Yine bir muhabbet arasında geçen lafı araştırmamla 6. yüzyıla kadar gittiğim günlerden birindeyiz sayın seyirciler. Ruhunu şeytana satmak deyimini tabii ki pek çok kez duyduk ama ben yıllar önce Robert Johnson dinlediğim zaman bu efsaneyi okumuştum, her ne kadar bugünkü muhabbet esnasında Robert Johnson'ın adını hatırlayamasam da. Pek tabii ki deyimin kaynağı çok daha eski, 6. yy'a dayanıyor ama önce Robert Johnson'ın hikayesini anlatarak konuya girelim. Robert Johnson, 1911'de doğup 1938'de, yani 27 yaşında (müzik tarihindeki kara 27 ölümlerinin ilkidir kendisi) ölen efsanevi blues gitaristi. Blues'un babası. Sweet Home Chicago, Cross Road Blues gibi birçok blues hitinin yazarı. Uzun yıllar, kayıtlı bulunan 27 şarkısı olduğu düşünülüyordu fakat daha sonra 42 şarkısı daha bulundu. Şarkıların kayıtları o dönem şartları (1920'ler) düşünüldüğünde pek tabii ki oldukça eski. Efendim Robert Johnson çocukluğunu küçük bir işçi olarak çiftliklerde geçirir. Çocukken geçirdiği bir rahatsızlık sonucu bir gözü neredeyse tamamen kördür. 16 yaşında karısı doğum yaparken ölünce, kendini tamamen müziğe vermiştir. Bir gece Robert Johnson fidanlığa gittiğinde, burada şeytanla karşılaşır. Şeytanla bir anlaşma yaparak, şeytana ruhunu sattığı, karşılığında da şeytanın gitarın akorunu değiştirerek ona geri verdiği söylenir. Bu efsaneyi hakkaten "efsane" kılan araştırma ise 1990 yılında yapılmıştır. Robert Johnson'ın gitarı üzerinde yapılan araştırma, gitarın akorunun gerçek anlamda farklı ve görülmemiş olduğunu gösteriyor. Tarihte Robert Johnson'ı gitarına akor yaparken gören hiçkimsenin olmaması da düşündürüyor tabii. Konunun derinine inmeden, araya ilgili bir Robert Johnson şarkısı sıkıştıralım: Me and The Devil Blues http://www.youtube.com/watch?v=3MCHI23FTP8 Gelelim "ruhunu şeytana satmak" deyimine. Bu aslında bir deyimden çok, yüzyıllar boyunca yapılan bir anlaşmadır. Gerçek bir anlaşmadır. Gerçekliği her zaman tartışılsa da, belli ritüelleri olan, belli bir mevkiye veya üne kavuşmak için şeytanla "kendi kanınla yazdığın ve imzaladığın" bir anlaşma türü. Şeytan kabul ederse, insan görünümünde sana görünüyor, sana istediğin şeyi veriyor ve karşılığında da ruhunu senden alıyor. Bu anlaşmayı tarihte ilk yapan ve dünyaya kazandıran kişi ise bir Adanalı :) Evet, tarihteki ilk tanrıyı satıp şeytanla anlaşma eylemi, her fırsatta Allah'a sövülen Adana'dan çıkmış. 6. yüzyılda Kilikya'da (Merkezi memleketim Tarsus olmak üzere Adana, Antakya, Mersin vb. bölgelerini de kapsayan) yaşayan Theophilus (Tarihi kayıtlarda Theophilus of Adana olarak geçer) başdiyakozken piskoposluğa seçilmiş, ancak bu hakkından feragat etmiş. Yerine seçilen psikopos tarafından görevinden alınınca kudurmuş tabii. Bunun üzerine şeytanla anlaşma yapmış. Şeytan da, İsa ve Meryem'i inkar etmesi karşılığında onu tekrar piskopos yapmış. Yediği bokun farkına vararak pişman olan Theophilus tövbe etmiş daha sonra. Bu tarihi olay, İncil'de aynen aktarılır ve aslında (bence) verdiği ana mesaj; ruhunu şeytana bile satsan, tövbe ettiğinde affedilirsin mesajı verir. Ek olarak, Goethe'nin yaklaşık 60 yılda yazdığı, yani 82 yaşında tamamladığı Faust adlı eseri de aynen bu olayı anlatır. Daha doğrusu bu olaydan esinlenerek yazılmıştır.Video medyada mevcut.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KORKU HİKAYELERİ (Tamamlandı)
RandomKendi kendine kapanan kapılar, gecenin bir yarısı ensenizde hissettiğiniz nefes, karanlıkta gizlenen gölgeler, camın ardında gördüğünüz karartı, telefondan gelen garip sesler ve dahası! Korku hikayeleri dinlemeyi ya da anlatmayı seviyorsunuz, değil...