Multimedya; instagram/ tutkudevran
3.GÖZ
Ediz'in kalbi ağzında atarken barın lavabosuna ellerini koyarak aynadaki yansımasına baktı. Beti benzi atmıştı. Aden, şuan belki de gerçekleri öğreniyordu.O kadar zamandır içki içmesine rağmen bulanmayan karnı, heyecandan bulandı.
Lavabonun kapısı açıldığında giren herhangi sarhoşlardan biridir diye bakmadı bile. Ama sonra duyduğu sesle, kaskatı kesildi.
-İyi misin?" Dedi Derya Ediz. Çenesini sıkarken, lavabo fayansına ellerini sağlam bir şekilde geçirdi. Aniden arkasını dönüp, genç adamla burun buruna geldi.
-Sana ne ulan? SANA NE DERYA?!" Ediz diyemezdi. Aden dediğinde yeteri kadar acıyordu içi zaten.
Karşısında son derece sakin durdu ama adaşı. Tek kaşını da kaldırdı.
-Ağabey." Ediz'in anlam veremediği için ağzından ani bir ses çıktı.
-Hı?" Derya, yemyeşil gözlerini dikti karşısındaki gözlere. Hayata karşı hırçındı iki çift göz de. Çünkü kader onlara hep acımasız davranmış, sevdiklerini ellerinden almıştı.
Hele Derya Ediz, küçük yaşında anne ve babasını kaybetmiş, kız kardeşi eksikliklerini hissetmesin diye güçlü durmuş, yasını tutamamıştı bile.
-Bana ağabey diyeceksin. Senden yaşça büyüğüm lan dingil." Sonra geri adım atıp, aynadaki yansımasına baktı. Saçlarını düzeltti uzun kemikli elleriyle. "Kızı kaybedince kendini de kaybettin. N'oldu ceylanı gözden kaçırınca aslan mı kesildin? Bana mı sökecek ulan bu hallerin?"
Sevindi Ediz.
İşte kendisini, fitili, ateşleyecek birkaç kelime sarfetmişti sonunda. Bu yüzden yakasına yapıştı Derya'nın.
-Ben kaybettim diye sen kazandın mı sanıyorsun şerefsiz?" Sarstı elleri arasındaki adamı. "Onun. Kalbi. Bana. Ait. Benim ve sadece benim için atıyor. Bunu değiştirebileceğini mi zannettin?" O an kayış koptu genç adamda. Ediz'i kuvvetlice ittirdi ve yakasını kurtardı.
-SİKTİR GİT LAN ORADAN! Ayının yavrusunu severken öldürdüğü gibi, kızı paramparça ettin diye, beni de o yaralı kızın peşinde çakal mı sandın puşt?!?" Tekmesini yarı kırık lavaboya geçirdi ve lavabonun düşmesine neden oldu. Ediz'in de öfkesi hala dinmediğinden bundan irkilmedi. "Ben o kıza bir kere bile o şekilde yaklaşmadım. Acılarını, kendime fırsat bilecek kadar şerefsiz olmadım. Bizde, bir kadın ağladığında ilk amaç yanında durmak olur. Ona yanaşmak değil... Kendi aptallığının acısını onuru için yaşayan insanlardan çıkarma. Ben onun için aşkımdan öleceksem bile, bunu o kırıkken yapmam." Ediz'in kaşları, hızla çatılırken, yumruğunu çocuğun yüzüne geçirdi.
-NE AŞKI LAN?!? BAK BİR DE AŞK DİYOR, BEN BUNU ÖLDÜRÜRÜM!!!" Çocuğun üzerine çıktığında bir o vurdu, bir Derya Ediz.
Bir Ediz üstteydi, bir o. Güç yönünden de, birbirileriyle olan birçok benzerlikleri gibi benzerlerdi.
Tüm bunlar yaşanırken, Aden de babasının isteğiyle bardan dışarı çıkmış, güvenliğin yanından ilerleyerek barın hemen yanındaki girişin, fayansına oturmuşlardı.
-N'oluyor baba? Ne gerçeği?" Acar, ensesini ovalarken ağzını açmıştı ki önünde aniden fren yaparak duran arabaya ve arabadan hızla inen Savaş'a baktı. "Amca?!" Aden'in kaşları şaşkınlıkla kalkmıştı. Bir şeyler dönüyordu. Pek de iyi olmayan şeyler...
Babasıyla amcasının birbirilerine bakışları hiç hayra alamet durmuyordu. Öfke vardı Acar'ın gözlerinde, Savaş'ın yeşillerinde ise sakinliğin altında yatan bir kendinden emin duruş.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Uçarı Aşk (THB-2)
RomanceAden Lina, babasından aldığı neşesi, annesinden aldığı sivri dili, daima havada gezen burnu ve her insanda etki bırakan badem gözleriyle tam bir 'plaza kızı'ydı. Adriana Lima'nın türkçe versiyonuydu. Beyaz atına veyahut fiyakalı bir arabaya binen pr...