Bu bölüm,
@ilayda728Adlı okuruma ithaf edilmiştir. Kadınları yücelttiğimi düşünüp yazdığın upuzun yorum o kadar duygulandırdı ki beni. Gözlerim doldu. Kendimle o kadar gurur duydum ki...Umarım hep hak ettiği değeri görür kadınlar, bizler. Göstereceğim çünkü. Hem de her zaman. Keyifli okumalar bebekler 😘😘😘
3.GÖZ
Tuna'nın elaları hala aralarında mesafe olan spor araca odaklanmışken telefonun bip bip sesini duyunca kaşları çatıldı. Ekrana bakarken Acar'ın telefonu kapattığını gördü. 15 saniye geçmişti ki telefon tekrar çaldı.-Alo Tuna? Doğru mu anlıyorum? Bir an Adenle Ece'nin kaçırıldığını söyledin sandım da oğlum." Tuna dudağını ısırırken saçlarını karıştırdı.
-Doğru duydun baba. Gözümün önünde kaçırıldılar, şuan arabayı taksiyle takip ediyorum. İki adam..." Adamın kükreyişiyle telefonu kendinden uzaklaştırdı.
-NE DİYORSUN LAN SEN?!? NE DEMEK KAÇIRILDILAR? SİTENİN GÖBEĞİNE KIZLARIMIZI OROSPU ÇOCUKLARI KAÇIRABİLSİN DİYE Mİ GÖNDERİYORUZ? NEREDESİN?!?" Telefonda annesinin panik sesini duydu sonra.
-Tuna, oğlum...Neredesin? Plakayı gördün mü? Kaçıranları ya da?" Tuna'nın başına çok feci bir ağrı saplandı. Tek eliyle ovaladı şakaklarını.
-İki maskeli adamdı. Spor arabayı takip ediyorum şuan. Siteden çıktık bile, şuan ilerliyoruz. Plakayı mesaj atacağım Rüzgar'a, söyleyin takip etsin, şarjım az kapatıyorum." Annesiyle konuşması bittiğinde telefonunu kapatınca, öfkeyle küfretti. "DAHA HIZLI! GÖZDEN KAYBOLACAKLAR!" Telefonundan Rüzgar'ın telefonuna plakayı mesaj attı. 15 saniye geçmişti ki yanıt gecikmedi.
"Plaka Sahte. Takipte kal. Kameralara ulaşacağım."
-Orospu çocukları..." Bu sırada yandan çıkan kamyon, taksinin önünü ve görüşünü keserken sinirden delirdi. "Devran Yalısına dön, paranı misliyle alacaksın. Eyvallah!" Taksiden inip, koşmaya başladı.
Gözü kırmızı ışıkta en önde duran spor arabayı buldu.
Koşmaya başladı. Deli gibi koştu, koştu.
Sarı ışık yandı. Yeşile saniye bile kalmamıştı...
Tuna Devran, babasından bile manyaktı. Arabaların arasından geçip, en öndeki spor arabanın tavan bagajına atladı ve asıldı. Gerçekten delinin tekiydi. Kanı deli akıyordu.
Arabanın camları filmli olduğundan içini göremiyordu, ama plakasından bu araba olduğuna emindi. Tek eliyle bagaja tutunurken, diğer eliyle telefonuna baktı.
-Yüzde iki şarj mı? Siktir, nerede benim powerbankim?" Telefonunu çenesiyle göğsü arasına kıstırırken tek eliyle kapüşonlusundan powerbanki çıkardı. Dişleri arasında tuttuğu aletin kablosunu telefonuna bağladı ve mesaj bölümüne girdi. Tek elle tutunmak onu zorluyordu.
Sürücü her kimse Tuna'yı arabadan düşürebilmek için en tehlikeli şeritlerde sollama yapıyor, hızını arttırdıkça arttırıyordu. Neyse ki Tuna'da öküz gücü vardı da hala tutunuyordu. Yarım saat olmuştu. Hala gidiyorlardı. Midesi bulanmıştı ve Aden'e bir şey olur diye aklı çıkıyordu.
Gördüğü tabelayla Rüzgar'a mesaj yazdı.
"Tarbyaya gidrşşruz.3:&:&" (Tarabyaya gidiyoruz.)
En fazla bu kadar yazabilmişti. Bir bordo bereli değildi. Henüz. Bu fizik ve cesaretle onu da olabileceğinden emindi.
Telefon çaldığında burnuyla ekrandaki yeşil noktayı kaydırdı ve aramayı yanıtladı. Çok rüzgar vardı. Hoperlöre aldı yine kalkık burnuyla.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Uçarı Aşk (THB-2)
RomantikAden Lina, babasından aldığı neşesi, annesinden aldığı sivri dili, daima havada gezen burnu ve her insanda etki bırakan badem gözleriyle tam bir 'plaza kızı'ydı. Adriana Lima'nın türkçe versiyonuydu. Beyaz atına veyahut fiyakalı bir arabaya binen pr...