Bu şerefsiz ne yüzle gelir buraya? Kendime hakim olamadım ve üzerine doğru gidecekken Elmira kolumdan tutup beni durdurdu. Gözlerine baktığımda hiç bir ifade okuyamadım ve kapıdan çekilerek resmen Burak'ı içeri davet etti. Bu Elmira, ya kafayı yemiş olamalı ya da Burak'a gerçekten, gerçekten aşık olmalı. Burak bana yandan bir bakış atarak salona geçti ve yemek masasının sandalyesine oturdu. Elmira da karşısına oturdu.
-Ne istiyorsun?Elmira'nın masada duran elini tutmak için hamle yapınca, Elmira sanki iğrenç bir şey görmüş gibi yüzünü buruşturarak sertçe geri itti.
-Elmira ben... Ben ne diyeceğimi bilmiyorum, gerçekten çok kötüyüm. O gün sarhoştum.Elmira keyifsizce güldü ve alayla baktı. Ben ise kapının pervazında dikiliyorum.
-Bu konuda ne kadar hassas olduğumu, neler yaşadığımı biliyorsun değil mi?Burak üzgünce(!) kafasını eğdi ve sinirle aniden başını kaldırıp bana baktı.
-Bu şerefsiz züppenin seni öptüğünü görünce dayanamadım.Ulan bu kime şerefsiz diyor? Ben şimdi senin! Tam üzerine atlamak üzereydim ki Elmira hızla yanıma gelip elinin tekini göğsüme tekini koluma koyarak durdurdu. Kulağıma yaklaşıp sakin olmamı ve halledeceğini söyledi. Burak'a döndü.
-Ben şimdi geliyorum.Beni kolumdan tutarak içeri sürükledi ve yatak odasına soktu.
-Sen burada Bakır'la takıl. Lütfen.Bakır derken? Kaşlarımı çatınca yatakta mavi nevresimin üzerinde uyuyan kediyi işaret etti. Vay canına, Elmira'nın kedisi de mi varmış? Elmira'nın çaresiz bakışlarını görünce kabul ettim. Dışarı doğru gitti ama kapıyı tam kapatmadı. Bende mor ağırlıklı odasını inceledim ve açık mavi pike ile örtülmüş yatağın üzerine oturdum. Oturmamla Bakır uyandı ve sarı sarı bana baktı. Gözlerinin rengi balı anımsatıyor. Tüyleri ise tamda adına benzer bir şekilde, bakıra yakın sarı. Dört ayağının üzerine kalktı ve belini top gibi kamburlaştırarak gerindi. Bir kaç adım bana doğru geldi önce biraz kokladı ve kucağıma devriliverdi. Bu hareketine gülümseyemeden edemedim. Elimi boğazına götürüp ipeksi tüylerini okşamaya başladım. Kafasını arkaya atarak gürültüyle mırıldamaya başladı. Anladığım kadarıyla 2-3 aylık bir yavruydu daha.
İçerden sesleri gayet iyi duyabiliyorum. Elmira "Artık bitti. Her şeyi affedebilirim ama bunu affedemem." Burak "Elmira lütfen herkes hata yapar, önemli olan telafi etmektir." Elmira birden sesini yükseltti "Bunun telafisi yok anlıyor musun? Çok iyi biliyorsun neler yaşadığımı, nasıl hayata döndüğümü. Görmesen de biliyorsun."
Ah Elmira, bir ben bilmiyorum zaten ne yaşadığını. Bir süre sessizlik oldu. Bu sessizliği Elmira bozdu "Şimdi defol git evimden, seni görmek dahi istemiyorum."
Burak ısrarını sürdürüyor. "Zaten sevgili olduğumuz belli değildi ki. Sana sen istemiyorsun diye elimi sürmedim."
Gel bir de sürseydin piç herif. "Fırsatım olmadı demiyorsun da beni bahane ediyorsun. Şimdi çek git Burak, daha fazla zırvalıklarını çekmiyorum!"
Burak sesini yükseltince daha fazla dayanamadım ve içeri gitmeye karar verdim. "O içerdeki altıma gir dese yapacaksın değil mi? Annesi fahişe olan birinden ne..."
Kapıdan girdiğim anda Elmira Burak'ın sözünü yarıda kalmasına sebep oldu. Benim ağzım ise bir karış açık kaldı. Elmira'nın ne zamandan beri elinde olduğunu fark etmediğim kelebeği Burak'ın eline saplamasıyla acı dolu bağırışı kulaklarımı doldurdu. Elmira bu kadar psikopat olamaz değil mi? Ben halüsinasyon görüyor olmalıyım. Adam orda acıdan kıvranırken Elmira gözünü bile kırpmadan masaya eğildi, bıçağı hafif oynatarak bir çığlık daha koparmasına sebep oldu.
-Eğer ki bir daha karşıma çıkar ya da bizim hakkımızda yorumda bulunursan bu bıçağı daha farklı yerlerine sokarım senin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇAPKIN & PSİKOPAT
RomansaGecelere adını altın harflerle yazdıran bu playboyu, ailesi adam olması için sürekli elindekileri almakla tehdit ediyor ve daha sayısız yönteme başvuruyorlardı, fakat playboy onun için önemli olan şeylere, yani "kadın"a sahipti. Bunun içinde paraya...