Şehirli (Tamamlandı)

Kavga

Merhabalar yine ben. Beğenmeyi unutmayalım.

"Bırak Kolumu." hazır karşımdaki de kaşınmışken kaşıyayım. Cevap vermek yerine tuttuğu bileğimi bırakmadan beni çeşmeye doğru sürüklemeye başladı. Kahvedeki erkeklerin bize doğru koştuğunu görünce olayların büyüyeceğini anladım. Korku dolu bakışlarım Asafa döndü. Oda ne yapacağını bilmez halde bana bakıyordu. Ikimizde de yakalanmanın verdiği korku var.

"Sana ne sorarlarsa sorsunlar cevap verme. Duydun mu beni bak şakaya gelecek işler değil. Siktir niye babam seni buraya gönderiyor anlamış değilim." Son söylediğini umursamadan ilk söylediğine kafamı olumlu anlamda sallamakla yetindim. Zaten dolmuş olan ikinci vidonu almak için eğildim. "Düzelt şu tişörtünü. " daha ne olduğunu anlamadan Asafta benim gibi eğilip açılan tişörtümü eliyle düzeltti. Kasları çatık yüzüme bakınca ne var dermiş gibi kafamı salladım. Bu tarz kıyafetler moda.
"Bune biçim tişört hiç giymeseydin daha iyiydi. " Daha fazla oyalanmadan aldığım iki vidondan birini Asafın eline tutuşturdum. Bu arada bizi fark eden Haydar amca hızla yanımıza geldi. Yüzünden ne kadar sinirli olduğu belliydi.

"Ben seni okula yollamadım mı eşşek sıpası senin burda ne işin var. Hadi evladım buraya geldin niye kavga çıkarıyorsun. Ben sana meydana inmeyi yasaklamadım mı? Benim artık sözüm dinlenmiyor mu?" Haydar amca taramalı tüfek gibi Asafa saydırırken Asafın dediği gibi susmak için kendimi çok zorladım. Asafta benim gibi kendini sıkıyor olmalıydı. Çünkü elindeki vidonun tutma yerini resmen yamultmuştu.

"Haydar amca burdan gidelim mi çok korktum da. Biliyorsun ben böyle şeylere alışık değilim. " masum bakışlarımıda yüzüme yerleştirince Haydar amca yumuşar gibi oldu.

"Al kızı eve götür eşşek herif. Korkutmuşsun zaten." Asafın şaşkın bakışları üstümde dolaşırken dönüp bakma gereği duymadım.

"Valla en son döndüğümde iki kişi yerde seriliydi."ağzında geveledigi lafı Allah'tan bir tek ben duymuştum. Tam gitmek için arkamı dönmüştüm ki arkamdan gelen sesler ile duraksadım.

"Şu kahverengi saçlı olan kız bana saldırdı. Baba tut onu gitmesin. " daha demin dövdüğüm kızın sesi kulağımı tırmalarken ağır adımlarla arkamı döndüm. Kızla göz göze geldiğimizde ne gördüğünü çok iyi biliyorum. Bakışlarımın altında şekilden şekile girerken konuşmaya başladı.

"Baba bak bana nasılda kötü kötü bakıyor. " Madem senin oynunu oynayacaktık bende oyuna girmeliydim değil mi? Yüzüme en masumundan gülümseme yerleştirdim ve Asafın tutarken kızarttığı bileğimi ortaya çıkardım.

"Bu köye yeni geldiğimden gözümü korkutmak için arkadaşları ile bana saldırdı. Allah'tan Asaf yetişti yoksa beni linç edeceklerdi. Erkeklerde sevgililerine bir şey olmasın diye araya girince Asafta dövüşmek zorunda kaldı. Hayır çok korktum. Siz köyünüze gelen misafirlere böyle mi davranıyorsunuz?" Kelimlerimin sonuna doğru sesimi titrettim ve zorda olsa gözlerimin dolmasını sağladım. Oskarlık performansım kavganın içinde bulunanların şoka girmesine neden oldu. Özelliklede Asaf ağzı açık bana bakıyordu. Göz kırptıktan sonra dövdüğüm kızın babasına bakarak göz yaşımı serbest bıraktım ve elimi yüzüme kapatarak ağlıyormuş gibi sesler çıkarmaya başladım. Omzuma dolanan kollarla bedenim gerildi. Asaf daha demin bana mı sarılmıştı. Sağ omzum Asafın göğsüne değerken konsantremi toplamam çok zor oluyordu.
"Aferim iyi bok yedin. Iyiki sus dedim. " sert sesini umursamadan rolüme devam ettim. Bir süre sonra kalabalıktan gelen sesleri duyunca yüzümde gülümseme oluştu. Milleti kendime inandırmıştım.

"Görüyor musun senin cadı kızın neler yapmış. Hayır bu tek vukaatide değil. Ayrıca baksana sırf sevgilisini kıskanmış diye kıza saldırmış. " bir an ben bile kendime acıdım. Ancak sonra gerçekler aklıma gelince hemen kendimi toparladım.