Güneş ışığına karşı koyamayan gözlerim yavaşça aralandı.Bakışlarım tavanla kavuşurken öylece durdum.İçimde büyük bir boşluk hissi vardı ve bununla nasıl baş edeceğimi bilmiyordum.Yılbaşı tatilinde mükemmel iki gün geçirmiştik.Yolda kalmamız bile yeni yıla güzel girmemizi engelleyememişti.Ama içimde garip bir huzursuzluk vardı.Belki Defne'nin tekrar ortaya çıkışı, belki de güzel şeylerin bozulacağına olan korkumdan kaynaklanıyordu.
Yavaşça yorganı üzerimden atıp yataktan kalktım.Tahta zemine basmak titrememe neden olurken gidip muhtemelen saatlerdir açık olan camı örttüm.Boş bakışlarım odada gezinirken bileğimdeki lastik ile saçlarımı yukardan topladım.
Karşımdaki boy aynasında kendi yansımamı görünce dudak büzdüm.Kıvanç'ın neden sabahları benden korktuğunu söylediğini şimdi daha iyi anlıyordum.
"Allah kurtarsın kardeş." dedim aynaya karşı."Savaş sende hiç zevk denen şey yok valla ya.Bir insan neden beni sever ki?" diye söylendim at kuyruğumda huysuzca parmaklarımı gezdirirken.
"Sen olduğun için." diye aniden Savaş'ın sesini duymamla yerimde sıçradım.Ellerim yavaşça düşerken gülümsedim.Yine kapıya yaslanmış beni izliyordu.Gülümsememe karşılık o da gülümsedi.Gülünce kısılan gözlerinden öpmek istiyordum.
Ağır adımlarla yanıma geldi ve yüzümü ellerinin arasına alıp alnıma minik bir öpücük kondurdu.Dudaklarının sıcaklığı gülümsememe neden olmuştu.Elleri bu kadar soğukken dudakları nasıl olur da hep sıcak kalırdı ki?
"Bugün seni biriyle tanıştıracağım." dedi ben onun gözlerinin çikolatanın hangi tonu olduğunu düşünürken.
"Kimle?"
"Hayatımın aşkıyla."
Kaşlarımı çattığımda güldü.Anlamamıştım.Tekrar edercesine sordum.
"Hayatının aşkıyla?"
Dudağını ısırarak güldü.Ve parmağıyla burnuma hafifçe vurdu.
"Bu hallerini çok seviyorum.Çocuk gibisin."
Yüzümdeki ciddi ifadeyi bozmak istemiyordum.Yumuşamak istemezcesine boğazımı temizledim ve tekrar sordum.
"Hayatının aşkı diyorduk?"
"Hayatımın aşkını tanımıyor musun yoksa?" dedi masum bir ifadeyle.
"Ben, benden şüpheleniyordum ama bilmiyorum kafanı sektirmek üzereyim Savaş!" dediğimde gülerek geri çekildi.
"Sensin zaten."
Yüzümdeki ifadeye baktı ve muzhip bakışlarını yüzümden çekmeden tamamladı.
"Ama biri daha var.Gidince görürsün.Şimdi şu saçlarını kahküllerini istediğim zaman okşayabileceğim bir modele sok." dedi ve tokayı saçımdan çekip kendi bileğine taktı.
"Bak sen!" diye gülerek çemkirdiğimde sırıtırken göz kırptı ve bileğindeki tokayı öpüp odadan çıktı.
O kapıyı kapatıp gittiğinde bakışlarım tekrar aynadaki görüntüme geldiğinde kendime bir kez daha sövdüm.
"Allah kahretsin seni ya!"
•●•●•●•●•●•●•●•●•●•●•●•●•●•●•●•●•●•●•
Arabada hala Savaş'ın hayatımın aşkı diye bahsettiği kişinin kim olduğunu düşünüyordum.Bunu o anlamda demediğini zaten biliyordum.Onun aşık olduğu tek kız bendim.Ama başka neyden böyle bahsediyor olabilirdi ki?
"Hala söylemedin." dedim ona dönüp.Güldü ve direksiyonda ritim tuttuğu parmaklarını hiç bozmadan şarkıya uydurmaya devam etti.
"Geldik sayılır.Eminim onu çok seveceksin."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sevsene Beni
Novela JuvenilYaşamdan vazgeçmiş bir kız, ölümden daha derin birine el uzatırsa ne olur? Kanatları kırık kelebek, görkemli büyük denize uçabilir mi? Peki ya bu deniz, kelebeği asla bırakmak istemez, ona dalgalarıyla sarılırsa, ne olacak? ••••••••• "Araftı o. Ald...
