Yeşil Zümrüt

8.8K 616 247
                                    

 " Madem konser moduna bağladık. Misafir dinleyicilerimiz de var. Devam mı etsek?" diye sordu Ayşenur. Yeni karşı komşumuz gelir gelmez şansına türkü gecemize denk gelmişti.

" Evet, Hatice abla. Biraz daha söyle, lütfen." Diye ablasını destekledi Senanur. Gözlerimi diğer kızlarda gezdirince kimsede akşamı bitirme isteği olmadığını gördüm.

" İyi bakalım. Mola vermiş olayım. Çay var mı?" diye sordum. Nargile faslı bitmiş gibi gözüküyordu. Zaten devam etsem midemi kötü falan yapardı, şimdi gece gece uğraşamazdım.

" Beş-on dakikası daha var. İkinciye demledim." Dedi dişi kartalım. Kafamı aşağı yukarı sallayarak D'Jarum paketinden bir sigara daha alıp yaktım. Sigara içerken tütünün içindeki karanfil çıtırdayınca aklıma gelenle gitara uzandım. Sigarayı küllüğe bırakıp tekrar çalmaya başladım.

" Karanfil kokuyor cigaram, cigaram

Dağlarına bahar gelmiş memleketimin

Haberin var mı taş duvar?

Demir kapı, kör pencere

Yastığım, ranzam, zincirim

Uğruna ölümlere gidip geldiğim

Zulamdaki mahzun resim

Haberin var mı?

Görüşmecim, yeşil soğan göndermiş

Karanfil kokuyor cigaram, cigaram

Dağlarına bahar gelmiş memleketimin"

Hep beraber söylüyorduk kızlarla. Havayı bozmadım. Hiç duraklamadan diğer parçaya geçtim.

"Günlerdir kapımı kimseler çalmıyor
Göğsümden içeri yokluğun sızıyor
Bir demlik çayım var
Tütünüm de geçiyor
Duvarlara yazdığım her cümle ağlıyor
Evlerin ışıkları tek tek sönüyor
Bu ev bu nağmeler peşimi bırakmıyor.
Geceler kara tren
Geceler
Yüklüyor bana seni
Geceler
Bende bir resmin var yüzüme bakmıyor
Kollarım seni ister
Geceler yine sen
Ne baharın tadı var ne de yazın sevgili
Bir demlik günüm var ömrüm de geçiyor.
Hiç mi aslı yok bunun
Bu asılsız yüzlerin
Dudağımdan geçtin
Gözlerin yakmıyor
Vazgeçsen olmuyor ölsen olmuyor.
Geceler kara tren
Geceler
Yüklüyor bana seni
Geceler
Ben de bir resmin var
Yüzüme bakmıyor"

Yürekleri dağlayan bir parçaydı. Kızlarla beraber söylerken dilim damağım kurumuştu. Fena halde çaysadığımdan gitarı bırakıp kalktım.

" Çay olmuştur. Ben çay içeceğim. Başka isteyen var mı?" diye sordum ortaya. Derya abla hariç herkes evet deyince çaydanlığı getirmeye karar verdim.

Bardakları doldururken Zeyno'yu teyzesi aradı. Herkes susup Zeyno'yu dinlemeye başladı. Ben de hemencecik çaydanlığı mutfağa götürüp geldim.

" Tamam, teyze."

"..." Zeyno duyduklarıyla gözlerini kocaman açıp bize çevirdi.

" Ben de olumlu bakıyorum zaten. Yarın çok erken değil mi yine de?" sanırım Barış mevzusuydu. Hepimiz pür dikkat Zeyno'ya kilitlendik. O teyzesinin dediğini dinlerken kimseden çıt çıkmıyordu.

"..."

" Aa, öyle mi? peki madem, yarın akşam görüşmeyi kabul ettiğimi söylersin sen annesine." Demesiyle hepimiz sessiz sessiz kıkırdamaya başladık.

Can Apartmanı Sakinleri (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin