Pompei İtalya’da bulunan Napoli şehrine 25-30 km uzaklıktaki bir şehirdir. Şehrin M.Ö 5000 yıllarında kurulduğu tahmin edilmektedir. Bu şehirde Vezüv yanardağı bulunmaktadır. Bu yanardağ M.Ö 79 yılında harekete geçti ve bu hareket çok şiddetliydi.
Pompei şehri M.Ö 79 yılında ve o zaman dilimlerinde zengin, denize yakın, Capri adasına çok yakın ve cennet gibi bir yerdi. Ticaretin üst düzey olduğu bir kentti Pompei. Bu şehirde italyanın elit kesimi, aydın kişileri ve çok çok zenginler yaşıyordu. Şehir ayrıca eğlencenin başkenti ve kumar merkeziydi. Bu şehirde köleler başka köleler tarafından öldürülüyor, geceleri dövüşler düzenleniyordu, tıpkı spartacus dizisi gibi… Vahşetin ve insanlık dışı her şeyin yaşandığı bir şehirdi. Şehirde adım başı fuhuş evleri boy gösteriyordu.
Pompei şehri M.Ö 79 yılında Vezüv yanardağının harekete geçmesiyle yok oldu. Yanardağ o kadar şiddetliydi ki şehri 6-8 metre derine kadar lavlarla gömdü, şehir yok oldu, insanlar ve etrafta ne varsa taş kesildi. Bu bulgular 18. yüzyılın başlarında bir İtalyan köylüsünün tarlada çalışırken kazmayı vurduğu yerde rastladığı duvarın izi sürülerek bulundu. M.Ö 79 yılında bir yaz ayında 1-2 gün yanardağın olağanüstü lav püskürtmesiyle 200.000 kişi hayatını kaybetti.
Patlamalar, lavlar öyle şiddetliydi ki çoğu insan olduğu yerden kığırdayamadı bile. Etnograf Prof. Dr. Carlo Giardano Pompei’de olanları şöyle aktarıyor: ‘O gün öğle vakti volkanın ağazından ani olarak yükselen bir kül bulutu birkaç saat içerisinde bütün Pompei’yi kaplayıvermişti. Böylece şehir çok uzun bir sessizlik uykusuna girdi. Şehrin uykusu, taşları, eşyaları ve sanat eserlerini yeniden hayata kavuşturan kazılara kadar yüzyıllar boyu sürdü. Burada yaşayan binlerce insanın tehlikenin bu kadar yakınında oldukları halde gafil avlanmış olmaları o tarihlerde Vezüv’ün bambaşka bir manzara altında olmasından ileri gelmiştir. Yamaçları meşhur politikacıların villalarıyla süslü olan Vezüv, bağlar, bahçelerle çevrili ağaçlık bir yerdi.
Napoli körfezine, Capri adasına baktığı için devamlı deniz kokulu esintiler altındaydı. Tepesindeki kalkerleşmiş taşlardan başka eski zamanların dramlarını hatırlatan herhangi bir hali yoktu. Oysa daha önceleri Vezüv’de yine bir püskürme olmuştu. Fakat o tarihlerde yeryüzünde hiçbir insan yaşamıyordu. Bu püskürmeyi çok sonra Yunan çoğrafyacısı Strabon, kraterleri incelemek suretiyle keşfetmişti. Ancak bundan bahsetmemeyi uygun bulmuştu. Hoş, söyleseydi de ona kimse inanmazdı. Çünkü insanların gözü para ve zevkten başka bir şey görmüyordu. Şu var ki M.Ö. 62’de meydana gelen ve şehri hemen tamamıyla yıkan bir zelzele dahi bu felaketin habercisi sayılabilirdi. Zelzeleler de o kadar sık oluyordu ki artık Pompei halkı bunlara alışmış, önemsememeye başlamıştı.’
19. yüzyılın ortalarında İtalyan bilim adamı Giuseppe Fiovelli taşlaşan şehrin arasında bir boşluğa denk gelince oradan kalıplar çıkardı ve gözlerine inanamadı, her şey taşlaşmıştı, insan suretleri bile… Bunları bilimsel yöntemler ile çıkartmayı başaran Giuseppe Fiovelli insan vücutları, çeşitli hayvanlar, atlar, köpekler, çocuğuna sarılmış anneler bulmuştu. Bu bulgular hala Napoli müzesinde sergilenmektedir.
Bilimsel yönlerin dışında müslümanlar Pompei’de yaşananları, onların kumar, fuhuş, insan kavgasıve her türlü ahlaksızlıklarının cezası olduğunu taşlaşma olayının da insanlara ibret olması gerektiğini düşünüyorlar ve normalde lav püskürmesiyle insanların tamamen yok olacağı, taşlaşamayacağı da öne sürdükleri en önemli gerekçe. Günümüzde de taşlaşma olayı hakkında çeşitli görüşler var ama bilimsel olarak ispat edilmiş herhangi bir bilgi bulunmamaktadır.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KORKU HİKAYELERİ (Tamamlandı)
AcakKendi kendine kapanan kapılar, gecenin bir yarısı ensenizde hissettiğiniz nefes, karanlıkta gizlenen gölgeler, camın ardında gördüğünüz karartı, telefondan gelen garip sesler ve dahası! Korku hikayeleri dinlemeyi ya da anlatmayı seviyorsunuz, değil...