Elimde olsa saklamazmıyım seni, kaburgalarımın içine...
Melek Ece olarak yaşadığı evdeydi. Biraz yalnız kalıp düşünmesi gerektiği için Alp'in evi yerine burayı seçmişti. Sanki hiç derdi yok gibi bir de şu lansman işi çıkmıştı başına. Orada güzel görünmesi gerekiyordu. Alışverişe çıkmalıydı. Aslında alışverişi severdi ama aklı bu kadar doluyken güzel şeyler seçebileceğinden pek emin değildi. Yinede iyi bir seçenekti bu an için. Evet evet hemde çok iyi bir seçenek. O zaman değerlendirmeliydi.
~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~~•~•~•~•~•~•~•~•~•
Kocaman AVM de gezmediği yer kalmamıştı ama yine de içine sinen bir elbise bulamamıştı. Aslında ilk seçtiği siyah elbise güzeldi. Ama ona ısınamamıştı. İlk gördüğünde cezb etsede üzerine giyince iyi hissettirmemişti. O yüzden bizımle diıldi. Ayakları iflas bayrağını çekmek üzereydi artık. İleride görünen cafe olduğunu tahmin ettiği yere gitt ve yine dondurma istedi. Havalar iyice soğumuştu ama bu aralar canı sürekli dindurma istiyordu. Kendini seven bir insan olarak da kendini sevindiriyordu hep.
Dondurmasının yarısına geldiğinde omzuna dokunan bir el ile dünyaya dönü. Belli ki yine kendini kaybetmişti. Ama bu sefer dondurma aşkından. Arkasını döndüğünde görmeyi beklemediği birisi ile karşılaştı. Bade şirince gülerek kendisine bakıyordu. "Merheba! Rahatsız etmiyorum değil mi? Görünce bir selam vermek istedim." Rahatsızlık mı? Bu tatlı kız kimi rahatsız ederdi ki? Yüzündeki gülümsemeye engel olamayıp "Ne rahatsızlığı! Vaktin varsa otur bir şeyler içelim."dedi gayet sıcak ve samimi bir şekilde.
"Valla reddedemeyeceğim. Sabahtan beri dolaşıyorum. Ayaklarım koptu."diyip oturdu. "Sen neden dolaşıyorsun?" Bade tercihini Ece'nin (Melek'in) aksine sıcak kahveden yana kullandı. "Ay neden olacak. Nişanlım aradı, yarına bir yere gideceğiz hazırlan alışverişe falan çıkarız birlikte vakit geçirmiş oluruz dedi. Bekle ki gelsin. Bir de kadınlara yavaş derler."diyip güldü. O gülünce Ece'de güldü.
Bir süre sohbet ettikten sonra Bade Ece'nin de elbise arafığını öğrendi ve birlikte dolaşmaya karar verdiler. Bade nişanlısın bu saatten sonra gelmeyeceğini düşündü, hem gelse bile n'olurdu sanki. En fazla bir dır dır dinleyeceğine ki dır dır dinlerdi ki o böyle konulardan hiç şikâyet etmezdi. Bir tane odiye geçirdi içinden önünde durduğu magazanın vitrinini incelerken. "Güzel şeyler var gibi. Bakalım mı?" diye soran Ece oldu. Bade başını sallayıp Ece'nin arkasından içeri girdi.
Kendinden küçük olduğunu tahmin ediyordu. Yaşı büyük değildi. Ve sarı saçı farklı olmuştu ama ona yakışmıştı. Bu yüzden tanıyamamıştı biraz da. İnsanlar ile iletişim kurmakta zorlanırdı ama bu kız sıcakkanlılığıyla kendini sevdiriyordu. Kararsız gözlerle taradı etrafı Bade. Dışarıdan baktıklarında güzel şeyler vardı fakat içerisi pek iç açıcı değildi. Bu girdiği kaçıncı magazaydı bilmiyordu. 10dan sonra saymayı bırakmıştı. Elbiselere dikkatle baktı eli bir elbisenin üzerinde birkaç saniyeden fazla durdu.
Bu güzeldi. Üst tarafı kalp şeklindeydi, sırtı tamamen açıktı ve pileli eteği dizinin bir belki iki krış üzerindeydi. Rengi ise pudra pembesiydi. Güzel, hatta çok güzel diye geçirdi içinden ve bir de üzerinde görmek için kabine doğru yöneldi.
Ece ise hala aramakla meşguldü. Ne vardı yani önceden haber verseydi Tunç. Gerçi hiç haber vermese daha memnun olurdu ya neyse. Zaten asık olan yüzünü daha da astı. Bir daha düşününce aalında mecbur kaldığı zamanlarda alışverişe çıkmayı sevdiğini anladı. Mecbur kaldığı zamanlar ise; Alp'e sürpriz yapmak için farklı nir kıyafet alma isteği. Alp ile özel bir gece geçireceklerinde güzel.görünmek istemesi. Alp ona birlikte dışarı çıkacaklarını söylediği zaman Alp'in gözü başka kimseyi görmesin (zaten çirkin olsa da görmez de işte salak.) diye her zamankinden fazla süslenmesi. Waauw! Aslında Alp'e güzel görünmek için alışverişe çıkıyormuş. Ve ucunda Alp olduğu için seviyormuş.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MASUM
Fiksi RemajaBir yeminle başladı bu hikaye. "Sen beni ve ailemi mahvettin,bende seni mahvedene kadar durmayacağım. Ölü bedenini görene kadar vazgeçmeyeceğim." dedi ve bu yola çıktı. Ama kader her zamanki gibi yaramazlık yapacaktı yine. Süprizlerle çıkacaktı kar...