"Bu saatten sonra bizi ancak ölüm ayırır. " Asafın sözleri ile şaşkınlığımı gizleyemedim. Sanki gideceğimi biliyormuşta fark ettirmeden vazgeçirmeye çalışıyormuş gibi. Yüzüme düşen saçlarımı geri itip tek tek gözlerimi öptü."Ayrılsakta emin ol iki ölüden farkımız olmaz. " şimdiden fark ettirmeden veda etmeye çalışıyordum. Amacım onu bırakıp gittikten sonra ölü gibi yaşayacağımı söylemekti.
"Ayrılık lafını dahi duymak istemiyorum. " kızgın sesiyle gözlerimi yumdum. Yüz ifademden bir şey anlamasını kesinlikle istemiyorum.
"Beni ilk gördüğün gün ne düşünmüştün?" Gelen ani soruyla irkildim. Aklıma Asafı gördüğüm ilk gün gelmişti. Kapının önünde valizlerimle durmuş babası ile ettiği kavgayı dinlemiştim. Kendime itiraf edemesemde sanırım ben ilk kapının önünde Asafı görmeden aşık olmuştum. Sesi beni etkileyen ilk bulguydu. Sonrasında ise sırtını görmüştüm. Evden hışımla çıkıp giderken omzuma vurmuştu."İlk başlarda senden nefret ettiğimi sanıyordum. Hele kapının önünde durduğumda dinlediğim ses tüylerimi diken diken etmişti. Şimdi fark ediyorum da hissettiğim şey nefret değilmiş. Sadece ben onu nefret olarak algılamak istemişim. Sesin beni etkilemişti kısaca. " utandığım için mevzuyu kesip attım. Asaf bu halime kahkaha atıp belime sarılı kollarını daha da sıkılaştırdı.
"Utanma köylü güzeli. Benimde senden farkım yok. İlk gün bende senin gibi sanmıştım. Sana karşı hissettiklerim öfke sanmıştım. Ki öyleydi de. Ta ki babamla kavga ettikten sonra evden çıktığımda sana çarpana kadar. Sadece saniyeler sürdü yüzünü görmem. Sanırım bu bile yetti içimdeki öfkenin aşka dönüşmesine. " kalbim heyecanla çarparken gülümsedim. En azından gitmeden son kez benim hakkındamdaki düşüncelerini duyabiliyordum.
"İyiki bu köye gelmişim. Yaptığım hiçbirşey için pişman değilim. Sadece sana bu kadar geç geldiğim için pişmanım. " geç geldiğim için erken kaybetmiş olmak en büyük pişmanlığım diyemedim. Asaf koltukta gerilip beni kendi üstüne çekti. Bu hareketi ile acı içinde inledim. Daha saatler önce hem acıdan hemde zevkten çığlık atıyordum. Şimdi ise o çığlıkların göstergesi olarak vücudum ağrıyordu. Asaf hızla kafamı ellerinin arasına alıp endişeyle baktı gözlerime.
"Bir şey mi oldu ?" Yüzümdeki ellerini itip kafamı çıplak göğsüne yasladım. İkimizde hala çıplak olduğumuz için içimde azda olsa utanç var.
"Azıcık insan dışı davranmış olabilirsin. " bu lafımla Asaf üstündeki beni sarsacak kadar güçlü bir kahkaha patlattı. Bu hâline dayanamayıp bende güldüm.
........
Asaf koltukta baygın yatarken zorda olsa ayaklandım. Uyuması için saatlerce beklemiştim. Tek amacım onunla vedalaşma kısmını yaşamamak. Biliyorum ki gece yaşadıklarımızdan sonra kesinlikle beni bırakmazdı. Etraftaki kıyafetleri toplamak için ayaklandım ancak bacak aramdaki acı yüzünden inledim. Neyseki sesim fazla yüksek çıkmamıştı. Yavaş hareketlerle kıyafetlerimi üstüme geçirdim. Vücudumun bir çok yerindeki morluğu gizleme gereği bile duymadım. Bunların hepsi Asaftan bana kalan şeylerdi. Koltukta huzurla yatan Asafa yaklaşıp saçlarının arasına kafamı soktum. Derin bir nefes alarak kokusunu ciğerime doldurdum. Uyandırmaktan korktuğum için fazla ileri gitmedim. Yüz hatları gevşemiş tıpkı küçük bir çocukmuş gibi alt dudağı öne doğru sarkmıştı. Gitmeden ona not bırakmam gerektiğini bildiğim için evi biraz karıştırdım ve ufak bir kağıt ve tükenmez kalem buldum. Zeynep eminim bunları aldığım için bana kızmaz. Asafa not yazarken onlarada veda etmeliyim. En azından bu kadarını herkes hak ediyor. Tekli koltuğa oturup kağıdı dizime yasladım.
Asaf bu kelime olmadı. Sen artık benim için sadece Asaf isminden ibaret değilsin. Asafım, canım, hayatım diyebileceğim tek kişisin. Ancak ben bunları sana söyleyemeden veda etmek zorunda kalıyorum. Şunu bilmeni istiyorum ki seni terk etmiyorum. Sadece şimdilik hoşçakal diyiyorum. Beni bekle.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şehirli (Tamamlandı)
Novela Juvenil"Madem okula gitmeyeceksin kahvaltını yap seninle meydana inelim."Merak ediyorum acaba bu küçücük yerde daha ne kadar şeyler çıkacak. "Olurda orda neler var."Haydar amca bana şaşkın şaşkın bakarken mahçup şekilde gülümsedim.Şimdiye kadar köy görmüş...