Eve gidene kadar Elmira uyuya kaldı. Dışarı çıktım ve uyandırmamaya dikkat ederek yavaşça kucağıma aldım. Serhat kapıyı çaldı ve kapıyı açan annem oldu. Serhat'a öldürecekmiş gibi bakınca araya girme ihtiyacı hissettim.
-Serhat önden geç benim odanın kapısını aç arkandayım.
Annem beni ve kucağımdaki Elmira'yı görünce birden şaşırdı, ağzını açmadan susturdum.
-Anne sonra.
Serhat'ın arkasından ilerledim, yıllar geçmesine rağmen unutmamış odamı ama bu bir şeyi değiştirmez. İçeri girince yatağımın örtüsünü kaldırdı ve yavaşça Elmira'yı yatırmama yardım etti. Elmira hafiften kıpırdanıp gözlerini araladı.
-Biz şimdi çıkıyoruz sen uyu, dinlen tamam mı?
Kafasını sallayıp uykusuna geri döndü. Serhat önde ben arkada ilerledik ve salona indik. Serhat arkasını döndü ve bana bir adım attı.
-Beni dinleyeceğini söylemiştin.
Bahanelerini dinlemek benim için zevk olacak. Merak etmiyor değilim söyleyeceklerini ama inanacak halim yok. Salona doğru ilerledim, arkamdan geldiğini biliyordum. Yani en azından tahmin ediyordum. Gidip tekli kahverengi süet koltuğa oturdum ve Serhat'ın arkamdan geldiğini gördüm. Karşımdaki iki kişilik krem koltuğa oturdu. Arkama yaslandım ve iki elimi başımın arkasında birleştirdim.
-Evet bekliyorum yalanlarını.
Dirseklerini dizlerine koydu.
-Bir şeyler ikram etmeyecek misin? Ayrıca anneni de çağır istersen oda duymalı.
Oldu olacak babamı da çağırayım diye dişlerimin arasından söylendim ama anlaşılan duymuş.
-Berdan amcanın her şeyden haberi var zaten.
Kaşlarımı çatmadan edemedim. Ne demek babamın haberi var? Ne haltlar dönüyordu burada? Annemde gelip Serhat'a öfkeli ama bir o kadar da özlem dolu baktığını görünce içimde bir şeyler hareket etti. Sonuçta ailemizden biri-ydi...
-Babam ne alaka?
Gayet rahat bir tavırla arkasına yaslandı.
-Kahvem orta şekerli olsun.
Yardımcımız olan Azra'ya seslendim ve üç kahve istedim. Konuşmasını bekliyordum ama o pek oralı değildi anlaşılan. Annem dayanamadı ve konuşma başlangıcını yaptı.
-Ne söyleyeceksen söyle.
Azra kahveleri getirmişti. Kahvesinden bir yudum aldı ve annemle benim üzerimde bakışlarını gezdirip söze girdi.
-Öncelikle lütfen ben lafımı bitirene kadar sözümü bölmeyin.
Annem tamam diyerek onayladı ben ise kafamı sallamakla yetindim.
-Öncelikle şunu bilmelisin ben sana ihanet etmedim.
Sinirle güldüm .
-Hadi ya bende kör sağırım zaten.
-Sarp! Sözümü kesme dedim sana.
Umursamazca omuz silkerek devam etmesini bekledim.
-Sen Baharla tanıştıktan dört ay sonra ben Kanada'dan yeni dönmüştüm. Sonra sen bizi tanıştırdın. Bahar çok yakın davranıyordu, ben sanmıştım ki sıcak kanlı birisi ama yavaştan çakmaya başlamıştım. Bir gün babanla da bu meseleyi konuştuk. Aynı şekilde onunda gözü hiç tutmamıştı kızı. Sonra bir karar verdim, Baharı denemek için ona yakın davranmaya başladım ve bir gün onu çay içmeye benim Bakırköy'deki müstakil eve davet ettim. Oda zaten dünden hazırmış, hemen kabul etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇAPKIN & PSİKOPAT
RomanceGecelere adını altın harflerle yazdıran bu playboyu, ailesi adam olması için sürekli elindekileri almakla tehdit ediyor ve daha sayısız yönteme başvuruyorlardı, fakat playboy onun için önemli olan şeylere, yani "kadın"a sahipti. Bunun içinde paraya...