Elmira'nın ziyaretine gidiyorum. Gülümseyerek yatağın ortasında oturuyordu. Elimde siyah çiçeklerden oluþan bir buketle yanına gittim ve yatağın kenarına oturdum. Ortada bir tane gri gül var ve içinden kanlar sızıyor. Buketi eline alıp kokluyor ve bana gülümsüyor. Elimi yanağına koyup yavaşça okşadım.
-Seni çok özledim.
Tam sarılmak için eğiliyorum ki birden Elmiranın bedeni soðuyor ve gözleri donuklaşıyor. Duyduðum son söz ise "Bana yardım etmedin."
Yataktan aniden doğruldum. Elimi yüzüme görürdüm ve göz pınarlarımın ıslak olduğunu fark etmemle şoka uğradım. Ben ömrüm boyunca neredeyse hiç ağlamadım, başka bir şeydir her halde
Saate bakınca 13.45 olduğunu gördüm. Hemen hastaneye gitmem lazım. Çok terlediğim için hemen kendimi duşa attım. Aklımdan çıkmıyor rüya bir türlü. Hızla banyodan çıktım üzerime eşofman ve tişört geçirip çıktım. Annem ve babam masada oturmuş yemek yiyorlar, beni görünce annem masadan kalktı. Bana doğru gelince sarıldı.
-Oğlum benim çok özledim seni.
Tamam annecim bende seni özledim ama gitmem lazım.
-Annem. Benim biraz işim var çıkıyorum.
Ayrıldı ve klasik anne moduna girdi. Eller belde, kaşlar çatık.
-Nereye gelir gelmez? Hiçte adam olmuşa benzemiyorsun.
Anneme sıkıca sarıldım ve yanağını öptüm.
-Tamam güzelim, gerçekten önemli olmasa seni bırakıp gider miyim?
Babam can kurtaran gibi girdi araya, resmen bal damlıyordu ağzından.
-Semra o adamlar yakalandılar. Endişelenmeni gerektirecek bir şey yok.
Annemi son kez öptüm ve babama selam verip kaçtım. Özlemişim annemleri. Hangi adamlardan bahsettiklerini anlamadım ama şu an onu düşünecek vaktim yok. Garaja gidince arabamın durduğunu gördüm. Hemen arabama atladım, tam gidecektim ki korumalardan birisi camı tıklattı. Aceleyle camı açtım.
-Ne var Tufan?
Boğazını temizledi ve camıma eğilip bizim evi işaret etti.
-Babanızın kesin emri var birimiz sizinle geleceğiz.
Oldu, çişe giderken de haber vereyim korumalardan biri şeyimi tutar belki. Tövbe ya, Allahım sen bana sabır ver!
-Tufan babama selamımı ilet.
Bir şey demesine fırsat vermeden gazladım. Öndeki güvenlikler hemen açtılar kapıyı. Aklımdaki tek şey Elmiraydı. Biraz rahatlamak için rastgele bir radyo kanalı açtım. İrem Dericinin Zorun Ne Sevgilim parçası çalınca gülümsedim. Direk Elmira geldi aklıma. Ne oluyor bana böyle ya, yeni bitme ergenler gibi davranıyorum.
Sadece endişeleniyorum. Başka bir şey yok. Hastaneye de geldim zaten. Hemen arabamı önüne park ettim. Güvenlik yanıma doğru gelince anahtarı verdim.
-Kafana göre takıl. Şimdi seninle uğraşamam.
Asansöre yöneldim ve gelmesini beklemeye başladım. 6, 5, 4 derken dörtte durdu kaldı ve ben daha fazla dayanamadım merdivenleri üçer beşer çıkıp 3. kata geldim. Nefes nefese kalmıştım ama beklemekten iyidir. Tam yoğun bakıma gidecektim ki Erdal beyin çıktığını görünce kendimi hemşire odasına attım. Sesler gittikçe yaklaşıyor, odaya bir göz attım ve bir hemşirenin koltukta uyuduğunu gördüm. Onu uyandırmamaya dikkat ederek beklemeye başladım. Hadi ama kimle konuşuyor bu kadar? Nihayet Birisine hoşça kal görüşürüz dedi ve ayak sesleri uzaklaşmaya başladı. Yavaşça kapıyı araladım ve koridora göz attım boş görünüyor. Hemen çıktım, koridordaki hemşireyi yakaladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇAPKIN & PSİKOPAT
RomanceGecelere adını altın harflerle yazdıran bu playboyu, ailesi adam olması için sürekli elindekileri almakla tehdit ediyor ve daha sayısız yönteme başvuruyorlardı, fakat playboy onun için önemli olan şeylere, yani "kadın"a sahipti. Bunun içinde paraya...