0.1: "Kağıt Helva"

21.3K 1.1K 135
                                    

3.GÖZ
Genç kız, yatağında, alarm çaldığı ilk saniyede gözlerini açmıştı. Dün Rüzgarla Ediz'in telefon konuşmasına kulak misafiri(!) olmuştu ve bugün sabah koşuya gideceklerini öğrenmişti.

Onunla karşılaşması ve ilk tanışması üçüz kardeşlerin en ketumu Rüzgar sayesindeydi. Aslında Edizle ilkokul yıllarından beri arkadaştı Rüzgar, hatta Ediz birçok kez evlerine gidip gelmiş, yatıya kalmıştı da. Ama kader bir türlü ikisini bir araya getirmemişti.

Ediz'in sosyal medyayla falan işi olmazdı, züppeler gibi barlarda sürtmez, kızlarla ulu orta yakınlık göstermezdi. Aden'i hiç tanımamış, sadece adını duymuş olması da normaldi bu yüzden.

Birbirilerini ilk gördükleri zaman, basketbol sahasında, kalakaldığı zamanı hatırlayınca hala kıkırdıyordu Aden. Ediz, taviz vermeyen duruşunu bozmamıştı ama o yüzde gördüğü bir anlık afallama Aden Lina'ya yetmişti.

Bundan aldığı heves ve annesinden genetiğine geçen cesaretle Ediz'in mahallesine gitmiş, bilmeden babasıyla da tanışmıştı. Ediz, giydikleri için biraz kızmıştı ama olsundu.

Babası da annesine zaman zaman giydikleri konusunda karışıyor veyahut karışmaya çalışıyordu, ki Elvin'in taviz verdiği yoktu, Ediz de kendisine böyle davranınca babasına ait bir şeyler bulduğu ilk erkekle de tanışmış oldu aynı zamanda.

Yani ailedeki erkekleri saymazsa tabii. Çünkü her Devran erkeği birbirinin hafif mutasyona uğramış türeviydi.

Bolca çılgınlık, bir çimdik(!) öfke, 2 kova yakışıklılık, 1 varil sahiplenme/korumacılık, 1 cam şişe güven, öküz cüssesi, %70 den aşağı asla inmeyen cinsel arzular, muziplik, ultra odunluk, ince zeka.

Ediz de bu tür bir şey olmalıydı. Yani Rüzgarla da Tunayla da çok iyi anlaştığını düşünürsek... Evet evet, Ediz'i kesinlikle nüfusuna alıp Ediz Devran yapmalıydı.

Vazgeçemediği, kısa dolgu topuklu ayakkabıyı çıkardı pedikürünü daha dün yaptırdığı ayaklarından. Koşuya topukluyla gidemezdi galiba...

17 yaşında olsa da yaşından büyük duruyordu Aden. Tutku için çevredekiler nasıl yaşından daha küçük sanıyorsa, Aden için de 'reşit' etiketini rahatlıkla yapıştırabiliyorlardı. Ama ne Aden 18 di, ne de Tutku 12 yaşında! La havle!

-Kızım defileye mi çıkıyorsun insene!!!" Tuna'ya görmeyeceğini bile bile dil çıkardı Aden, kapalı kapı ardından.

-İneceğiz herhalde ya, gitsene sen Allah Allah! Sanki bekle dedik, sanki nöbetçi ol dedik. Göbeğin benimle bir mi kesildi ya anlamıyorum ne bu kardeş aşkı, birden takipçim mi oldun, hayır yani bensiz bir işi..." kapı açıldı ve sabah mahmurluğunu üzerinden çoktan atmış olan Tunayla göz göze geldi.

-Kapa çeneni de kahvaltıya in. Zaten niye erken kalktıysan, bir tek kahvaltıda huzurluyduk onu da kaybettik. Ayrıca hatırlatırım, biz üçüzüz. Yani göbeğimiz bir kesildi gerizekalı." Ağzını açmıştı ki kapanan kapıyla ayağını yere vurdu. Spor giyinişiyle aynada kendine göz kırptı ve hayal dünyasında oraya dişlerinde parlayan bir ışık efekti yapıştırdı.

Çilink çilink!

Saçlarını tepesinde at kuyruğu olarak topladığında, parlak teller geriye düşmüş, badem, çekik gözleri ön plana çıkmıştı. Dudaklarına nemlendiricisini sürdü ve güneş kremini yüzüne yedirdi.

Uçarı Aşk (THB-2)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin