19 ✠

3.1K 352 36
                                    

"Bu yaptığınız tam bir delilik," DoHee elini saçlarına atıp derin bir nefes verdi "Şu yüzlerinizin haline bir bakın."

Oturduğum tekli koltukta Jin ve YooJun'a döndüm. Çok komik duruyorlardı. Sabahtan beri fırça yemedik kişi kalmamıştı.

"Ben... Bu durumda ne yapabileceğimi inanın bilmiyorum." Şu durumda sadece DoHee'ye üzülebilirdim. Sabahtan beri Jin ve YooJun'u azarlamasına rağmen, atılmamaları için de en çok o çabalamıştı.

Jin ve YooJun tartıştıktan sonra ufak çaplı bir plan yapmıştık ve herkes gizlice odasına gitmişti. Ertesi sabah,yani bu sabah, erkenden kalkıp DoHee'yi bulmuştum ve akşam YooJun ile Jin'in kavga ettiklerini gördüğümü söylemiştim. DoHee panikle ikisini de uyandırdığında söylediğim şeyin gerçek olduğunu fark etmişti. Elbette bunu diğer görevliler de fark etmişti. Jin ve YooJun kavgaları için basit bir sebep sunup özür dilemişlerdi.

Sabahtan beri yönetim katındaydılar ve alınan son karara göre atılmayacaklardı. Sadece iki hafta boyunca etkinlik odalarını onlar temizleyeceklerdi.

Şimdi ise rehberlik odasında bir tur da DoHee'den azar işitiyorlar. Bende koltuğumda keyifle bu sahneyi izliyorum. DoHee yaklaşık on beş dakika kadar onları azarladıktan sonra morali bozuk bir halde odadan çıktı.

Onu anlayabiliyordum. İlk rehberlik deneyimiydi ve daha başlarda böyle bir olayla karşılaşmıştı.

DoHee'nin arkasından YooJun'da odadan çıktı. Yönetimin kararıyla bugün yaşadığımız olaylar yüzünden üçümüz de rehberlikten muaf tutulacaktır. Odada sadece Jin ve ben kalmıştık. Yerimden kalkıp kapıya doğru ilerledim.

"Hara, biraz konuşsak?" Jin'in sesiyle olduğum yerde durdum. İtiraf ediyorum bu anı bekliyordum.

"Ne hakkında?" Bilmemezlikten gelmeye karar verdim.

"Konuyu biliyorsun."

Düşünüyormuş gibi yapıp cevap verdim "YooJun meselesi mi?"

Sıkkınca bir nefes aldı. Konuyu çok iyi biliyordum. O da biliyordu ama oynatmak zevkliydi.

"Sana söylediklerim hakkında,"

Kafamı olumlu anlamda salladım.

"Üzgün olduğumu söylememin bir anlamı yok ama üzgünüm. Bir anlık olan bir şeydi. Bu... Eskiye dayanan bir sorun." elini hızla havada salladı "Yanlış anlama konuyu bu şekilde yumuşatmaya çalışmıyorum. Yaptığım ve söylediğim şeyler... Hiç güzel şeyler değildi. Özür dilerim." cümlesini sonlandırdığında biraz düşündüm.

"Birincisi sorununu ablan bana anlattı," dedim. Kaşlarını çattı "Benim dedikodumu yapacak kadar yakınlaşmışsınız," dediğinde ufak bir kahkaha attım.

"İkincisi bir daha bana karşı güvensizlik duyarsan yüzüme söylemen yeterli ya da bir şüphen olursa bana sor."

Kafasıyla onayladı.

"Ablam... Onunla konuşmuşsun," biraz duraksadı. "Nasıldı? İyi mi?"

Günler önce esip kükreyen o adam gitmiş, şimdi yerine ablasını özleyen bir çocuk gelmişti. Bu haliyle o kadar masum gözüküyordu ki...

"İyi. O... Bizden yardım istiyor. Ailesiyle, yani sizinle, beraber olmak istiyor." dedim. Yine kafasıyla onayladı.

"Ne gibi bir işe bulaştı hiçbir fikrim yok. Ama ne olursa olsun, onu oradan kurtaracağım." dedi kararlı bir şekilde "Ve seni bu işe bulaştırdığım için özür dilerim. YooJun haklı, bu fazla tehlikeli. Kararımı verdim, artık bu işin içinde olmanı istemiyorum. Buraya tedavi olup, hayatını yaşamaya geldin. Öyle de yap. Tedavi olup, hayatını yaşa."

Aklını Kaybetme [SeokJin]✅Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin