Can Apartmanı Sakinleri (Tamamlandı)

Çilingir

"Kim bu gevşek Ercan? Nerede bulurum?"

İşte, Hatice! Ayıkla şimdi pirincin taşını. Bok vardı o kadar bağırıyordun! Karşı dairende kim oturuyordu senin? Unuttun mu zümrüt gözlünü? Hadi, açıkla bakalım. Gevşek Ercan kimdir? Nerelerde yetişir? Nasıl temizlenir?

Yüzümde sinirden tik atan kaslar endişeden şekil değiştirince tarihçim gözleriyle dudaklarımı işaret etti. Uçuğumu Oğuz'un görmesini istemiyordum. Bu durumda kim isterdi ki zaten? Hala sırtım Oğuz'a dönük kızların yüzüne avel avel bakarken tekrar sesini duydum.

" Bir cevap bekliyorum." Kapattığı kapının sert sesiyle irkildim. Dişi kartalım sufle verir gibi eliyle ağzını kapatınca onu taklit ettim. Sonra yavaşça arkama döndüm.

" Cevap neden sorduğuna göre değişir." Dedim sağ elim ağzımı örtmüş bir şekilde. Sinirle sol elimdeki poşetlere baktı.

" Neyse ben tahmin edebiliyorum. Söylemene gerek yok aslında." Deyip merdivenlere yöneldi.

" Kızım peşinden koşup engel olsana. Gebertecek gibi bir hali vardı. Ay kaşlarını çatmış hali beni bile ürküttü." Dedi tarihçim omzumu dürterek. Omuz silktim.

" Gebertirse gebertsin. O yapmazsa ben yapacaktım zaten. Şimdi açım diye yarına ertelemiştim." İçeri girip kapıyı kapattım.

Kızlarla mutfağa geçip masaya oturduk. Rahatlığım karşısında yüzlerinde oluşan şaşkın ifade yüzünden kızları rahatlatmaya çalıştım.

" Ya kızlar boş verin. Gider bulur sadece gözünü korkutur. Unuttunuz mu o bir komiser? Ben bir kızı dövdüm diye laf söyleyen, hani? Şimdi gidip de sadece bana asıldı diye bir çocuğu dövemez. Hele hiç gebertemez. Hadi yemek yiyelim. Vallahi çok açım."

" Neyse kalan sağlar bizimdir diyelim o zaman." Dedi tarihçim aklının başka yerlere gittiğini haber veren hülyalı sesiyle. Çayları doldurmak için ayağa kalktığından dişi kartalımla sırtına bakakaldık. Elinde çaydanlık döndüğünde suratlarımızı görünce,

" Ne bakıyorsunuz be öyle?" diyerek çemkirdi bize adeta. Sesindeki hülyadan eser falan kalmamıştı. Çayları doldurup tekrar oturdu.

" Ne bilelim sen öyle iç çeke çeke kalan sağlar deyince bakakalmışız öylece. Neyse sen hayalimdeki erkek derken gerçekten aşık oldun sanırım bu çocuğa. Takipleşmeler falan adımlar da atıldığına göre devamı gelecek mi? Yoksa böyle iç çekmeye devam mı edeceksin?"

Dişi kartalım adaşının nefes alış şeklinden yola çıkarak olayı çözüp devamını sorgulamaya başlayınca tarihçim bir afalladı önce. Kendine gelince de, "Bilmiyorum. Şimdi düşünüyorum da instagramdan takipleşmiş olmamız ne gibi bir adım olabilir ki? Kaç bin takipçisi var haberiniz var mı sizin? Takipçi sayısını gördükten sonra resimlerine bile bakma gereği duymuyorum şuan." diyerek eteğinin cebinden telefonunu çıkardı. Parmaklarını hızla ekranda gezindirdikten sonra bize uzattı.

Ekrana baktığımda gördüğüm kişi çok tanıdık geldi. Ben bu Mehmethan'ı tanıyordum ama nereden? Kızların ben dışarı çıktığımda kızarttıkları patatesten bir çatal dolusu ağzıma atıp çiğnemeye başladım. Bir yandan da açık olan resimden geri çıkıp sayfayı aşağı kaydırdım. Gördüğüm üçlü poz bende tüm lambaları yaktı.

" Kız ben biliyorum bu çocuğu! Bilin bakalım kimin arkadaşı?" dedim ağzımdakini aceleyle yutarak.

" Tahmin ettiğim kişi mi?" deyip dişi kartalım telefonu elimden aldı.

" Vallaha da o." Diyerek kahkaha attı. Telefonu Kübra'dan geri aldığımda tarihçim dayanamadı.

" Çıldırtacak mısınız beni? Söyleyin hadi!"