(Şafak Serisinin 2. Kitabıdır.)
Koyu kızıla boğulmuş bir hikayenin baş kahramanlarının kanından gelen gençler...
Hayatları boyunca dostluk, aile, sevda, umut ve destek olmanın anlamını büyüklerinden öğrendiler.
...
Merhaba millet bu haftanın son bölümünü de paylaşıp kaçıyorum ben. Önce ekleyeceğim bazı şeyler var ama. Bilal Sonses ile kafayı bozup başınızı ağrıttığım için başta özür dilerim. Daha sonra da Kimse Sağ Çıkmaz her çarşamba, Karanlığın Şafağı her perşembe olarak günlerini belirlemiş durumdayız. Eğer ki başıma bela açmazsam, 2016 şanssızlığı yine üzerime çöreklenmezse belirlenen tarihlerden bölüm paylaşacağım...
Ek olarak söylemek isterim ki bir kaç defa bana gelen isteklerle karar verdim ve WhatsApp grubu açıyoruz. Terslik yapacak insanlarla boşuna uğraşmamıza gerek yok bu yüzden mümkünse seviyesi yerinde olan (ki insan kendini bilir) ve isteyen herkes özelden bana numaralarını iletirlerse sevinirim. Sadece Karanlığın Şafağı değil diğer hikayeleri ve yeni kurguları kapsayacak bu yüzden paylaştığım bölümlerde bunu sürekli bildireceğim. Hepinizi seviyorum. Haftanın son bölümüyle sizleri baş başa bırakıyorum... Cansınız...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
'İstersen şimdi bile götürürüm.' Tibet'in kıvrılan üst dudağı ile Derin başını sağa sola sallayarak çataldaki makarnayıda ağzına atmıştı.
'Yarın. Bir de o kızla evlenecek misin?'
'Hangi kızla?'
'Gabriel mi ne haltsa onunla işte.' Tibet elindeki tabağı önündeki sehpaya bırakıp süt bardağını aldığı gibi sırtını koltuk koluna yaslamış ardından da tek dizini yukarı çekerek kıza bakmıştı.
'Niye sordun? Sevmedin mi?'
'Ya bilmiyorum. Ama şey, biz hep bir aradaydık, herkes senin ve Doğa ablanın beraber olmasını bekliyordu. O kızı dan diye getirince kuzenimin eşi olabilir mi sorusunu düşünerek bakmadım. Zaten iki dakika sonra evden çıktığım için zamanımda olmadı.'
'Herkes benle Doğa'nın beraber olacağını mı düşünüyor?' kızın soru ile başı usul usul sallandığında Tibet dudaklarını aralamıştı ki sertçe yutkundu.
