ÇAPKIN & PSİKOPAT

Bölüm 15

Oldukça uzun süren tartışmadan sonra kazanan taraf ben oldum. Annem hayvanları sever ama evde beslenmesine karşı. Umarım bir şey demez. Eve geldiğimizde bahçede çay içen annemle babamın yanına doğru ilerledim. Babam hemen bakışlarını bize çevirdi.
-Ne oldu Sarp, Elmira apar topar yanına geldi.

Elmira'yla göz göze geldim. Söylemeli miydim acaba? Elmira hiç bir şey olmamış gibi gülümsedi.
-Sorun yok Berdan Bey. Sadece bir kaç serseri işte hallettik.

Hallettik mi? Ben hiç bir şey yapmadım ki hepsini Elmira yaptı. Kız tek başına bir orduya bedel. Elmira geçmişinde bir seri katil olabilir mi? Ah olamaz. Çok fazla film izliyorum. Bakır'ı alıp masaya koydum ve annemlerin meraklı bakışlarını izledim.
-Size Bakır'ı takdim ediyorum.

Elmira ise bu konuda çok çekindi. Gerçekten bu kedi anneme iyi gelecek biliyorum.
-Bakır?

Anneme baktım ve kafamı salladım. Annem kafesi önüne çekti ve kapağını açtı. Kediyi görünce bariz şaşırdı. İlk başta kediyle biraz bakıştılar ve bakışmaları babamın kediyi eline almasıyla son buldu. Babam Bakır'ı alırken tatlı ve ince bir miyavlama koydu
-Sarp, bu senin küçüklüğüne benziyor sanki.

Annemlerle Elmira gülerken ben sadece bir hah sesi çıkardım. Çok komikti cidden. Küçükken sarışın olmamdan dolayıydı bu benzetme sanırım. Karşıdan sinirli bir şekilde beni izleyen iki çift gözle karşılaşınca alnıma vurdum. Sahi biz bu akşam Mustafa ve Serhat'la dışarı çıkacaktık değil mi? Saatime baktım ve tek kelimeyle oha! Ne ara on oldu? Bunlar bana doğru yönelince Elmira'nın yanına gittim ve elimi omzuna attım.
-Elmira işte şimdi yakın korumalık yapmanın tam zamanı.

Kolumu omzundan yavaşça alıp bıraktı ve annemlerin yanına oturdu.
-Arkadaşların arasına girmek prensiplerimin arasında değil.

Hay senin prensiplerine ben... Serhat yanıma geldi ve omzumu var gücüyle sıkarak beni sarstı.
-Canım kardeşim benim, biz ne anlaşmıştık? Ağaç olduk burda.

Annemle Elmira muhabbet ederken Mustafa'yla Serhat beni tenhaya çektiler. Bunlar bana burda ne yapacaklar? Gülerek ecelime susadığımı belli ettim ve işi dalgaya vurdum.
-Bakın yakışıklı çocuklarsınız ama ben kadınlardan hoşlanıyorum.

Mustafa saydırmaya başladı.
-Lan şerefsiz iki saattir seni bekliyoruz burada!

Elimi susmaları için kaldırdım ve olanları anlattım. Mustafa öfkeden deliye döndü, Serhat ise gülüyor.
-Lan oğlum, resmen kız komando gibi. Mustafa sen birde barda görseydin. Bordo bereli gibi tek vuruşta üç adam. Bizim ağız burun dağıldı onun sadece çenesi morarmış.

Fakat olayları anlatırken Elmira'daki izleri ve Burak olayını es geçtim. Bu ayrıntıları bilmelerine gerek yok. Serhat önde nefessizce Mustafa'ya olanları abartarak anlatırken ben arkalarından dalgınca yürüyordum.
Elmira geçmişte ne yaşadı? Tek bildiğim her ne yaşadı ise gerçekten kötü olmalı. Çünkü ipuçları ve parçaları bir türlü birleştiremiyorum. Birleştirdiğimde ise çok mantıksız şeyler çıkıyor ortaya. Yani sonuca varamıyorum. Annemlere haber vermek için geri döndüm ama bizimkiler çoktan halletmişler. Serhat arabasını garajdan çıkarırken biz Mustafa'yla laflıyorduk. Elmira yanımızda belirdi. Bir süre birbirimize baktık. Bir dakika bu nereye geldiğini sanıyor.
-Elmira nereye?

Hipnoz olmuşçasına telefonunun ekranına pür dikkat bakıyordu. Hafif bir gülümseme belirdi dudağının kenarında. Kiminle konuşuyor bu?
-Hey, Elmira.

Kafasını bile kaldırmadan hafifçe başını salladı ve hm sesi çıkardı. Kulağının dibinde "Aloo" diye böğüresim geldi ama tuttum kendimi.
-Sen diyorum. Nereye?