BÖLÜM 3

3.5K 274 83
                                    

***

Medyayı dinlemeden ve okumadan geçmeyin derim.

***

İnsanı delip, geçebilecek olan gri gözleriyle biraz daha yakınına girmişti Alkan'ın. Şimdi daha iyi görüyordu tarif edemediği irisleri. Neredeyse bunun için ona teşekkür edecekti. Fırtına bulutu rengi gözlerinin içine mavi okyanus serpiştirilmiş gibiydi. İki elementin buluşması çok güzel resmedilmişti irislerinde.

Mesafeli ama bir o kadar da sıcak sesi ona ulaştığında kirpiklerini kırpıştırmıştı. "Neden yardım ettin?" demesiyle yeryüzüne iniş yapmıştı. Kabul etmek istemeyeceği kadar güzel gözlere sahipti.

Silkelenerek kendine geldi. Kesik bir nefes alırken, "Neden bana öyle bakıyorsun?" dedi merakla. Onda bir şey arıyormuşcasına gözlerini üstüne dikiyordu.

Bir ayağını rahatlıkla öne uzatırken, Alkan'ın ayak ucuna değmişti. "Senin umursamadığını sanıyordum" dedi Alkan'ın sorusunu gözden gelerek. Yakınlığından az da olsa kurtulmak için iyice duvar dibine sinip, karanlık gölgelerin onu sarmasına izin vermişti Alkan. Gözlerini görmek istemiyordu.

Kendini az da olsa topallayıp, "Seni tanıyor muyum? çok tanıdık geliyorsun" dedi, soğuk tutmaya çabaladığı bir sesle.

Çocuk, ona yarım bir gülüş bahşederken Alkan yutkunmuştu, vücuduna neler oluyordu böyle? "Bu biraz eski bir numara değil mi?" dedi, tek kaşını havaya kaldırarak.

Alkan, anlamadığı için kaşlarını çatmıştı.  Anlamak için "Ne?" diye soludu.
Çocuk, basit bir şeyi açıklığa kavuşturuyormuş gibi ellerini iki yana açıp, "Tavlamak için" dedi yarım bir gülümsemeyle.

Bu kez anladığı cümlelerle kaşlarını sinirle çatan Alkan "Benim tavlamaya ihtiyacım yok, insanlar beni tavlamaya çalışır. Ayrıca seni ne diye tavlayacakmışım ki tipim değilsin. Çok çirkinsin bana göre ve bilmem farkında mısın ikimiz de erkeğiz" diyerek, çarpılmamak için dua etti. Pinokyo olsa burnu şimdiye kadar kâf dağını geçmişti.

Gülerek burnunun ucunu kaşıdı.
"Dikkat et, tükürdüğün lafları geri yalama sonra" sesindeki kayıtsız bir tonla gerçeği yüze vuruyordu.

Alkan "Hah, Dünyada sadece ikimiz kalsak yine sana bakmam ben, asıl sen dikkat et güzelliğime kapılabilirsin" demişti, tecrübeyle sabit bilmiş bir tavırla. Çocuğun gözlerindeki ışıltı Alkanı dondurucu havadan daha çok ürpertmişti.

Başını hafif sağ yana kıran çocuk, ısrarla "Sorumu cevaplamadın?" dedi. Konuyu değiştirmesiyle Alkan, derin bir nefes almıştı. Neyden bahsettiğini bilmesine rağmen zaman kazanmak için "Hangi sorunu?" dedi. Yalanda değildi bir sürü soru sormuştu Alkana. 

Çocuk, dudaklarını ısırdığında sabırla iç çekmişti. "Neden bana yardım ettin diye sormuştum" 

Alkan'ın gözleri çocuğun dudaklarına inerken, yaptığı hatayı fark edip başını sağ sola sallamıştı, sanki görünmez bir büyünün etkisinden kurtulmaya çalışıyordu. "Cevaplamak zorunda değilim" dedi, omzunu silkeleyerek umursamaz bir hava yaratmıştı. Kaşlarını çatıp, Alkan'a doğru bir adım attı.

"Öyle istedim. Bir nedeni yok, sende teşekkür edeceğine söyleniyorsun" kendisine daha çok yaklaşmaması için aceleyle konuşmuştu ama yine de tam dibine girmişti arsız çocuk. Kafasını eğip, burnunu Alkan'ın saçına dayadığında, "Daha önce karşılaşsaydık, beni unutmana izin vermezdim" diye kulağına sessiz fısıltısını dökmüştü.

