Bu gün benim için çok önemli.Çünki oğlum bu akşam bende kalıcak.Eşimden ayrıldığım günden beri ilk kez bende kalıcak.Evi toparladım.Odasına yeni oyuncaklar,bir kaç eşya ve aksesuar aldım.Umarım onunda hoşuna gider.Bu geceyi ona güzel geçirirsem bende kalması daha kolaylaşır.Kapı çalıyor.Hemen koşarak kapıya gidiyorum.Ayrıldığım eşim oğlumu getirmiş.Yüzüne bakması o kadar zor ki.Hızlıca çantasını elinden aldım oğlumu içeri sokup kapıyı kapadım.
Artık önemli değildi.Oğlumun odasına çıktık.Tüm gün oyun,çizgi film ve hikayeler.Ama bir gariplik vardı.Benle eskisi kadar konuşmuyordu.Eskiden olsa bu oyuncaklara dayanamaz.Ama soğuk davranıyordu.En iyisi onu yanlız bırakmaktı.En azından yeni oyuncaklarıyla biraz oynardı.Ben varken bunu yapmayacağı kesindi.Odadan çıkıp mutfağa geçiyorum.Biraz abur cubur almıştım.Onları tabağa koydum.Tabağı alıp odasına doğru ilerledim.Kapının aralığından içerde ne yapıyor diye baktım.Bir an dondum.Zor nefes alıyordum.Tam bana odaklamıştı.Gözlerinin içi simsiyahtı.Hemen geri çekildim.Belki yanlış görmüştüm.Kafamı uzatıp kontrol ettim.Herşey yolundaydı.Oyuncakları ile oynuyordu.Kapıyı açıp tabağı ona doğru sürdüm.İçeri girip oyununu bölmek istemedim.
Saat artık geç olmuştu.Yatma vakti gelmişti.Geldiğinden beri odasından hiç çıkmamıştı.Bu normal değildi.Elimde olmadan korkmaya başladım.Aslında onun için değil kendim için.Ya gündüz vakti gördüğüm doğruysa birşeyler olabilir.Kapısının bir kaç adım gerisinde seslendim:
-Jack,hadi uyku vakti.Oyununu bitir.
Hiç ses gelmedi.İçimden hemen evi terketmek geçti.Bir dakida ne yapıyorum ben.Ben onun babasıyım.Onu korumam lazım kaçmam değil.Bir an ki hışımda içeri daldım.Odanın köşesine kapanmış garip şeyler fısıldanıyordu.Artık bağırıyordum:
-Jack!!Oyunu bırak ve hemen buraya gel!.
Beni duymamış gibiydi.Yanına gittim.Ne dediğini anlamaya çalışıyordum.Ama anlayamıyordum.Çünki ingilizce yada fransızca değildi.Hiç bir dil değildi.Anlamsız kelimelerdi söyledikleri.Kafasını tutup kaldırdım.Yüzü kan içindeydi.Yüzünü tırnakları ile soyarak kanatmış.Hemen lavaboya götürüp elini yüzünü yıkadım.Ardından odaa götürüp yatağa yatırdım.Ne yapmalıyım bilmiyorum.Odadan çıkarken bana seslendi.
-Baba!Dolabın yanında birşey var.
Duvar ile dolabın arasında küçük bir boşluk var.Bakamazdım.Bu olanlardan sonra ne olursa olsun bakamazdım.Bağırmaya ve ağlamaya başladı.Korktuğu her halinden belli oluyordu.
-Baba!!Orda birşey var(boşluğu işaret ederek).Lütfen baba korkuyorum.
Susmayacaktı.Kafayı yemiş olmalıyım.Şuan oraya doğru ilerliyordum.Yavaşça bakmaya çalıştım.Gözlerim sonuna kadar açıldı.Köşede oturmuş:
-Baba.Birisi oyuncaklarımla oynarken gelip beni korkuttu.Buraya saklandım.Onu kov hemen gitsin.
Neye uğradığımı şaşırdım.Beynimden vurulmuşa döndüm.Kafamı arkamda duran çocuğa çevirdim.Ama bu oğlum değildi.Tüylerim diken diken olmuştu.Psikopat bir gülümseme atarak:
-Çok yoruldun,biraz dinlen.Baba!!!
Parmaklarını gözüme sokarken hiç birşey yapamadım.Yere düşüp bir kaç saniye içinde öldüm.
Ertesi sabah:
Oğlunu almaya gelen anne kapıyı çalar.İçerden ses gelmez.Oğlunu kaçırdığını düşünür.Yedek anahtarı ile içeri girer.Tüm odaları kontrol eder.En son yatak odasına girer ve gördükleri karşısında şok olur.Eski kocası kanlar içinde yanında oğlunun dili kesilmiş bir halde bulur.Arkasından ona dürtülen bıçağı hisseder.Belini hafifçe delmeye başlar.Omurilik kemiğini yavaşça parçalar.Kadın yere düşer.En son gördüğü şey Gözlerinin oyulması için ona bıçağı yaklaştıran bir çocuk.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KORKU HİKAYELERİ (Tamamlandı)
De TodoKendi kendine kapanan kapılar, gecenin bir yarısı ensenizde hissettiğiniz nefes, karanlıkta gizlenen gölgeler, camın ardında gördüğünüz karartı, telefondan gelen garip sesler ve dahası! Korku hikayeleri dinlemeyi ya da anlatmayı seviyorsunuz, değil...