-Elmira! Dikkat et.
Elimden telefonu bıraktığım gibi tüm gücümle Elmira'ya koştum. Belinden tutup kavradım ve kenara çektim. Arabanın aynası belime çarptı. Belimdeki acıyı görmezden gelmeye çalıştım, arabaya baktığımda aynası kırılmış sallanıyordu. Birden arabanın sunroofundan bir adam çıktı ve silahını doğrulttu. Elmira beni geriye doğru çekti. Ayağımın kaldırıma takılmasıyla geriye düşünce Elmira da düştü. Kalktı ve üzerime kapandı. Kollarını başımın etrafına sarınca ne yapmaya çalıştığını anlamıştım. Salak kız kendini açık hedef yapıyordu resmen. Elmira'nın kollarını çözdüm.
-Ne yaptığını sanıyorsun? Kendini resmen a...
Adamlar silahla arkamızda ki arabanın far camını indirince Elmira'yı kolundan tuttuğum gibi arabanın arkasına doğru çektim. Nerdeyse kurşun Elmira'ya gelecekti. Şirketin güvenlikleri hemen dışarı çıkıp karşı ateş açtılar. Bir süre öyle durup, silah sesleri kesilince ayağa kalktı ve belinden bir silah çıkardı. Elmira ne zamandan beri silah taşıyor? Güvenlik polise haber verirken adamların gittiği yöne doğru baktım. Kim bunlar?
-Sarp, hemen arabama bin.
Telefonuma bir mesaj daha geldi ama ses uzaktaydı. Serhat'a baktığımda şirketin önündeki büyük, taş saksının arkasına çökmüş. Serhat telefonumu yerden aldı ve cebine atıp bize doğru geldi.
-Gittiler. Kimdi bunlar?
Elmira ikimize de öfkeli bir bakış attı ve eliyle arabasını işaret etti.
-Şu arabaya binmeyi mi planlıyor musunuz, yoksa kafanıza kurşun yemeyi mi?
Güvenlikler ile konuştuktan sonra polis işini onlara bırakmamızı söylediler. Güvenlik kameralarından çözerler sanırım işi. Elmira'ya baktığımda panik namına hiçbir iz yok. O araba Elmira'ya çarpsaydı ya da kurşun arabanın camı yerine Elmira'ya isabet etseydi? Elim ayağım titriyor hala. Neyse ki iyi, bir şeyi yok o yüzden düşünmeyi bırakmalıyım.
-Arabam şirkette kaldı, otoparkın girişinde indirsene beni Elmira.
Arkama baktığımda Serhat da gayet sakin görünüyor, renginin atması dışında. Bende mi bir anormallik var? Tamam, daha önce de karşılaştım bu tip durumlarla ama ilk defa bu kadar panik yaptım. Elmira dikiz aynasından Serhat'a bir bakış attı.
-Aldırırız, dert etme. Arabam zırhlı olduğu için daha güvenli.
Ben kendi içimde düşüncelere daldım. Hayatımda daha önce bu kadar panik yaptığımı hatırlamıyorum. Elmira'ya bir şey olsaydı diye düşünmekten çıldıracağım.
-Sarp iyi misin?
Kafamı sallamakla yetindim. Serhat bana telefonumu uzatınca babamın aradığını gördüm. Babama uzunca bir açıklamadan sonra sonunda içini rahatlattım. O da yetmezmiş gibi davete katılmak için direndim. Ben asla kendime laf söylettirmem. Korkusundan gelemedi dedirtmem. Polise gideceğini söyledi ama gitse neye yarar? Bunu yapan adamların polisten korkmadıkları belli.
Telefonumda ki yeni mesajı gördüm. "Görüşmeyeli uzun zaman oldu ha?" Kim bu şerefsiz? Numarası görünmüyor gibi bir şey. Dört haneli bir numara. Şimdilik bizimkilere bu konu hakkında bir şey söylemeyeceğim. Önce numarayı araştırmalıyım. Elmira duyarsa kendini suçlu hissedebilir. Serhat'ı eve bıraktıktan sonra bizim eve doğru yol aldık. Şu an için susuyorum. Eve gidince görüşeceğim Elmira'yla...
Eve gelince anneme hiçbir şey çaktırmadık. Anlaşılan haberi yok. Çünkü sakince Bakır'ın tüylerini tarıyor. Elmira anneme selam verip odasına geçti. Anneme hazırlanmam gerektiğini söyleyip odama gittim. Ceketimi çıkarıp yatağın üzerine attım ve gömleğimin yarı düğmelerini açmışken fikrimi değiştirdim. Sinirim tekrar tavan yaptı. Elmira'nın odasına kapıyı çalmadan daldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇAPKIN & PSİKOPAT
RomanceGecelere adını altın harflerle yazdıran bu playboyu, ailesi adam olması için sürekli elindekileri almakla tehdit ediyor ve daha sayısız yönteme başvuruyorlardı, fakat playboy onun için önemli olan şeylere, yani "kadın"a sahipti. Bunun içinde paraya...