Bölüm 42 - İfşalayan Gazeteci

4.2K 277 31
                                    

Sizi Sezen Aksı ve ciğerden gelen yanık kokusuyla baş başa bırakmak isterim. Şayet hem geciktirdiğim bir bölüm oldu kendisi hem de az biraz kısa oldu. Fakat müjdemi isterim Kimse Sağ Çıkmaz karakterlerinin bir nebze yoğun ve damardan daldıkları bir bölümdür kendisi. 

Neyse ki uzatmadan sizi bölümle baş başa bırakarak gözlerimden çıkan kalplerle bölüme uğurluyorum. 

Bir de bu ara vize dönemleri o yüzden geç kalırsam idare edin beni. 

İyi okumalar...

Bu arada bana sevdiğiniz sevmediğiniz karakterleri söyleyip, daha sık görmek istediklerinizi belirtirseniz çok sevinirim. :)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Ben ağaçların soyundanım.

Ve bu 'bayat' havayı solumak kederlendiriyor beni.

Ölen bir kuş, uçuşu unutmamayı öğütledi bana."

-Füruğ Ferruhzad

---------------------------------------

'Sigara içerken kokuda boğulayım diye mi zorla arabaya bindirdin? Konuş ne konuşacaksan, işim gücüm var.' Hilde ciddi bir yüz haliyle kaşlarını çatsa da aslında kendine ördüğü duvarlara bir yenisini eklemekle meşguldü yoksa her an hüngür hüngür ağlayabilirdi.

'Şu arabada bana dokunmadan otururken bile benden tiksiniyor musun? Ulan bu kadar mı şerefsizim gözünde, iki dakika yanında duramayacağın kadar karaktersiz bir herif miyim?'

'Savaş, yaygarayı kes ve ne diye buradayım anlat.'

'Bana bak Hilde. Bana iyice bak bi.' Kadın göz ucuyla yanındaki gömleğinin yakası kaymış kravatı iki yanından sarkmış adama baktığında sertçe yutkunmuştu.

'Adam akıllı bak ulan bana!'

'Bana ulanlı konuşma!' anında hırlayıp diklendiğinde adamın gözlerinin altındaki çökütüyü görse de ses etmemişti.

'Kes sesini de bak işte. Görmüyor musun kadın? Şu sıfatımı, şu halimi görmüyor musun? Lan, lan ne bok var bende olmayıp da o piç editörde olan! Söyle ne var da hep dipdibesin!'

'Sana ne! Sana ne ya sana ne! Bir gece yaşadık yaşayacağımızı, düş yakamdan artık!'

'Var ya eğer o gece koynuma aldığım kadının tecrübesizlik heyecanını bilmesem, o kalbinin nasıl attığını hatırlamasam Allah şahit ki inanacağım sürekli erkelerle düşüp kalktığına! Ama yok Hilde hanım yok! Madem anlamadın konuşmaktan o zaman sana yaklaşan her itin suratını dümdüz etmeyi bilirim ben!'

Karanlığın Şafağı |Şafak Serisi|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin