Bölüm 5

20.3K 605 38
                                    

Güncellemeeee! Tilki kürkçü dükkanına geri döndü :)

Sarp'ın babası ve Mustafa şaşkınlık içindeydi çünkü ilk defa böyle görüyorlar Sarpı. O son cümleleri o kadar kendinden emin ve otoriterdi ki, Sarp ve otoriterlik inanılacak gibi değil. Her şeyi dalgaya alan biridir o. Üstelik bir kız için endişeleniyor. Mustafa konuştu.

-Gördünüz mü Sarpın halini?

Berdan bey sıkıntılı bir şekilde gülümsedi, bu keyiften uzak bir gülümseme.

-Fark ettim, bu kadar kısa sürede bu hale gelmesi inanılır gibi değil ama kıza üzüldüm ne oldu acaba? -Erdal beyi aradınız değil mi?

-Evet, haber verdik geliyor buraya...

Mustafa ameliyathanenin önüne gitti, beş dakika geçmedi ki Sarp hastane odasındaki duştan çıktı. Hızla üzerini giydi ve saçlarını kurutmadan ameliyathaneye yöneldi. Mustafa elinde iki kahveyle oturmuş bekliyordu.

-Var mı bir haber?

Olumsuz anlamdan başını salladı. Sıkıntıyla koltuğa çöktü ve farkında olmadan dışından söylendi.

-Kahretsin benim suçum.

Mustafa oldukça merak etmeye başlamıştı.

-Sarp orda neler oldu?

Sahi neler olmuştu? Elmira neden kendine zarar versin ki Burak varken. Tam Sarp ağzını açmıştı ki karşıdan gelen insan en son görmek istediği kişiydi...

~Sarp

Koskoca şehirde başka hastane yokmuş gibi bununla burada karşılaşmak zorunda mıydım? Mustafa'nın elinden kahveyi aldım ve onu görmemiş gibi davranmaya çalıştım. Tabi ne kadar mümkün olursa. Buraya doğru gelmeye başladı ve benim zaten sınırda olan sinirlerim mümkünmüş gibi daha da gerilmeye başladı. Mustafa elini dizime koyup sıktı ve "Sarp sakin ol." dedi ama elimde değildi ki.

-Oo Sarp Cesuru buralarda görmek ne büyük bir şeref.

Sinirle yumruklarımı sıktım ve bununla beraber elimdeki karton bardak ezildi, bütün kahvenin yere saçılması kaçınılmaz oldu. Yüzüne bakmadan dişlerimin arasından konuştum.

-Senin o yüzünü dağıtmak çok daha büyük bir şeref ama ortam müsait değil.

-Hala kapatmadın mı o eski defteri? Beni dinlemedin bile...

Cevap vermedim, eğer cevap verirsem iyice sinirleneceğim. Benim yerime Mustafa konuştu.

-Serhat hemen buradan defol yoksa zorla göndereceğim seni.

Birden sinirlendi beyefendi.

-Ne diyorsun lan sen?

Mustafa ayağa kalktı ve Serhat'ın üzerine doğru yürüdü. Hemen kalkıp araya girdim. Serhat'ın dibinde durdum. Tepesine dikildim.

-Şimdi uslu bir köpek ol ve hemen buradan uza yoksa ben seni uzatmasını bilirim.

Bu sözüme oldukça bozulmuş görünüyordu. Kolundaki bandajı düzeltti ve güldü. Koluna ne oldu acaba? Her ne kadar bana ihanet etse de eski arkadaşımı özlediğimi hissettim...

-Hala eskisi gibisin hiç değişmemişsin. Yargısız infaz yapıyorsun. Bir gün bu söylediklerine pişman olacaksın. O günü iple çekiyorum...

O sırada kırklı yaşların ortasında ama bir o kadarda dinç görünümlü birisi geldi. Telaşlı olduğu her halinden belliydi.

-Mustafa durumu nasıl?

ÇAPKIN & PSİKOPATHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin