Bir süre sonra telefonu cebine attı ve sessizce yürümeye başladık. Elimde sıcak bir el hissedince Elmira'ya baktım ve hiçbir şey olmamış gibi, gayet normal bir şekilde yürümeye devam ettim. Elini sıkıca kavrayınca dudaklarında hafif bir tebessüm belirdi. Öylece arabaya kadar yürüdük. Şoför koltuğuna geçtim ve eve doğru sürdüm. Mahşer yeri gibi olan trafikte kudurarak ilerlerken telefonuma mesaj geldi.
-Elmira telefonuma baksana, ceketimin cebinde olacak.
Elmira arka koltuktan ceketimi aldı ve ceplerine bakmaya başladı. Sonunda telefonumu bulunca ekranı açtı fakat şifre var.
-S çiz.
Kilidin açılma sesi kulağıma geldi. Dışından okumaya başladı.
-"Annenler bu gece bizdeler, eğer yakınsanız buraya geçin." Serhat göndermiş.
-Serhat'ı arayıp hoparlöre versene.
Birkaç sesin ardından yüksek sesle çalmaya başladı telefon. Serhat açar açmaz nerede olduğumu sordu.
-Serhat Yeşilköy tarafındayım ben.
-Oha orada ne işin var? Trafik açıktır inşallah.
Etrafıma baktım ve öfke patlamasını yutup, sakin olmaya çalışarak cevapladım.
-Maç çıkışı, bizim eve giden otobandayım desem.
Serhat bir kahkaha attı. Benim trafikteki halimi bildiği için gülüyor. Elmira'ya trafikteki yüzümü göstermemek için olağan irademi kullanıyorum.
-Sarp kolay gele. Sen en iyisi eve git ben söylerim. Arabayı dağıtmadan eve varabilirsen haberdar et.
Tam hoşça kal diyecektim ki resmen suratıma kapattı. Ben dengesiz diye söylendim.
-Eğer trafikte kullanamıyorsan ben devralabilirim.
-Yok canım daha neler! O kadar kötü bir sürücüye mi benziyorum?
-Serhat arabayı dağıtmadan götürebilirsen deyince.
İstemsiz güldüm. Sen olayı çok yanlış anlamışsın. Neyse Sarp az daha dayan, gerçek yüzünü saklayabilirsin...
-Trafikte biraz sinirlenebiliyorum. Ona taş attı.
Anladım diye mırıldandıktan sonra iç çekti ve dirseğini cama koyup başını eline yasladı. Şuna bak ya gel de sövme! Maksimum 20 dakikada gideceğimiz yolu yarım saattir çeyreğindeyiz... En sonunda dayanamadım ve ara bir sokaktan daldım.
-Sarp nereye?
-Valla ben trafikte kuduruyorum Elmira. Şu an ana avrat sövmemek için kendimi nasıl tutuyorum bilemezsin. Gıdım gıdım gitmektense, hızlı ama uzun gitmeyi tercih ederim.
Gülümsedi ve geriye doğru koltuğu yatırdı.
-Ben biraz uyusam. Gelince uyandırırsın.
-Tamam, sorun değil.
Ceketini katlayıp başının altına koydu ve gözlerini kapattı. Yönümü kaybetmemeye çalışarak ilerledim. Elmira'nın uyuduğunu fark ederek yavaşça durdum ve arka koltuktan ceketime ulaştım. Ceketimi Elmira'nın üzerine örttüm ve yola devam ettim.
Yaklaşık yarım saattir dolaşıyorum ve yolu kaybettim sanırım. O kadar uzun süre olmuş ki bu taraflara gelmeyeli, çok değişmiş her yer. Navigasyon kullanmada sorun yaşayan bir insan olduğum için şu an boşuna kürek çekiyormuşum hissi belirdi. Caddenin kenarında, otobüs durağında üç tane kadın gördüm ve yanlarında durup camı açtım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇAPKIN & PSİKOPAT
RomansaGecelere adını altın harflerle yazdıran bu playboyu, ailesi adam olması için sürekli elindekileri almakla tehdit ediyor ve daha sayısız yönteme başvuruyorlardı, fakat playboy onun için önemli olan şeylere, yani "kadın"a sahipti. Bunun içinde paraya...