۝ B: BTBP || ALINTI (Lilium Kokusu)

8.5K 244 6
                                    

-"TEKLİF"-

Kapıyı açtığı an dizlerinin bağı çözüldü. Onu burada beklemiyordu. Neden gelmişti? Ne işi vardı ki burada? Onunla herhangi bir meselesi yoktu, peki kapının önünde işi neydi? Tanımamış gibi davranarak "Buyurun?" kelimesi döküldü dudaklarından. Daha çok kısık sesli bir inleyiş gibi çıkmıştı. Üstelik soru dolu sesinde endişe de baş gösteriyordu. Şaşkındı ama normal davranmaya çalışıyordu.

"Ben Simge Şanal. Çağrı'nın karısıyım."

Kapıyı aralayıp kadını içeri davet etmek zorunda kaldı. "Hoş geldiniz Simge Hanım, içeri buyurmaz mısı-" Sözlerini tamamlayamadan hışımla içeri giren kadının rüzgârıyla savrulduğunu hissetti. Bakışları alev alevdi, öfkeli görünüyordu. Peki, ama neden? Yoksa her şeyi bir şekilde öğrenmiş miydi? Tüm o planları, geceyi ve daha fazlasını... Öğrenmesinin mümkünü yoktu. Kim söylemiş olabilirdi ki? Kasım Bey? Bu onun hiç işine gelmezdi. Peki ya Çağrı? Onun anlatması Kasım Beyin söylemesinden daha düşük bir ihtimaldi. Hem hiçbir şeyi hatırlamıyordu, hem de böyle saçma sapan bir olay yüzünden karısından ayrılmanın eşiğine gelmek istemezdi. Tabi tüm bunlar Lilya'nın tahminleriydi. Öğrenmek için karşısındaki kadınla arasındaki soğuk savaşa ara vermesi gerekiyordu. "Bir sorun mu var?"

Simge'yse sabrının son demlerindeyken "Sürekli olarak kocamı araman, ona ulaşmaya çalışman dışında mı?" diye sordu alaylı bir ses tonuyla. Kendi sorduğu soruya kinayeli bir biçimde "Hayır." cevabını verdi.

"A-Anlamadım."

"Bunda anlamayacak bir şey yok. Buraya tek bir şeyi öğrenmek için geldim. Çağrı'ya neden ulaşmaya çalışıyorsun? Onu hasta yatağında bile rahatsız edecek kadar önemli olan şey nedir, merak ediyorum."

Boğazı kurumuştu. Son bir ümit yutkundu ve kendini ifade etmeye çalıştı. "Simge Hanım, ne düşündüğünüzü tahmin edebiliyorum ama inanın düşündüğünüz gibi bir durum-"

Kocasının hayatındaki kadın karşısında duran kız olabilir miydi? Uzun zamandır izini sürdüğü hatta ufacık bir an olsun yakaladığı, kıl payı elinden kaçırdığı o kadın... Lilya denen bu kız olabilir miydi? Baştan aşağı süzdü onu, iyice inceledi. Saçlarını, yüzünü, gözlerini... Her yerini! Çalılıkların ardında kocasına sarılan kadının tarifine uyuyordu. Gördüğü kadına benziyordu! O olabilirdi! Şuan kocasıyla ilişkisi olan, bulmaya çalıştığı o kadınla yüz yüze olabilirdi. Aniden atağa geçti. "Kocamla ilişkin mi var?" Birkaç kelime, tek cümle. Oldukça açık ve net bir biçimde dile getirmişti kafasındaki soru işaretlerini.

"Ne? Hayır, hayır kesinlikle..." Neyi zorladığını bile anlamıyordu. Belli ki öğrenmişti işte! Lilya tüm vücudunun buz kestiğini hissediyordu. Hayır, eğer öğrenmiş olsaydı buraya soru sormak için değil, saçlarını yolmak için gelmiş olurdu. Demek ki tam olarak bir bilgisi yoktu. Kendinden emin tavrını takınmaya gayret gösterdi. "Kesinlikle böyle bir şey yok Simge Hanım, emin olabilirsiniz. Ben Çağrı Beyin sadece asistanıyım. Ona sürekli ulaşmaya çalışmamın sebebi de... Aslında bunu muhasebeden istemem gerekirdi ama onun izni olmadan verebileceklerini sanmıyorum, o yüzden..."

"Ne saçmalıyorsun sen? Yani, sen benim kocama yalnızca para istemek için mi ulaşmaya çalışıyordun?" Kafası karışmıştı. Çağrı'nın bir kadınla ilişkisi olduğu konusunda netti, çünkü onları görmüştü. Ama bu kadın Çağrı'yı sadece para istemek için rahatsız ettiğini söylüyordu. Ne yani, yanlış alarm mıydı? Çağrı'nın bu kadınla değil de başkasıyla mı ilişkisi vardı? Aklı karışmıştı. Oldukça soru işaretleri ile doluydu aklı.

Mahcup bir bakış attıktan sonra başını öne eğdi. "Evet. Çok sıkışmasaydım ben... Rahatsız etmezdim, inanın." Elbette "Kocanı hamile olduğumu söylemek ve arkasından oynanan tüm bu oyuna son vermek, konuşup her şeyi anlatmak için rahatsız ediyordum." diyecek hali yoktu. Üstelik onu haberdar etmesinin saçma olup olmadığı konusunda bile gidip gelirken bunu karşısındaki kadına söylemesi mümkün değildi. Henüz Çağrı denen o adamın bile haberi yoktu. Kasım denen o adamın ayaklarına taktığı prangalardan kurtulması için Çağrı'ya her şeyi anlatmalıydı ama nasıl? Adam hiçbir şeyi hatırlamıyordu ki?

BODRUM: Bir Topuklu, Bir Papyonlu ღBİTTİღHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin