Şuan çok yorgundum, gözlerim hafif şişmişti ve yeni gelmiştim. Yani odadan çıkmak istemiyordum. Ama DoHee'nin garip bir bulaşıcı enerjisi vardı. İstemeden de olsa odadan çıktım. DoHee iki oda ilerime gitti ve durdu. Kapıyı tıklattı ve içeriden gel sesini bekledi.

"Sen bekle, ben hemen geliyorum." dedi ve içeri girdi. İki dakikalık bir süreç boyunca, buraya gelmemin nasıl bir fikir olacağını sorgulamıştım. DoHee odadan çıkınca yaslandığım duvardan ayrıldım.

DoHee'nin arkasından bir oğlan çıkmıştı.

Uzun boylu, geniş omuzlu ve biraz yapılıydı. Tamam, bunu beklemediğim bir gerçekti. Yüzü çok güzel görünüyordu.

"SeokJin, bu Hara. Hara bu SeokJin. Bundan sonra rehberlikleriniz bir arada yapılacak." dedi gülümseyerek DoHee.

SeokJin ile kısa bir an göz göze geldik ve hemen kafamı çevirdim.

"Kısaca hastane planından bahsedeceğim. En alt kat lobi, bir üst kat yemekhanenin olduğu bölüm. Bu kat ve bu katın üstünde odalar var. Bir üst hastane bölümü. Onun üstünde etkinlik odaları var. İstediğiniz her türlü aktiviteyi orada bulabilirsiniz. Bir üstü ise rehberlik odaları. Oraları daha sonra görürsünüz. Sekizinci katta yönetim kurulu var." DoHee bize yavaş yavaş açıklarken çoktan hastaneden çıkmış, bahçeye gelmiştik.

"Şu karşı bina," gösterdiği yere baktım. Yarım çember şeklinde küçük bir yerdi, üzeri kapalı olduğu için içini göremiyordum "Orası sera. Yakında açılacak, şimdilik tamamlanmadı."

"Şu tarafta ki bina ise spor salonu." diğer tarafta ki büyük binaya baktım. Bahçede bir sürü çardak, bank ve çimlerin üzerinde puflar vardı.

"Reşit olduğunuz için ve durumunuz üst seviye bir durum olmadığı için, haftada en fazla üç kere olmak şartıyla, dışarı çıkabilirsiniz." DoHee sanki hatırlayacak başka bir şeyi varmış gibi kendi kendine düşünüyordu "Sanırım şimdilik bu kadar. Zaten zamanla burayı iyice anlarsınız."

Zamanla...

Tekrar odama döndüm.

Zamanla burayı anlardım, alışırdım. Ne kadar zaman ama?

İyileşene kadar.

Kendime moral verdim. İyileşecektim. Bu sefer başaracaktım.

X X X

Yep yeni bir kurguyla geldim :') Umarım beğenirsiniz. Ne zaman okuduğunuzun bir önemi yok, oy vermeniz ve yorum yapmanız benim için kafidir. Teşekkürler şimdiden.

Aklını Kaybetme [SeokJin]✅Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin