Deli Ağa Tamamlandı...

19 bölüm

Şüpheli görünen ikili, otelden çıkar çıkmaz siyah mercedes arabasına binip oturdular. Maggie heyecanla derin derin solurken, nefesini düzene sokmaya çalışıyor, ve en iyi dostu nick'in konuşmalarına kulak vermek istiyordu.

Elini yanında oturan kadının, gözü önünde sallayan adam "hey maggie sana diyorum burdamısın?"

"Kafamı toplamama izin ver."dedi.

Elini, sert bir şekilde aracın direksiyonuna vuran adam "kahretsin her şeyi berbat edeceksin. Ne yaptığını sanıyorsun?"

Yüzündeki şaşkınlığını atan kadın "Ne var gayet iyiydi."diyerek rahatlamaya çalıştı.

Onun bu rahatlığına anlam veremeyen adam, daha da sinirlenmişti."Konakta yemek yemekte nedir? İlk günden uyandıraksın adamları, farkındamısın?"

Maggie sesini yükselterek "Buraya ne için geldiğimi biliyorsun?"dedi.

Derin bir of çeken adam "biliyorum. Ama sakin ol, her şey planladığımız gibi olacak. Sakın bir pot kırma, her şeyi berbat edersin."dedi.

Başını camdan tarafa çeviren kadın tartışmayı kısa kesmek istiyordu. "Merak etme, ben duygularımı aldıralı üzerinden yıllar geçti."dedi.

"Bunu benden daha iyi kimse bilemez." deyip kinayeli bir şekilde konuşmuş, tepkisiz kadına bakıp yola koyulmuştu. Yıllarca ona olan aşkını gösteren adam, istediği amaca ulaştırmadan bunun gerçekleşmeyeceğini bildiği için, her daim yanında olmaya söz vermiş, ve sonuna kadar beklemeye karar vermişti.

Maggie ise çalışan araba ile yolu izlemeye koyulmuş ve akşam yemeği için plan yapmaya başlamıştı.

Konakta ise, gelen telefonun ardından akşam yemeği için hummalı çalışmalar başlamış, binnaz hanım sağa sola emirler yağdırıp duruyordu. Bir çok yöresel yemekler yapılmış, hala bitmeyecek diye söylenen kadın, telaş içindeydi. Bir tarafta tandırın başında sultan kadın testi kebabı yapıyor, diğer yandan da binnaz hanım çömlekte ağpakla yaparken söylenip duruyordu.

"Kız gülsüm, o çorbayı dibine tutturma, canan, hamuru getir ateşe at. Tatlılar yetişmeyecek görüyon mu?"

Sultan kadın, sürekli konuşan hanım ağasına ne kadar sinirlensede, elinden bir şey gelmeyeceğini bildiği için sesizce kızı gülsüm'e kaş göz işareti ile uyarıda bulunmuş, gülsüm, annesi ile olan bakışmadan sonra sabır dilercesine başını önüne eğip işine odaklanmıştı.

Melek ve birce tatlıların başına geçip el birliği ile bitirmeye çalışırken, binnaz anasının yanına gidip onu sakinleştirmek adına konuşmuştu.

"Ana, merak etme her şeyi bir saate bitiririz."

"Çeneniz değil eliniz işlesin, anaymış, kurtulamadım şu kızdan, nahlet gelsin." diye söylenerek mutfağa yol aldı.

Melek, yanından hızla geçip giden kadına arkasından bakmış, gözlerinin dolmasına izin vermeden sabahki mutluluğunu aklına getirip, acıda olsa birceye gülümsemişti.

Kısa bir süre sonra, konakta bütün işler bitmiş, herkes hazırlanmak için odalarına çekilmişti. Melek dolabını açıp kıyafetlerine bakmış, bu gece için uygun bir elbise bulup giyinmeye karar vermişti. Banyoda kısa bir duşun ardından, üzerine yakası sim işlemeli, siyah dar elbiseyi giyip boy aynasından kendisine bakarken, odaya kapıyı çalıp giren birce ablası olmuştu.