Bazı anlar yalnızca bir andır. Düşünmeye fırsatınız olmadığında, zihniniz değil, kalbiniz hareket eder. Ve sonrası artık zihne değil, kalbe bağlı yeşermeye başlar.●●●
"Seni mi seveyim?" dedi afallarken. Bir yandan etrafa koşturan köpeğini tutmaya çalışıyordu. İpi bileğine doladığını kontrol ettikten sonra tekrar bana çevirdi şaşkın bakışlarını.
Köpek bile durumdan utanmış, görmemiş gibi yapıyordu anlaşılan.
"Kızım sen manyak mısın?" dedi bir yandan gülerken. Ciddi kalamıyor olması normaldi böyle durumda.
Güzel bir kız değildim. Kendimi oldum olası hiçbir zaman beğenmemiştim. O yüzden öyle birinin ilgisini çekecek cazibem yoktu. Hele de yolda durdurduğum birini...
Gözlerim yine dolmuştu. Bu kadar kolay nasıl doluyorlardı? Gözlerime bir kez daha küfrederken bakışlarımı yerde tutmaya özen gösterdim.
"Hiç söylemedim say. Bu gamzeyi uzun süredir görmüyordum. Senin sayende geri döndü." dedim parmaklarımla oynarken.
Bir kez daha yutkundum ve bu sefer gözlerimi gözlerine çıkardım.
"Özür dilerim. Rahatsız etmek istememiştim."
Bir şey söylemesine fırsat vermeden yürümeye çalıştım. Attığım adım ile kolumdan tutup durdurdu. Kolumdaki eline kayan gözlerim tekrar gözlerini buldu. Gördüğüm en keskin, en sert kahverengi, bu çocuğun gözlerinde olmalıydı.
"Elin, iyi gözükmüyor."
Elime baktığımda sargının açıldığını gördüm. Kapatmak için harekete geçtim. Hiçbir şeyi beceremediğim gibi, bunda da bir başarı elde edemiyor olmama şaşırmalıydı. Sinirlerim bozulmuştu.
Oflayarak elimi ellerinin arasına aldı. Bandajı usulca çıkarırken arkasındaki banka doğru ilerledi. Kolumla beraber ben de geriye savrulmuştum.
"Gel otur." dedi mırıldanırcasına.
Yavaşca banka oturdum. Özenle bandajı tekrar avcuma sararken ben sadece mimiklerini izliyordum. Bir şeyler söylüyordu ama anladığımı sanmıyordum.
"Sana diyorum." diyerek düşüncelerimi böldüğünde aniden irkildim.
"Ne dedin?"
Dudağını büzerek avucuma baktı.
"Ne yaptın ellerine?"
Bakışlarımı ellerimde gezdirdim.
"Kaza oldu."
Tek kaşını kaldırdı.
"Kaza?" diye inanmazcasına tekrarladığında bakışlarımı kaçırdım.
İnanmaz gözlerle bana bakıyordu. Diğer kolunu da banka koyup arkasına yaslandı.
"Pekala küçükhanım,söyleyin bakalım, neden sevecekmişim sizi?"
Dudağımı ısırdım. Çünkü çaresizim, çünkü nefes alamıyorum, yardım dileyeceğim tek kişi sensin, çünkü ellerim kanıyor ve kanadığı için belki de kimse tutmuyor diyemedim tabi. Yavaşça başımı ona çevirdiğimde tatlı bir ifadeyle bana bakıyordu.
"Çünkü güçsüz bir kızım ben." dedim ayakkabılarıma bakarken. Bu cümleyi kurmak hala zor muydu benim için, yoksa bir yabancıya kurduğumdan mıydı bu gariplik?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sevsene Beni
Teen FictionYaşamdan vazgeçmiş bir kız, ölümden daha derin birine el uzatırsa ne olur? Kanatları kırık kelebek, görkemli büyük denize uçabilir mi? Peki ya bu deniz, kelebeği asla bırakmak istemez, ona dalgalarıyla sarılırsa, ne olacak? ••••••••• "Araftı o. Ald...