Bir kelebek doğru yerde, doğru zamanda kanat çırparsa binlerce kilometre ötede bir kasırgaya sebep olabilir.
"Günaydın." dedim masada benim için ayrılan boşluğa otururken. Efsane şirince gülümsedi. Savaş ise bana hiç bakmamıştı. İnsanın sabahları günaydın diyebileceği insanlar olması garip bir duyguydu. İçimi karıncalandırıyordu.
"Günaydın."
En azından bugün biraz insana benziyordum.
"Açelya."
Savaş'ın sesiyle ona döndüm. Adımın dudaklarına ne kadar yakıştığıyla daha sonra ilgilenecektim. Yemeğiyle hiç ilgilenmiyor olacak ki tabağına dokunmamıştı bile.
"Bugün okul işlerini halledelim. Kahvaltıdan sonra hazırlan, çok beklemeyeceğim."
Okul işleri derken, yeni bir okula başlamayacaktım umarım. Cidden film mi çekiyorduk?
"Ne okulu?" dedim öksürürken.
Kaşlarını kaldırdı.
"Bizim okul."
Hala anlamaz gözlerle ona baktığımı anlayınca elindeki çatalı bırakıp bana döndü. Yine küçük bir çocuğa anlatır gibi açıklama yapacağı bir zamandı sanırım. Eh, alışkındım.
"Merak etme sahte isim kullanacağız. Hatta buna gerek yok, sahte soyadı kullanırsak bile işin içinden sıyrılırsın."
"Bunun yanı sıra kardeşim olduğunu söyleyeceğiz, aynı şekilde Efsane ve Mine de kardeşim olarak biliniyor, doğal olarak onlarla da kardeş oluyorsun."
Efsane tamam da, Mine konusunda emin değildim. Suratımı buruşturdum. Böyle gizli işlere alışkın olmalarından korkmalı mıydım? Ah zaten güvende hissetmiyorken bir de bu detaylar kafamı kurcalıyordu.
"Açelya Demir'sin bundan sonra."
Açelya Demir... Böylelikle hangi okulda olduğumu bulamayacaklardı. Benden çıkmasına şaşırdığım kısık bir ses ile konuştum.
"Teşekkür ederim."
Başını iki yana salladı. Masadan kalkarken uyarırcasına bana baktı.
"Git hazırlan. Okulda da 'sevsene beni' türü hareketler yapmak yok."
O merdivenlerden yukarı çıkarken Efsane ve Mine'nin anlamsız bakışlarına maruz kalmamak için dudağımın kenarındaki ekmek kırıntılarını silkeleyip masadan kalktım.
Her zaman ki kıyafetlerimi giyecektim. Makyaj yapmayı seven bir kız değildim bu yüzden özel bir hazırlanma ritüelim yoktu. Gecikeceğimi sanmıyordum.
------------------
"Ben Açelya." dedim bir yandan parmaklarımla oynarken.
"Açelya Demir." diye tamamladım.
Sınıfta yeni öğretmenime tanıtıyordum şimdi kendimi. Garipti ki, iki gün önce biri bana böyle bir senaryonun içine düşeceğimi söyleseydi, büyük saçmalık derdim.
Şirince gülümsedi.
"Savaş'ların bir kardeşi daha olduğunu bilmiyordum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sevsene Beni
Teen FictionYaşamdan vazgeçmiş bir kız, ölümden daha derin birine el uzatırsa ne olur? Kanatları kırık kelebek, görkemli büyük denize uçabilir mi? Peki ya bu deniz, kelebeği asla bırakmak istemez, ona dalgalarıyla sarılırsa, ne olacak? ••••••••• "Araftı o. Ald...