-Hadi Elmira gidelim.
Gözlerine imalı bir şekilde bakınca Irmak'a yöneldi.
-Irmak tanıştığımıza çok memnun oldum. Sonra görüşürüz.
Irmak oturduğu sandalyeden kalkıp Elmira'ya sarıldı.
-Tabii ki görüşeceğiz.
Gülümseyerek Irmak'tan ayrıldı ve Serhat'la kısaca sarılıp vedalaştı. Babama gideceğimize dair bir mesaj attım. Acelesiz adımlarla sessizce dışarı doğru yürüdük. Kapıdaki korumalara kısa bir selam verdikten sonra valeden arabayı getirmesini istedim. Valenin arabayı getirmesini beklerken Elmira sonunda dayanamadı.
-Sarp, ne işinden bahsediyorsun?
Bende ne zaman soracak diye bekliyordum. Yandan ufak bir bakış attım ve gülümseyemeden edemedim.
-Konuşmamız gerek.
-Ne konuşacağız?
Araba gelince şoför koltuğuna ben geçince Elmira da yana geçti. Hiçbir şey sormadan sahile sürdüm arabayı. Elmira torpido gözünden bir dosya çıkardı. Dosyanın içinden bir A4 kağıdı ve bir pilot kalem çıkarıp bir şeyler karaladı. Kağıdı enine üçe katladı ve üzerine Elmira Sar... yazdığı anda araya girdim.
-Ne o, bana olan aşkını isimlerimizi yazarak kağıda mı döküyorsun?
Sahte bir şekilde güldü ve şu ana kadar bilmediğim ama bilmem gereken bir ayrıntıyı söyledi.
-Çok komik fakat, soyadım Sarper. Sana başka bir koruma daha verilmesi için yazılı talep vereceğim.
Hafifçe gülümsedim. Sanki bilerek yapılmış bir şey gibi. Elmira'nın soyadını sevdiğimi söylemeliyim. Şansımıza maç saatinde olduğumuz için yollar boştu. Meraklı bir şekilde etrafa bakarak nereye gittiğimizi anlamaya çalışıyor. Ağzımı açmayı düşünmüyorum gidene kadar.
İtiraf etmeliyim ki çok korkuyorum. Reddedilmekten korkuyordum, en kötüsü Elmira'nın gitmesinden. Çünkü bu kadar kısa bir zamanda biri bana duygularını açsa deli gözüyle bakarım her halde.
Elmira'nın tepkisini tahmin edemiyorum. Artık ne olacaksa olsun. Sahile gelince arabayı kenara çektim. Motoru durdurup, anahtarını cebime attım. Arabadan dışarı çıktım ve kaputa yaslanıp denizin karanlığını izlemeye koyuldum. Elmira da gelip benimle aynı pozisyonu aldı. Gece vakti deniz aynı Elmira'ya benziyor. Ne dibi görünüyor ne de ucu bucağı. Deniz en azından güneş doğana kadar karanlık ama Elmira öyle mi? Gecesi gündüzü belli değil.
-Seni dinliyorum.
Elmira'nın konuşmasıyla kafamdaki düşünce balonu patladı ve kelimeler teker teker yere döküldü. Kafamı Elmira'ya çevirdim ve gözlerinin en derinine baktım.
-Benden şairane laflar bekleme, hayatımda tek şiir okumamış adamım. Lisede edebiyattan çakardım ben hep. Sözümü kesmeden dinleyeceksin beni tamam mı?
Pür dikkat beni dinlemişti. Yüzünde hafiften korku ifadesi var sanki, ama neden? Gözlerini gözlerime çevirdi ve kafasıyla beni onayladı. Bakışlarımı yine karanlık denize sabitledim ve konuşmaya başladım.
-Yıllar önce yaşadığım bir kalp kırılmasından sonra cinsellik benim için sadece bir kaçış yolundan ibaret oldu. Ardından her gece pişmanlık duyduğum bir yol... Ardından bir psikopat çıktı karşıma ve bana bir şey yaptı. Her zaman bildiğim gördüğüm gerçekleri suratıma kaya gibi vurdu, daha da önemlisi benim kalbimi gördü, acımı, ruhumu... Kısacası gerçek beni. O kız bunu hiçbir zaman dile getirmedi ama ben anladım. Hani derler ya, eğer kalpler birbirine yakınsa kelimeler kifayetsizdir. İlk defa bir kıza sarıldığımda kalbim saf duygularla çarptı. İlk defa bir kızla seyyar pilavcıda, hem de sabah sabah pilav yedim. İlk defa annem dışında bir kız kusarken bana yardım etti. Hadım etmekle de tehdit etti tabi.. Ve daha bir sürü ilkler... Ben o kıza çok değer veriyorum, çok büyük bir sevgi besliyorum. Her gördüğümde nefesim kesiliyor, kalp krizi geçirecekmişim gibi hissediyorum.
![](https://img.wattpad.com/cover/13401806-288-k574997.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇAPKIN & PSİKOPAT
RomanceGecelere adını altın harflerle yazdıran bu playboyu, ailesi adam olması için sürekli elindekileri almakla tehdit ediyor ve daha sayısız yönteme başvuruyorlardı, fakat playboy onun için önemli olan şeylere, yani "kadın"a sahipti. Bunun içinde paraya...