Merhabalar Can Apartmanı Sakinleri.. Yolculuklardı, düğünlerdi, gezmelerdi derken buradayım..Ben sizi özledim, siz beni özlediniz mi? Umarım keyifle okursunuz! :)
Yüzüncü kez izlediğimiz Karlar Ülkesi bitmek bilmemiş, bunaldıkça bunalmıştım. Ama çocukları üzmemek için ilgiyle izliyormuş gibi yapmaya devam ediyordum. Musab bir yandan Nisanur bir yandan abluka altına almışken beni, yukarıdan adımın seslenmesiyle kafamı kaldırdım.
" Hatciğim ne yapıyorsunuz siz öyle?" diyen Ayşenur'u, elimle işaret edip yanımıza çağırdım.
"İn aşağı kız!" diye çığırınca Musab garibim biraz ürktü. Kafasını filmden çevirip bana baktı. Sonra tekrar bilgisayara döndü.
Ne filmmiş arkadaş! Bitmek bilmedi.
"Geldim, geldim." Diye bağıran Ayşenur'a göz devirip yüksek sesle söylendim. "Geldim diye bağırana kadar gelsen ya cadı."
Ben Ayşenur'a söylenirken gözümün ucuyla yukarıda bir hareketlilik hissettim. Kafamı tekrar yukarı kaldırdım. Benim canım atım Murat'ımı eğlenir bir surat ifadesiyle balkona çıkmış bizi izlerken gördüm.
"Sen de in aşağı, bakma öyle!" diye bir fasıl da ona çıkıştım.
Dün akşamki hareketimden dolayı biraz utanıyordum açıkçası. Yaparken iyiydi de sonrası niye böyle utangaç yeni gelin moduna girmiştim hiçbir fikrim yoktu. İçimden öp öp doyamadım şarkısını söyleyip dışarıdan çocuğa çemkiriyordum. Nasıl bir değişiksem ben de!
"Emrin olur, hatun!" deyince ağzım açık, yukarı bakakaldım. Olmayacak zamanlarda, olmayacak şeyler söyleyip beni benden alıyordu hep. Kendimi toparlayıp "Çabuk!" diyebildim sadece.
Apartmandan çıkan Ayşenur hepimizi es geçip deyim yerindeyse Nisa nur'a saldırdı. Kilimin üstüne yatırdığı gibi öpmedik, ısırmadık yer bırakmadı piremsesimde. Nisa'nın kahkahaları ortalığı çınlatırken müdahale ettim.
"Kız yeter! Katılacak yavrucak! Nefes aldıra aldıra sev." Dedim. Kafasını Nisanın göbeğinden kaldırıp bana bir bakış attı.
"Napayım abliş? Dayanamıyorum. Çok tatlı olmasaymış o da anası gibi?" kafamı sallayarak ona katıldığımı belli ettim.
"Bak onu doğru dedin yavru kartal."deyip Ayşenur'un şakağına bir öpücük kondurdum. Gaza gelip çocukların hepsini öperken apartmanın kapısında Oğuz boy gösterdi. Havaya öpücük atar gibi büzdüğüm dudaklarımı hemen normal haline getirdim. Oğuz gözlerimin içine anlamlı anlamlı bakarken zorlukla yutkundum.
Müstehzi ifadesi üzerine yanaklarımın ısındığını hissettim. Ne düşündüğümü bildiğine emindim. İçimde birden isyan yükseldi.
Öptüm lan, öptüm işte! Diye bağırıp herkese duyurmak istedim.
Ama yemedi.
Derya Ablam, Cevriye Sultan, Yurdagül teyze, Yıldız teyze, Hatice teyze... Bunların hepsinin öğrendiğini düşündüm de yarına gelin ederlerdi beni. Hadi, Derya ablam o kadar abartmazdı ama diğerlerine güvenmiyordum.
Oğuz da yere çöküp kilim üstünde kendine yer açtı. Yanıma oturup ne izlediğimize baktı.
"Karlar ülkesi mi?" diye sordu. Çocuklar hevesle kafalarını salladılar. Gülümseyerek kafalarını okşadı. Nisa'yı kucağına alınca Ayşenur bozuldu.
"Ben seviyordum. Niye kucağına aldın ki şimdi?" diyerek huysuzluğunu dile getirdi. Oğuz kafasıyla apartmanı gösterdi.
"Ablanı da al, eve gidip hazırlanın. Antrenman saati geldi. Sizi ben bırakırım." Deyince önce ters ters Oğuz'a baktım. Sonra telefondan saate baktığımda gerçekten de geç kalmak üzere olduğumu fark ettim. Hemen ayağa fırlayıp Efe'ye bir bakış attım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Can Apartmanı Sakinleri (Tamamlandı)
HumorSöz verdiğim gibi canlarım sizin için... Bu hikaye tamamen eğlence amaçlıdır. Drama, duygusallığa yer yok dersem yalan söylemiş olurum. Hayatın içinde ne varsa burada da karşınıza çıkabilir. Yüzünüzde bir tebessüm oluşturabilme ümidiyle :)