Nefret ettiğiniz birine sahip misiniz? Ona zarar verip,intikam almak için her şeyi göze alabileceğiniz birine? Eğer varsa, Işıksız Şehir'i ziyaret etmeyi düşünebilirsiniz.
Oraya gitmek için, gece yarısı normal büyüklükte bir şehre gidin ve tenha bir ara sokak bulun. Sokağa girin ve gözlerinizi kapatabildiğiniz kadar sıkı bir şekilde kapayın. "Işıksız Şehir" diye fısıldayın ve karanlığa odaklanın. Gözlerinizi kapatınca karanlıkta beliren soluk, soyut şekilleri muhtemelen fark edeceksiniz. Şekilleri izleyin, iyice konsantre olun. Bir kaç dakikadan sonra, şekiller daha parlak ve belirgin bir hal alacaktır.
Bu olduğunda, şekillerin detayları belirginleşecek. Vahşi cinayetler,deforme olmuş hayvanlar ve bunun gibi şeyler görünecek. Ne görürseniz görün, gözlerinizi kapalı tutun. Zaman-mekan kavramını kaybetmeye başlayacaksınız, ama bir süre sonra görüntüler kesilecek ve saf bir karanlıkta kalacaksınız. Derin bir siyahtan başka bir şey olmayacak, renkler veya şekiller de. Tamamen karanlıkta olduğunuza emin olunca gözlerinizi açın.
Gözlerinizi açtığınızda kendinizi çok karanlık bir şehirde bulacaksınız; gökyüzünde tek bir ışık veya yıldız bile olmayacak. Etrafınızdaki uzun binaların koyu lacivert siluetlerini* görebilirsiniz. Ara sokaktan çıkın ve yolun kenarında, herhangi bir yöne doğru yürüyebildiğiniz kadar sessiz bir şekilde yürüyün.
Bir hareket sezerseniz, KOŞUN , koşabildiğiniz kadar hızlı bir şekilde koşun, mümkün olduğunca uzaklaşın. Işıksız şehirde hayvanlar var. Karanlık yüzünden detayları belli değil, ama büyüklükleri vahşi kaplanlar gibi ve yakaladıkları herhangi bir insanı öldürebilirler.Şehrin kenarında, daha kısa binaların olduğu bir yere kadar koşmaya devam edin.
Karşınıza bir çocuk çıkacak, yüzü sönükçe parlayan ve gözleri olmayan bir çocuk.
"Işığını benimle paylaşır mısın?" diye soracak.
Evet deyin.Evet dedikten sonra çocuk yüzünüze uzanacak ve sağ gözünüzü sökecek. Acı verici olacak, ama kanama veya açık bir yara olmayacak. Çocuk size teşekkür edip yanınızdan ayrılacak. Yürümeye devam edin, uzun bir adam ile karşılaşacaksınız.
"Kimin ışığının alınmasını istersiniz?" diye soracak.
Nefret ettiğiniz kişinin adını söyleyin, söyledikten sonra o kişi geri dönülemez bir şekilde kör olacak.
"Nefretiniz tatmin oldu mu?" diye soracak. Eğer tatmin olduysanız 'evet' deyin, ara sokakta uyanacaksınız. Eğer tatmin olmadıysanız 'hayır' deyin, adam ortadan kaybolacak. Yürümeye devam edin. Gözleri olmayan başka bir çocuğa rastlayacaksınız.
"Işığını benimle paylaşır mısın?"
Evet deyin. Sol gözünüz de sökülecek, kör olacaksınız. Yürümeye devam edin, uzun adam tekrar karşınıza çıkacak, sesine güvenmek durumunda kalacaksınız.
"Karanlığın kimin hayatını almasını istiyorsun?"
Nefret ettiğiniz kişinin ismini söyleyin, söylediğiniz kişi ölecek. Nefretinizin tatmin olup olmadığını bir daha sormayacaklar, ve ara sokağa dönemeyeceksiniz. Size söylemiştim,bunu yapmadan önce birinden gerçekten nefret ettiğinize emin olun. Artık hayatınızın geri kalanını Işıksız Şehir'de dolanarak geçireceksiniz,kör bir şekilde. Ve sizi sıcak tutacak tek şey nefretiniz olacak.
Bazı insanlar için, bu yeterlidir...
Ç.N:
Siluet: Bir nesnenin sadece kenar çizgileri ile belirgin olması (Örneğin gölge)
Biraz huzursuz bir CP o_O
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KORKU HİKAYELERİ (Tamamlandı)
SonstigesKendi kendine kapanan kapılar, gecenin bir yarısı ensenizde hissettiğiniz nefes, karanlıkta gizlenen gölgeler, camın ardında gördüğünüz karartı, telefondan gelen garip sesler ve dahası! Korku hikayeleri dinlemeyi ya da anlatmayı seviyorsunuz, değil...