Alkan, o an tüm sinir hücrelerinin ölüp, yeniden doğduğunu hissetmişti. Çok tanıdıktı bu. Sanki şimdi anlıyordu, yeniden böyle hissetmesi gerektiğini. Bu tuhaftı ve ürkütücü. Daha da kötüsü korkutucuydu. 

Burnuna yakınlaşmasıyla tekrar gelen sandal ağacı kokusuyla, kokunun gelmemesi için nefesini tutmuştu. Koku bir anda midesini bulandırmıştı.

"Teşekkür ederim " Bir an için konuşan çocuğun, neyden bahsettiğini anlamadı Alkan. Sadece saliselikti.

"Etme, şimdi olsa yardım etmezdim. Şanslı günündeymişsin de iyi tarafıma denk gelmişsin" küstah bir şekilde konuştuğunda onu itip, kendisinden uzaklaştırdı Alkan.

Son anda aklına gelen yeni soruyla "Hangi grupun sen, seni daha önce hiç görmemiştim." dedi meraklanarak.

"Bilmen gerekmiyor. Nasılsa karşına çıktığım zaman anlarsın" genç çocuk, kaslı göğsünde ellerini birleştirerek altındaki tişörtün onu daha çok sarıp görsel şölen sunmasını sağlamıştı. Alkan, kalıbını basardı ki bunu bilerek yapmıştı.

Alkan, sinirden dolayı sağ kaşının seğirdiğini hissetti.
"Bakıyorum da kurtarıcına dil uzatıyorsun" dedi, aynı küstah sesini kullanmış ve ona üstten atabildiği kadar küstah bakışlar yollamıştı.

Bu kez o omzunu kayıtsızca silkmişti.
"Sana beni kurtar dediğimi hatırlamıyorum. Ben kendim halledebilirdim" 

Sinirli ve küstah gülümsemesini yüzünde korurken, "Bir daha ki ne aklımda tutarım o zaman" demişti.

Uzaklaşan polis sirenlerinin tekrar yaklaşmasıyla, "Sonra görüşürüz, bay egoist" demiş ve bir anda Alkan'ın dudaklarına kapanmıştı. Dolgun dudaklarıyla tüy kadar hafif bir öpücük verirken, şoktan dolayı hareketsiz kalmıştı Alkan.

Çocuk, aynı hızla geri çekildiğinde "İşte bunu bir daha unutmazsın" deyip, hızla koşarak uzaklaşmıştı. Arkasından gidip, " Geri zekalı " diye sinirle bağırırken, daha yeni yeni idrak ettiği şeyle duraksamıştı.

Bu mal, geri zekalı, salak, ne yedüğü belirsiz ve kabul etmekte biraz zorlansa da hatta dev egosuna... Hayır hayır... Galaksi büyüklüğündeki egosuna darbe vurmuş olsa da bay mükemmel ğözlü piç... Onu öpmüştü.

Gözüne ışık tutulmasıyla araba farı görmüş tavşan gibi kala kalan Alkan, ne yapacağını bilemez halde önünde beliren üniformalı polislerle donup kalmıştı. Dikkatini dağıttığı için polislerin geldiğini fark edememişti bile.

Gür ve sert bir tonla "Polis! ellerini görebileceğimiz bir şekilde havaya kaldırıp, duvara yaslan" diye bağıran polislerle gözleri iri iri açılmıştı.

"Siktir!" diye mırıldanıp, yavaş yavaş arkasını döndüğünde duvara ellerini yaslamıştı.

Onu gördüğünde ebesini fena sikecekti. Hem de çok fena. Yüzünde şeytani bir gülüşle soğuk gri duvara öldürücü bakışlarını yolladı. O güzel gözlerini oyacaktı.

Siktiğimin Gay'i...

***

Siz bunun da gözlerini tarif ettiğim şekilde hayal edin işte :)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Siz bunun da gözlerini tarif ettiğim şekilde hayal edin işte :)

***

MÜTHÜŞ YAZARINIZ OLAN BEN NE KADAR DA ÇABUK BÖLÜM ATIYORUM DEMİİİ

Biraz övün beni daa... :)

Oy vermeyi de unutmayın looo

***

Sizce bu bölüm nasıl?





KRALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin