Kebap, Kıskançlık ve İlk Kavga

7K 458 112
                                    


Komisercimle çift olarak ilk defa bir yere gelmiştik; kaderin bana bir oyunu olsa gerek, o da bir nikâhtı. Demet ile Baki'nin nikâhı. Giymişti takım elbiseleri, sürmüştü odunsu kokan parfümünü. Tüm enerjisiyle oturduğu yerde beni kendine çekiyordu. Sanki salondaki tüm bakışlar bir an üzerimdeymiş gibi huzursuz olup kıpırdandım. Bu küçük hareketim bile Oğuz'un hemen dikkatini çekmiş, bana doğru hafifçe eğilmişti.

"Sıcaktan mı bunaldın?" diye sordu kulağıma fısıldayarak. Elimle yüzümü yelpazeleyerek "Sadece biraz sıcakladım, iyiyim" Dedim.

Kız tarafı için ayrılan tarafta yuvarlak masanın birinde oturuyorduk. Dışarıda felaket bir sıcak vardı. Yılın en sıcak günü olabilirdi bugün. Salonun havalandırması en son güçte çalışsa da kalabalıkta pek etki etmiyor gibiydi. Yan yana oturan Mehmethan ile Oğuz ceketlerini çıkarıp sandalyelerin arkasına asmışlardı. Ben Oğuz'un yanında oturuyordum. Tarihçim Mehmethan'ın yanındaydı. Aramıza da Derya abla ile dişi kartalımı alıp daireyi tamamlamıştık.

Ablamla kızlar sohbete dalmışlardı. Ben Oğuz'un tüm yakışıklılığıyla yanımda oturduğu gerçeğini göz ardı edip bir türlü sohbetlerine katılamıyordum. Aklımı birazcık başıma devşirmek için derin bir nefes aldım. Almaz olaydım. Oğuz'un kokusu buram buram ciğerime doldu.

Allah'ım sen bana şu nikâhı hayırlısıyla atlatmamı nasip et. Âmin!

"Hadi fotoğraf çekilelim. Hatcik yanaş sende." Deyince ablam hemen fırsatı değerlendirip sandalyemi dişi kartalıma yanaştırdım. Birkaç özçekim provasından sonra ablam çektiklerini beğenmemiş olsa gerek telefonu karşısındaki Oğuz'a uzattı.

"Oğuz, rica etsem sen çeker misin?" dediği gibi zümrüt gözüm hemen uzanıp telefonu aldı.

Şuan Oğuz'a poz verirken acayip gerilsem de gülümsememi bozmadan durmayı başardım.

"On tane çekmişimdir. Bakın beğenmezseniz tekrar çekerim." Deyip telefonu geri uzattı benim zümrüt göz. Ablam fotoğraflara bakarken sandalyemin eski yerine çekilmesiyle hemen Oğuz'a döndüm. Beni kendine doğru eskisinden de yakına çekmişti.

"Ne yapıyorsun?" desem de cevap vermedi. Sandalyesinin arkasına uzanıp ceketinin iç cebinden telefonunu çıkarıp bir şeyler yaptıktan sonra masanın üzerinden ablama doğru uzattı.

"Hatice ile bizi çeker misiniz?" diyerek sol kolunu sandalyemin arkasına attı. Sarılır gibi olunca oturduğum yerde sırtımı iyice diktim.

Sakin ol Hatice! Sevgilinle ilk fotoğrafın olacak. Kendini bu kadar kasmanın âlemi ne?

Tarihçim uzatılan telefonu Derya ablam uzanmadan kaptı. Bana yaptığı kaş göz işaretlerini ilk defa anlayamıyordum. Ne diyorsun dercesine bakış attım. En sonunda dayanamayıp kibarca uyardı.

"Yanaşsana diyorum biraz. Put gibi duruyorsun, tatlım." Dediklerini duyduğumda nasıl anlamadığıma inanamadım. Kafa gitmişti sanki. Ee, normal tabi bu halim.

Bakışlarımı ablama çevirdiğimde onaylayan bakışlarını görünce mevzuyu uzatmadan Oğuz'a doğru sokuldum. Hayır, ablamdan izin almazsam gerçekten olmazdı. Yanaşmamla birlikte Oğuz, sandalyemin arkasına attığı kolunu omzuma sardığında, engel olamadığım otuz iki diş gülümsememle tarihçime poz verdim.

Kübra telefonu sırıtarak uzatırken Oğuz'dan önce ben atılıp telefonu kaptım. Pozisyonumuzu hiç bozmadan çekilen fotoğraflara bakmaya başladık. Fotoğraflarda ilgimi ilk çeken Oğuz'un zümrüt gözlerinin içinin parlamasıydı. Benim bakışlarda onunkinin yansımasıydı. Telefonu elimden çekti ama ekranı kapatmamıştı.

Can Apartmanı Sakinleri (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin