6 Şubat 2013'de Los Angeles Polis Departmanı, 21 yaşında bir Kanadalı genç kızın birkaç gündür kayıp olduğunu anons edip, bulunması için LA halkından yardım isterken, bu davanın internette hızla yayılıp, bütün dünyada belki de o güne denk en çok tartışılan davalardan birisi olacağından habersizdi.
21 yaşındaki Elisa Lam, Çin'den göçmüş Kanadalı bir ailenin kızıydı. British Colombia Üniversite'sinde öğrenciydi, geçirdiği ağır bir depresyon sonrasında birçok dersine girememişti ve bu depresyon sonrası kafasını dağıtmak için bütün hayatı boyunca hayalini kurduğu California yolculuğuna çıktı. Ailesi tek başına çıkacağı bu yolculuktan hiç hoşlanmamıştı ama istemeye istemeye de olsa izin verdiler. Elisa da Amerika yolculuğunun her gününde ailesini arıyorve facebook'a düzenli olarak resimler yüklüyordu. Ta ki 1 Şubat 2013'e kadar. Elisa o gün ailesini aramadı ve sonrasında da ailesi kendisinden haber alamadı.
Genç kadın 27 Ocak'ta Los Angeles'ın en tehlikeli bölgelerinden birinde yer alan Cecil Otel'e giriş yapmıştı, otelin olduğu yerin çevresi uyuşturucu satıcıları, evsizler ve suçlularla doluydu.
Otel 1924 yılında William Banks Hanner tarafından, o zamanların parasıyla bir milyon dolara yaptırıldığında Art Deco bir zerafet örneğiydi ve özellikle gösterişli mermer lobisi çok konuşulmuştu. Ne yazık ki, 14 katlı 600 odalı otelin üzerindeki lanet serisi birkaç sene içerisinde kendini gösterdi. Otelin açılışından sadece beş sene sonra Amerika kendisini "büyük buhran"ın içerisinde buldu.
Otelin üzerinde bulunduğu "Main Street" hızla bir batakhaneye dönüştü ve çevresinde binlerce evsiz yaşamaya başladı. 1950'lere gelindiğinde Cecil,artık bir otelden çok serserillerin, işsizlerin geçici olarak ikamet ettiği bir yere dönüşmüştü.
GİZEM DOLU CECIL OTELİ
Otelin makus ve ürkütücü tarihi onlarca intihar, çoğu çözülememiş cinayetler ve otelde ikamet eden seri katiller ile dolu. En tuhaf intihar 1962 Ekim'inde yaşanmış. 27 yaşındaki Paullline Otton otelin 9. katındaki odalarında kocası Dewey ile bitmez tükenmez tartışmalarından birini yaşamaktadır. Dewey tartışmadan bıkıp odayı terk eder, genç kadın ise kendini öldürmeye karar verir ve camdan aşağı atlar. Pencerenin hemen altında yürümekte olan 62 yaşındaki George Gianini'nin üzerind düşer; her ikisi de olay yerinde anında can verirler.
Cinayetlerin en korkuncu da bence Eylül 1944'te işlenendir. Akli dengesi bozuk olan 19 yaşındaki Dorothy Jean Purcell, sevgilisi ile kaldığı Cecil otelde gece yarısı şiddetli karın ağrıları ile uyanıyor, hamile olduğundan habersiz olan genç kadın tuvalettte kendi kendine doğum yapıyor. Zaten akli dengesi yerinde olmayan Dorothy, olayın verdiği dehşet ve korku ile küçük bebeği odanın camından aşağı atıp öldürüyor.
OTELDE YAŞAYAN SERİ KATİLLER
Cinayet demişken; Seksenlere gelindiğinde otel o kadar kötü, öyle batak bir hale geliyor ki polis bile çok mecbur kaldıkça içeri girmez oluyor. Çoğunlukla uyuşturucu satıcıları ve uyuşturucu bağımlılarına yuva olan Cecil'in 1985 senesinde çok meşhur bir misafiri oluyor. Richard Ramirez, namı diğer Gece Avcısı bir seri katil ve Cecil'de kaldığı süre içerisinde tam 13 kişiyi katlediyor. Söylentilere göre Ramirez, gece otele dönüp kanlı kıyafetlerini otelin arkasındaki çöplüğe atıp arka kapıdan içeriye sadece iç çamaşırlarıyla giriyor. Otel öyle bir batakhane haline gelmiş ki, bu acayip durum bile kimsenin gözüne batmıyor.
1991 senesinde Otel bir başka seri katile, Jack Unterweger'e evsahipliği yapıyor. Otelde kaldığı sürede üç hayat kadınını öldüren Unterweger daha sonra, Cecil Otel'i Ramirez orada kaldığı için seçtiğini söylüyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KORKU HİKAYELERİ (Tamamlandı)
SonstigesKendi kendine kapanan kapılar, gecenin bir yarısı ensenizde hissettiğiniz nefes, karanlıkta gizlenen gölgeler, camın ardında gördüğünüz karartı, telefondan gelen garip sesler ve dahası! Korku hikayeleri dinlemeyi ya da anlatmayı seviyorsunuz, değil...