Benimki sevda değil, baş belası.
Bunun sonu olmaz, biliyorum.
- Turgut Uyar
--------------------------------------------------
'Yetişemedim.' her hıçkırığın ardında onlarca kelime saklı olsa da Tibet birer birer yeten kelimeleri seçerek dökmüştü dudaklarından. Farkında olmasa da evlerin kapıları bir bir açıldığında Vuslat oğlunun haline bir kez bakıp alnını kapı perzavına yaslamıştı. Eninde sonunda Tibet'in yenilgiyi tadacağını biliyordu ama iyi giden olayların ardından bu ihtimali düşünememişti işte. Buğlem'in ne olduğunu anlamak istercesine bakmaya başlamasıyla alnını yasladığı sert zeminden çekerek hali kalmamış oğluna yöneldi. Omuzuna elini yerleştirip hafifçe sıktığında ise iki bedenin birbirinden ayrılıp kendine dönmesi bir oldu.
'Ben, baba ben nasıl söyleyeceğim?'
'Mecbursun evlat, sen onların başıydın, bunu söylemekte sana kalmış bir iş.'
'Karısı hamileydi. Altı aylık hemde. Ben gidip kaybettik diyemem ki. Çok seviyorlardı birbirlerini.' Vuslat sıkkın nefesini havaya savurduğunda Tibet'in elindeki anahtarı alıp adama yolcu kapısını işaret etmişti.
'Baba yapamam.'
'Mecbursun Tibet. O kadının destekçisi olmak zorundasın. Hadi.' etraftakiler konuşmalarını anlamasa da Doğa sadece sessiz kalmıştı. Vuslat devreye girdiğinde bazı şeylerin daha kolay düzeldiğini biliyordu ve Tibet biriyle gidecekse kesin geri dönecek kişiyle gitmeliydi. Adamın koyu hareleri kendine döndüğünde ise usulca başını salladığında arabaya yerleşmek için harekete geçişini izledi bir süre. Vuslat koşar adımlarla Buğlem'in yanına ilerlediğinde anlattıklarından beş saniye sonra kadın elleriyle ağzını kapatmış daha sonra da hafifce onay vermişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlığın Şafağı |Şafak Serisi|
Fiksi Remaja(Şafak Serisinin 2. Kitabıdır.) Koyu kızıla boğulmuş bir hikayenin baş kahramanlarının kanından gelen gençler... Hayatları boyunca dostluk, aile, sevda, umut ve destek olmanın anlamını büyüklerinden öğrendiler. ...